Türklerin nesebini kesmek
Ne zaman ki, Anadolu’yu fethettik?
Haçlı seferlerini başlattılar.
Ne zaman ki, İstanbul’u fethettik?
Bütün Hıristiyanlık alemi depresyona girdi.
Rönesans’ı başlattılar.
Kendilerini ummanlara attılar.
Bilmedikleri kıtalara gittiler.
Oraları soydular. Nimetlerine el koydular.
Ümit burnunu buldular.
İpek yolu baharat yolu elimizden gitti.
***
Onlar zengin oldu biz fakir olduk.
Onlar ilimde teknikte ilerlediler.
Biz bir türlü yeniçeriyi ıslah edemedik.
Başımıza bela oldu.
Çöktük.
***
Kıtalara ve denizlere hakim olan İngiltere,
“Bizim medeniyetimiz alt edeni, topraklarımızı alan,
Harp meydanlarında bizi perişan edip,
İslam’ı her yerde hakim kılan unsur Türklerdir.
Onları imha edelim” dediler.
***
1650 yılında İngiliz krallığı Ve Rus Çarlığı, gizlice anlaşarak,
İmha planını uygulamaya koydular.
1812 yılında da Çin imparatorluğu ile 3’lü Pamir anlaşması yaparak,
Bu hain emellerine ulaşmaya çalıştılar.
***
Bu gizli hain planı İngilizler, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ABD’ye devretti.
1949 yılında, Türkiye ile Amerika arasında yapılan,
Türkiye’nin eğitimini düzenleyen Fulbright anlaşması,
1954 te Fulbright komisyonuna dönüştü.
1994 te daha da ağırlaşarak ABD başkanlığı ele aldı.
2007 de ABD büyükelçisi başkan oldu.
Yani bizim Milli Eğitim Bakanı’mız devre dışıdır.
Hala niye milli eğitimin, milli olmadığını anladınız herhalde...
,,,,
ABD’nin Türk düşmanlığı,
Irak’ta, Afganistan’da ve Suriye’de görüldü.
Müttefik olduğumuz halde, nasıl dışlandığımızı da gördük.
***
1968 yılında doğum kontrolü uygulaması ile ABD,
Türkiye’de sağlık bakanlığı yoluyla Türklerin soyunu tüketmeye,
Nesebini kesmeye kast etti.
Bilhassa, Güneydoğu Anadolu hariç,
Bütün bölgelerde sıkı doğum kontrolü uygulandı.
Türklerin çoğalması önlendi.
Ama güneydoğuda hiç uygulanmadı.
Tam tersine teşvik edildi.
Ben 1974’te Diyarbakır’da doktorken,
Sağlık müdürü özel eğitilmiş, bölücü bir doktordu.
Doğumu teşvik ediyordu.
Bilhassa Türklerin üremesini inkıtaa uğratmak için en çok Vehbi Koç vakfı,
Diğer, Mason kuruluşlar gayret etti.
Ve artık Türkler üremiyor. Çocuk yapmıyor.
Kız ve erkek gençler evlenmek istemiyor.
Çok geç evleniyor ve doğumda sakatlıklar artıyor.
Bilhassa down sendromlu çocuklar ülkesi haline geldik.
Hala güneydoğuda doğumlar yüksek,
Etnik bir bölücülük teşvik ediliyor.
40 yıl önce, Diyarbakır ve Van’ın % 80 Türk asıllı idi.
Şimdi % 10 düştü.
Aynı oran Şanlıurfa’da,, Erbil’de, Kerkük’te de uygulanıyor.
Türkiye’de de dahil, bütün dünya da Türkler risk altındadır.
Böyle biline…
Maalesef düşman propagandası ile
Türkiye de bile Türk kelimesini ağzına almak bile sanki suç haline gelmiştir.
