Suriyeli yetkililer, Çarşamba günü Tartus ilinde devrik lider Beşar Esad döneminde görev yapmış ve kötü ünlü bir cezaeviyle bağlantılı eski bir güvenlik görevlisinin tutuklanmaya çalışılmasının ardından yaşanan çatışmalarda 17 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi "Suriye'nin yeni yönetimine bağlı Genel Güvenlik gücünden 14 üyenin" Khirbet al-Maaza'da hayatını kaybettiğini açıkladı.
Gözlemevi, güvenlik güçlerinin "Sednaya cezaevindeki suçlardan sorumlu olanlardan biri" olan bir subayı tutuklamaya çalıştığını belirtti.
Yeni İçişleri Bakanı Mohammed Abdel Rahman, yaptığı açıklamada "Tartus ilinde güvenliği sağlama görevini yerine getirirken, 'suçlu rejimin kalıntıları' tarafından gerçekleştirilen hain bir pusu sonucu 14 içişleri bakanlığı personelinin öldüğünü ve 10 diğerinin yaralandığını" söyledi.
Suriye'nin hapishanelerinin kapıları, muhalif grupların, özellikle Hayat Tahrir el-Şam (HTŞ) tarafından Beşar Esad'ı bu ay devirmesinin ardından açıldı. Bu, Esad'ın anti-hükümet protestolarına karşı yaptığı sert baskıların ardından başlayan ve 500.000'den fazla kişinin ölümüne yol açan savaşın üzerinden 13 yıl geçmişti.
Gözlemevi, aranan kişinin "eski rejim güçlerinde subay olarak görev yapmış ve askeri yargı departmanının müdürü ve saha mahkemesi başkanı olarak görev almış" olduğunu belirterek, adının Mohammed Kanjo Hassan olduğunu açıkladı.
Ayrıca "binlerce tutukluya ölüm cezası ve keyfi kararlar verdiği" ifade edildi.
Tartus ilindeki çatışmalar, Esad'ın Alevi azınlığının güçlü olduğu bir bölge olan Tartus’ta "bir grup yerel sakin evlerinin aranmasına izin vermeyi reddettiği için" patlak verdi, dedi İngiltere merkezli gözlemevi. Bu gözlemevi, Suriye içindeki kaynaklardan oluşan bir ağa dayanmakta.
Gözlemevi, Subayın kardeşi ve silahlı adamlar güvenlik güçlerini engelledi "onlar için köy yakınlarında bir pusu kurdu ve devriye araçlarından birini hedef aldı" şeklinde bilgi verdi .
Ayrıca köyde "onlarca kişi"nin tutuklandığı belirtildi.
Sednaya Cezaevi kompleksi; yargısız infazlar, işkenceler ve zorla kaybolmalarla tanınır ve Esad'ın karşıtlarına yönelik işlediği zulmün simgesi haline gelmiştir.
On binlerce tutuklunun ve kaybolan kişinin akıbeti, çatışmanın en yıkıcı miraslarından biri olarak kalmaktadır.
