Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davanın dördüncü duruşması başladı.

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya sanıklar, avukatlar, müşteki Ayşe Ateş, Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş, kardeşleri ve yakınları katıldı. Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve CHP Genel Başkan Yardımcıları Murat Bakan ile Meryem Gül Çiftci Binici de duruşmayı takip etti.

Pazartesi günü başlayan duruşmada, dün itibarıyla sanık savunmaları tamamlandı ve avukat beyanlarına geçildi. Dünkü duruşmada 19 sanık avukatının beyanı dinlenirken, bugünkü duruşmada avukat beyanlarının alınmasına devam edilecek. Ardından müşteki Ayşe Ateş'in dinlenmesi bekleniyor.

640X360-14

SANIK ÇEP'E UYARI

Mahkeme başkanı, dünkü duruşmada sanıklardan Doğukan Çep'in tuvalet ihtiyacı için salondan çıkarıldığı sırada, müştekilerin bulunduğu tarafta oturan izleyicilere tehdit anlamına gelecek şekilde başını salladığının üye hakim tarafından görüldüğünü belirtti ve Çep'i uyardı. Mahkeme başkanının, "Doğukan anladın mı?" sorusuna Çep konuşmak için söz istedi ancak buna izin verilmedi. Duruşma, avukat beyanlarıyla devam ediyor.

AYŞE ATEŞ DURUŞMA ÖNCESİ KONUŞTU

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşma öncesi Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, suikastın nasıl gerçekleştiğini bir kez daha anlattı. Sinan Ateş'in öldürülmeden önce tehdit edildiğini bildiren Ateş, ifade vermeden önce gazetecilere açıklama yaptı.

Ayşe Ateş "Saçma sapan zırvalarla bizi üç gündür oyalıyorlar. Bugün canilerin bize yaşattıklarını anlatacağım. Bildiğim hiçbir şeyin sır kalmasını istemiyorum, ölürsem de benimle gitmesini istemiyorum" dedi.

Ateş'in açıklaması şöyle: 

Vicdanı bir kenara bırakıyorum. Göz ve akıl sahibi herkesin izlediğinde Sinan’ı kimin nasıl öldürdüğünü gördüğü kamera kaydı mevcutken biz bu zırvaları dinleyip durduk. Peki, kamera kaydında ne var? İzlemeyenler için anlatmak hasıl oldu.

Kiralık katil, arabanın arkasından çıkıyor. Silahını Sinan’ın vücuduna doğrultup ateş ediyor. Sinan ne ayağından vurulan bir insanın refleksini veriyor ne de başka bir hamlede bulunabiliyor. Sadece bilinçsizce yere düşüyor. O düşerken kiralık katil Selman’ı da vuruyor.

Selman can havliyle kaçıyor. Kaçarken elinde ne silah var ne de başka bir şey. Kiralık katil devam ediyor. Öne doğru bir adım atıp düşmekte olan Sinan’a tekrar ateş ediyor. İlk ifadelerinde de beyan ettiği gibi: Sinan’ı etkisiz hâle getirip kaçırıyor. Selman geri döndüğünde Sinan’ın cansız bedeniyle karşılaşıp dizlerinin üstüne yıkılıyor.

HİÇBİR İSMİ PAS GEÇMEDEN ANLATACAĞIM

Bugünkü duruşmada vereceğim ifadede sanıkların yaptığı gibi katillerden karton kahraman çıkarma hikâyelerini değil, Sinan hayattayken yaşadıklarımızı, Sinan’ın bana anlattıklarını, canilerin bize yaşattıklarını anlatacağım. Hem de hiçbir ismi pas geçmeden. Tıpkı ilk gün hastanede savcıya verdiğim ifadede yaptığım gibi.

O günden sonra yakın arkadaşlarım bana “Ayşe, bu isimleri söyleme. Seni de yaşatmazlar. Sen, Sinan’ın sana söylediği alt kademedeki isimleri ver. Diğerlerini devlet ortaya çıkarır” dediler.

'ÇOCUKLARIMI ANNESİZ BIRAKMAKTAN KORKTUM'

Ölmekten, öldürülmekten, çocuklarımı bir de annesiz bırakmaktan korktum. Bugün ölümü göze almadım. Burada, sosyal medyada ve Tv ekranlarında ortaya konulan tabloyu gördükten sonra yargıda, emniyette, medyada, sosyal medyada, yer altı dünyasında bu kadar güce sahip bu karanlığın konuşsam da konuşmasam da beni öldüreceğine ikna oldum. Bu yüzden bildiğim hiçbir şeyin sır kalmasını istemiyorum.

Müdafiler duruşmada bu siyasi cinayetin Pensilvanya’da kurgulandığını, senaryosunu da Mustafa Özcan isimli şahsın yazdığını iddia ettiler. İddiaya göre ben de onlara hizmet ediyormuşum. Bu; MHP ve Ülkü Ocaklarına karşı yapılan bir kumpas girişimiymiş.
Böyle arsızlık, böyle kurnazlık tarih boyunca görülmemiştir.

Sinan Ateş’e ölmeden önce Ülkü Ocakları ve MHP yöneticileri tarafından sosyal medya üzerinden yöneltilen tehditler, edilen hakaretler, atılan iftiralar orada dururken
Arkadaşları aynı odaklar tarafından saldırılara maruz kalmışken deliller de aynı merkezi işaret ederken kocamın katilini nerede arasaydım?

'BU NE KURNAZLIK'

Sinan’ı CHP’liler mi tehdit etti, arkadaşlarına DEVA Partililer mi saldırdı, dostlarına İYİ Partililer mi elçi gönderdi, ofisinin önüne Zafer Partililer mi bir araba adam yolladı?
Şimdi müdafiler diyorlar ki senaryoyu Mustafa Özcan yazıyor. Yok Pensilvanya, yok bilmem ne! Bu ne cüret, bu ne aymazlık, bu ne kurnazlık?

Hiç heveslenmesinler, hiç sevinmesinler. Cambaza bakmayacağımızı, katillerden gözümüzü ayırmayacağımızı da bilsinler. Buradan bütün siyasetçilere, sanatçılara, iş insanlarına, esnaflara, emeklilere, ev hanımlarına; bu aziz milletin her bir ferdine seslenmek istiyorum:
Gözünüzü bu davadan ayırmayın.

Kaynak: AA-İstiklal.com.tr