İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun suç örgütü yöneticiliği ve terör örgütleriyle iş birliği iddialarıyla gözaltına alınması, Türkiye siyasetinin gündemine oturdu.

“BEYLİKDÜZÜ EKİBİNDEN ÇOK KİŞİ VAR”

İmamoğlu’na yönelik iddialar hakkında takribi 10 yıldır Türkiye kamuoyunu uyardığının altını çizen Mücahit Birinci gelişmeyi “Ben bu gelişmeye şaşırmadım. Ben 2012 yılından itibaren mensubu bulunduğum partiyi, 2019 yılından itibaren de Türkiye kamuoyunu İmamoğlu’na karşı uyarıyorum. Bu gelişmeyle birlikte Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir şebekeyi çökerttiğini görüyoruz. Bunlar bir şebeke. Başsavcılığının izahına göre örgütlü suç ve terör suçu kapsamında gözaltına alınıyor. Dolayısıyla burada bir suç örgütü yapılanması ortaya koyuluyor. Gözaltına alınanların olduğu listeye baktım. O listede 2012 yılından itibaren Beylikdüzü ekibinden çok kişi var. Müteahhitler, İmamoğlu’nun kasası olarak adlandırılan şahıslar listede. Bir gün böyle bir soruşturma açılacağını öngörüyordum” sözleri ile yorumladı.

“İMAMOĞLU, CHP’LİLER TARAFINDAN TABİRİ CAİZSE SATILMIŞTIR”

İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ardından suç örgütü liderliği iddiası ile gözaltına alınmasının kamuoyunun bir kesiminde sanki Ekrem İmamoğlu engellenmeye çalışılıyor izlenimi doğurmasının yanlış bir değerlendirme olduğunu vurgulayan Birinci “Ekrem İmamoğlu kimse tarafından engellenmiyor. O kendi kendini bitiriyor. Ekrem İmamoğlu yaptıklarının yanına kar kalacağını düşünüyordu. Ülkedeki siyasi iklimden ve aldığı oylardan yararlanarak paravan arkasından işler halledebileceğini bekliyordu. Ancak Türkiye Cumhuriyeti güçlü ve hukuk devletidir. Şu anda hukuk işliyor. Kimse yargılanmadan ari değildir. Milyonlarca oy alıyor olmanız, bir görevde bulunuyor olmanız, siyasi iklimin işinize yarıyor olması sizin yargılanmayacağınız, gözaltına alınmayacağınız anlamına gelmez. Batı basını takip ediyorum. İmamoğlu onların umurunda değil gözüküyor. Onlar bile şaşırmıyor. Hatta bence CHP’liler bile şaşırmıyor. Mansur Yavaş nerede şimdi? Tayvan’da. CHP’liler dostlar alışverişte görsün yapıyor. Herkes düşünsün. Dava arkadaşım dediğiniz bir kişinin diploması iptal edildikten sonra Tayvan’a gider misiniz? Bu bile bazı şeyleri ortaya koyuyor diyebilirim. Sadece Mansur Yavaş’da değil, CHP’liler de anladılar İmamoğlu’nun ne olduğunu. Tabii şu an bu süreçte yanındayız diyorlar, bu süreci kendi lehlerine çevirebilmek ve oy toplayabilmek için çabalıyorlar. Fakat orta vadede bu konuyu pek dillendireceklerdir ve direngen bir hal almayacaktır. Ekrem İmamoğlu CHP’liler tarafından tabiri caizse satılmıştır” yönünde açıklamada bulundu.

İBB'ye dev operasyon: İmamoğlu'da dahil çok sayıda gözaltı var İBB'ye dev operasyon: İmamoğlu'da dahil çok sayıda gözaltı var

“BUNA DARBE DİYENLER, 15 TEMMUZ’A TİYATRO DİYENLERDİR”

Herkesin aklına gelen kayyum meselesine de değinen Mücahit Birinci süreci “Kamuoyunun yine belli kesimlerinde İBB’ye kayyum atanamaz, o kadara cesaret edemezler gibi görüş belirtenler oluyor. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve hukuk devleti her şeye cesaret edebilir. Devletin bunu ispatlaması için daha ne yapması gerekmektedir? Devlet bu şebekenin üstüne cesaret ile gidiyor. Türkiye Cumhuriyeti, kendi içinde Zelenski tarzı bir örgütlenmeye müsaade etmeyecektir. Devletimiz, başka başka yollardan ülkenin başına gelmek isteyenlere müsaade etmeyecektir. Zelenski’nin senin kadar şebekesi de yoktu. Para kulelerinin kurulup yıkıldığını herkes gördü. Paralarının kaynağını izah edemediler. İl başkanlığı alacağız diye geçiştirebileceğini zannetti. Ekrem İmamoğlu, tutuklanmaktan kurtulamaz. Hukukçu olarak kanaatim tutuklama tedbirine başvurulacaktır. Bunları temenni ettiğim için söylemiyorum ancak hukuki ve siyasi değerlendirmeler bunu gösteriyor. İddia edilen suçlar tutuklanmaya elverişli. İddia edilen suçların üst sınırı, delil karartma, yurtdışına kaçma şüphesi gibi şeyler olduğu için öngörüm bu yönde oluyor. Tutuklama eğer terörden olursa kayyum kaçınılmaz. Bu hukuk devletinin yaptığı bir müdahaledir. Buna darbe diyenler, 15 Temmuz’a tiyatro diyenlerdir” sözleriyle değerlendirdi.

