Allahü Teala Hazretleri zamandan, mekandan, cihetten ve keyfiyetten münezzeh olduğu halde, yüce şanına layık olarak cemalini, Cennet ehline gösterecektir.

Cennet ehli Cennet'e, Cehennem ehli de Cehennem'e yerleştikten sonra, Allahü Teala tarafından bütün Cennet ehli, Firdevs Cennet'ine davet olunacak. Sonra gayet mükemmel bir ziyafet olacak. Son derece lezzetli her türlü yiyecekler ve içecekler ikram olunduktan sonra bir melek tarafından, 'Ey Cennet ehli! Allahü Teala'nın indinde sizin için vaad buyurulmuş gayet büyük bir nimet vardır.' diye nida olunur. Cennet ehli, 'O vaad buyurulmuş nimet nedir? Allahü Teala, Mîzan'da sevabımızı ağır kılmadı mı? Yüzlerimizi nurlandırmadı mı? Cehennem'den kurtarıp bizi Cennet'e girdirmedi mi? Bunca büyük nimetlerine bizi nail kılmadı mı?' derler. Cenab-ı Hak, 'Bugün bunların tamamından daha büyük bir nimet daha ikram edeceğim.' buyurur. Bunun üzerine Cennet ehline, başka bir görme kuvveti verilerek perde kaldırılır. Onlar -Cennet'ten- Cemal-i İlahî'yi görüp hemen secdeye kapanırlar.

Cenab-ı Hak, 'Başınızı kaldırınız, burası ibadet yeri değildir.' buyurur.

Cennet ehli, bu büyük nimete mazhar oldukları esnada bundan evvel nail oldukları her türlü Cennet nimetlerini unuturlar ve ancak Allahü Teala'nın cemaline bakmak ile müstağrak olurlar. Çünkü bu nimet, bundan evvelki nimetlerin tamamından daha lezzetli, daha sevgili gelir. Bundan sonra herkes, kendi amel ve mertebesine göre Allahü Teala'nın cemalini görecektir. Kimi daima, kimi günde bir defa, kimi haftada bir defa, kimi de ancak bayram günleri görecektir. İşte Cennet'e girmekteki en büyük gaye, Allahü Teala'nın cemalini müşahede etmektir.

Cehennem azabından kurtulup Cennet'te bunca büyük nimete nail olmak isteyen her erkek ve kadın, kendilerini şer'-i şerîfin yasakladığı bütün günahlardan menedip emrettiği şeylerin tamamını tam bir ciddiyet ve arzu ile yapmaya çalışmalı, asla Allahü Teala'nın emirlerinden ayrılmamalıdır.