1964 yılında Eskişehir'de kurulan ve uzun yıllar boyunca Türk tekstil sektörüne yön veren Cengiz İnler, ekonomik zorluklar nedeniyle konkordato ilan etti. Yıllarca Yargıtay, TÜBİTAK ve Adalet Bakanlığı gibi önemli kurumlara ürün tedarik eden şirketin bu durumu sektörde şok etkisi yarattı.
Cengiz İnler, kurucusu Zeynel İnler'in vefatından sonra oğlu Cengiz İnler tarafından büyütülmüş ve Türkiye'nin önde gelen tekstil firmalarından biri haline gelmişti. Ancak, değişen ekonomik koşullar ve artan rekabet, şirketin ayakta kalmasını zorlaştırdı.
Yeniçağ'daki habere göre; İnler Tekstil Parfümeri Gıda İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, alacaklılarla borç yapılandırılması amacıyla bir yıllık kesin mühlet kararı verdi.
Bu süreçte şirketin faaliyetleri, uzmanlardan oluşan bir komiserler kurulu tarafından denetlenecek. Komiserler kurulunun üyeleri arasında sektör uzmanı Mustafa Arslan, bağımsız denetçi Kadir Kantar ve hukukçu Erdem Karadaş yer alıyor.
Şirketin müşterileri arasında aralarında Cumhurbaşkanlığı, Adalet Bakanlığı, Yargıtay, TÜBİTAK, Sağlık Bakanlığı gibi önemli kamu kurumları da bulunuyor.
SLOGANIYLA BÜTÜNLEŞTİ
İnler Tekstil, "Üzerimize giymediğimiz, kullanmadığımız hiçbir ürünü müşteriye sunmuyoruz" sloganıyla yıllarca kalite ve güvenilirliğiyle tanındı. Ancak borç yapılandırılması hedefiyle başlatılan konkordato süreci, şirketin bu imajını devam ettirme çabası olarak yorumlanıyor.
Bu süreç, şirketin faaliyetlerine devam ederken alacaklılarıyla anlaşmaya vararak borçlarını yapılandırmayı amaçlıyor. Kesin mühlet kararı, İcra ve İflas Kanunu çerçevesinde önemli hukuki sonuçlar doğuracak. Alacaklılar ve rehinli alacaklılar açısından, şirketin aldığı kararların geçerliliği komiserler kurulunun onayına bağlı olacak.
Geçici mühlet kararının ardından kesin mühlet süreciyle birlikte şirketin geleceği daha net bir şekilde şekillenecek. Bu dönemde İnler Tekstil, mali yükümlülüklerini yerine getirerek iflasın eşiğinden dönmeyi umuyor. Hem yurt içi hem de yurtdışında güçlü bir pazar payına sahip olan şirket, iflasın önüne geçebilmek için tüm kaynaklarını seferber edecek.