Kendi savunduğum ve tavizsiz doğrularımın olmasına rağmen devrin
şartı sayılan hoşgörü ve demokrasi gereği farklı düşünce ve
yolların yolcusu olan onlarca arkadaşlarım vardır. Her biriyle en
az bir ortak noktada ortak düşüne, ortak tavır sergileye biliyoruz.
Ancak şu son 2 senede bakıyorum ki herkes artık ortak yanlardan çok
ayrıcalıklı ve kendine özel pozisyondan konuşmaya başlamış.
Soruyorum abim, kardeşim bu ne hal? Bu ne yakışıksız, bu ne
belgesiz, bu ne mesnetsiz ispatsız iddaalar böyle? İslama,
insanlığa, erkekliğe yakışır mı hiç bu yalanlar? Hepimiz biliyoruz
ki şu iddaa ettiğin şeyler aslında öyle değil, neden iddiana ısrar
ediyorsun öyle olmadığı halde?
Cevabı dünden hazır: Dostum algı operasyonu bunlar, algı! Trend bu
şimdi. Görmüyor musun, karşı taraf da aynısını yapıyor? Düşmana
düşmanın silahıyla saldıracaksın, ecdadımızın taktiği bu...
Öyle mi? Yalanınız batsın, algınız batsın! Yalan ve iftiralarınıza
bir ecdadı ortak etmemiştiniz, şimdi onu da yaptınız! 3 - 5
sayfamız vardı temiz, onu da siz kerlettiniz ha... Çöpe atayım
taktiğinizi, lan siz erkekliği, doğruluğu, ölüm pahasına olsa bile
dürüstlüğü, yalan konuşmamayı kime vaadetmiştiniz o zaman? Lan, siz
değil miydiniz beraber yemek masalarında dedelerinizi babanızı
dürüstlüğüyle, mertliğiyle övmekten ağzı çeşme olan? Demek ki
olmayan özelliğiyle övmüşsünüz övdüklerinizi. Yoksa bu gün sizde
bir eseri olması gerekmez miydi o övgülerin?
Biliyorum sizin safınızda değilsem hangi safta olmamın hiç bir
önemi yok sizin için. Herkes ya sizdendir ya da düşmanınızdır size
göre. Ama söyler misiniz, biri birine çamur çirkef atan tarafların
hangisinin yanında durabilir temiz kalmak isteyen? Arkadaş sizin
mantığınız lambalı 0 ve 1 ile çalışan eski mantıktır. Çağın
gerisinde kalmış bir mantık taşıyorsunuz. Düşünce ve ifade
özgürlüğünüz hezeyan sınırsızlığından başka bir şey değil.
Algıya kafa yoran, algı operasyonlarıyla uğraşan herkes! Silin beni
listenizden, arkadaşlığınızdan. Siz yerli kalın ben uzaylı olmaya
razıyım. Sizin olsun tüm ihtişamlı hikayeler, övgülü geçmişler,
hayali gelecekler. Ben kendi doğrularımda, çamursuz çirkefsiz
kalmayı tercih ediyorum. Taktiksiz, yalansız, algısız.