Senegal'de yıllık yaklaşık 500 bin ton tuz üretiliyor ve bu üretim büyük ölçüde geleneksel yöntemlerle gerçekleştiriliyor. Endüstriyel üretim Fransız sömürgesi döneminde 20. yüzyılın başında başlamış olsa da, rafine etme altyapısının yetersizliği nedeniyle tuz sektöründe hala geleneksel yöntemler hakim.

Senegal'deki tuz üretiminin büyük kısmı, ülke genelindeki 15 bin küçük ölçekli üretici tarafından yapılmaktadır. Üreticiler, tuz gölleri ve kuyularında biriken tuzu, insan gücüyle elekten geçirip kurumaya bırakıyorlar. Martta başlayan tuz çıkarma işlemi, yağmur sezonuyla sona eriyor. Tuzun çıkarılması için kuru ve nemsiz havaya ihtiyaç duyuluyor.

Başkent Dakar'a yaklaşık 200 kilometre mesafedeki Sine Saloum Deltası'nda ise tuz kuyuları kadınlara emanet edilmiş durumda. Palmarin bölgesindeki irili ufaklı yüzlerce tuz kuyusunda genellikle 50 yaşını geçmiş kadınlar çalışıyor. Bu kadınlar, gün doğmadan evlerinden çıkarak tuz kuyularına gidiyor ve güneş henüz yükselmeden kuyulara ulaşıyorlar. Kuyulardan çıkarılan tuz, brandaların üzerinde kurutuluyor.

Derinliği bir metreyi geçmeyen tuz kuyuları, içindeki mikroalglere göre pembeden yeşile kadar çeşitli renklere bürünüyor. Bu renkli kuyular, havadan bakıldığında görsel şölen sunuyor. Kuyulardan çıkarılıp hemen satılmayan tuzlar ise rengarenk kumaşlara sarılarak dış etkenlerden korunuyor. Palmarin'deki tuz kuyuları, fotoğrafçılıkla ilgilenen yerli ve yabancı turistlerin Senegal'deki önemli güzergahlarından biri olarak biliniyor.

Samsam köyünün sakinlerinden 53 yaşındaki Penda Sarr, anneannesinden kalan 3 kuyuda kardeşi Oumy Sarr ile birlikte çalışıyor. Sarr, sabah 07.00 sularında kuyuların başına geçiyor, öğle sıcağı başlamadan evine dönüyor ve öğleden sonra tekrar kuyulara gidiyor. Hava kararana kadar kuyuda biriken tuzları elekten geçirip bir kenarda topluyor.

Tuzculuğun kadınlar arasında nesilden nesle aktarıldığını belirten Sarr, annesi ve anneannesinin de tuz kuyularında çalıştığını söylüyor. İşlenmemiş tuzu 25 kilogramlık çuvallarda 3 bin CFA'ya (yaklaşık 5 ABD doları) sattıklarını kaydeden Sarr, geçen sene 60 çuval tuz sattığını belirtiyor. Paraya sıkıştıklarında tuzu daha ucuza sattıklarını, ancak ekime kadar bekleyebilirlerse fiyatların arttığını ve bu parayla çocuklarının okul masraflarını karşıladığını ifade ediyor. Ellerinin ve gözlerinin tuzdan kavrulduğunu belirten Sarr, bu işin zorluklarına rağmen tuzdan gelen para sayesinde çocuklarını okula gönderebildiğini söylüyor.

Kaynak: AA