“DİPLOMASI İPTAL EDİLENLERİN AİLELERİNE BAKARSANIZ SAHTECİLİĞİ GÖRÜRSÜNÜZ"

İstanbul Üniversitesi’nin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasını iptal etme meselesini de ele alan Avukat Mücahit Birinci İstanbul Üniversitesi tüzel kişiliktir diyerek kararı fakülte almalı diyenlere cevap olarak “Böyle bir şey olabilir mi? Diplomada kimin imzası var? Rektörün. İstanbul Üniversitesi tepe tüzel kişiliktir. Diplomayı veren kurumdur. İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu’nun verdiği kararın hukuksuz olduğunu söyleyenler neye dayanarak bunu söylüyorlar? İdare hukuku diyorlar ama yanlış söylüyorlar. Onlar Ekrem İmamoğlu’nu kurtarmak için, yanlı değerlendirmelerde bulunuyorlar. Onları anlıyorum fakat yanlı bile baksanız illa ki bir hukuki temele dayanmanız gerekir. Rektörün kapı gibi bütün diplomalarda imzası olacak sonra diyeceksiniz ki üniversite diplomayı iptal edemez. Bu hukuken karşı durulacak bir itiraz değildir” dedi.

İstanbul Üniversitesi’nin zamanında yaptığı bir hatadan dolayı Ekrem İmamoğlu’nun suçlanamayacağı, diplomasının iptal edilemeyeceği iddialarına da değinen Birinci “Bu olayla ilgili iki türlü başlık var. Birisi idare hukuku, birisi ceza hukuku. İdare hukuku açısından diplomadaki sahtecilik ortada. Türkiye tarafından tanınmayan, listede olmayan bir fakülteden hileyle yatay geçiş yapmışsın. Gelelim ceza boyutuna. Diğer hukukçu arkadaşlarının yorumlarından hareket edersek Ekrem İmamoğlu öğrenciyken olayların hiç farkında değil, İstanbul Üniversitesi’nde bir anda ilan açılıyor, dosyaları İmamoğlu doldurmuyor, başvuruyu İmamoğlu yapmıyor, denklik olup olmadığını bilmiyor, her şeyden habersiz, saf biri ve açılan ilana puanı yetmediği halde başvurarak belki olur diyor, üniversite belki gözden kaçırır diyor ve başvuruyor, fakültenin o dönemdeki birkaç kişisi tarafından da kabul ediliyor. Bu hukukçu arkadaşlara göre olaylar böyle gelişmiş görünüyor. Yahu böyle bir durum mümkün mü? Bu yüzden Ekrem İmamoğlu Türk Ceza Kanunu (TCK) 204-2 kapsamından suçun yardımcı failidir, müşterek faildir. Bir failler dönemin İstanbul Üniversitesi’ndeki fakültedeki yetkili kişilerdir, diğer failler ise Ekrem İmamoğlu ve o dönemde kendine kim yardımcı olduysa onlardır” diye düşüncelerini dile getirdi.

İmamoğlu’nun diploması iptal edildi: CHP MYK’sı toplanma kararı aldı İmamoğlu’nun diploması iptal edildi: CHP MYK’sı toplanma kararı aldı

“İMAMOĞLU İÇİN DE TCK 204-2 SAHTECİLİK, ZAMAN AŞIMI GEÇMEMİŞTİR”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte diplomaları iptal edilen 27 kişi hakkında da konuşan Avukat Mücahit Birinci “Açık söylemek gerekirse Ekrem İmamoğlu ile birlikte diploması iptal edilenlere bakınca şampiyonlar ligi izlenimi veriyor. Sadece diploması iptal edilen 28 kişiyi bu bu ailenin çocuğu, şu şu ailenin çocuğu diye sıradan yurttaşlara tanıtsak, onlar da bu işte bir işin olduğunu anlar.  Hukukun prensipleri var, kaideleri var. İdare hukuku manasında özellikle statü veren işlemlerin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verme, diploma verme gibi işlemlerin temelinde sakatlık varsa sana verilen belgeye zaman aşımı olmadan sirayet eder. Diyelim bir kişi hileyle vatandaş oldu. Kimse olmuş bir kere demez. Devlet bu işlemin üzerinden 80 yıl bile geçse, hatta vatandaşlık verilen kişi vefat etmiş bile olsa eğer keşfettiyse vatandaşlığı düşürür. Yani idare hukuku manasında statü veren işlemlerde zaman aşımı yoktur. Çünkü siz bu statüyü kullanarak bazı pozisyonları işgal ediyorsunuz, maaş alıyorsunuz, askerliği kısa dönem yapıyorsunuz, cumhurbaşkanı adaylık başvurularında bulunabiliyorsunuz. Ekrem İmamoğlu için de TCK 204-2 sahtecilik cezası zaman aşımı geçmemiştir. Zira en son diplomayı 2024 yılında gerçekleştirilen yerel seçimlerde Yüksek Seçim Kurulu’nda (YSK) kullanmıştır. Dolayısıyla suçun zaman aşımı Ekrem İmamoğlu için 2024 yılından itibaren işler. Dönemin fakülte yetkileri için suçun başlama tarihi diplomanın verildiği yıl (1993) olduğundan onların cezası ne yazık ki zaman aşımına uğramıştır” sözleriyle değerlendirdi.

mücahit birinci

Kaynak: Yunus Filiz