Asgari ücrete yapılan yüzde 30'luk zam, geniş çaplı tartışmalara neden oldu.
167 sivil toplum kuruluşu ve sendikalar, Ankara'nın Tandoğan Meydanı'nda "Yurttaş Sesleniyor, Haklarımızı Alacağız" mitinginde bir araya geldi.
CHP lideri Özgür Özel de mitingde açıklamalarda bulundu.
Bugün ülkeyi yöneten iktidar, halkın sorunlarıyla ilgilenmiyor ve sıkıntıları görmezden geliyor. Bu nedenle sesimizi yükseltmek şarttı ve hepimiz buna hazırdık. Yurttaş Birlikteliği, asgari ücret açıklamasının ardından Türkiye'nin dört bir yanından katılımla bu meydanı doldurdu. Burada bulunan sivil toplum kuruluşlarına, derneklere ve vakıflara, bu meydandan güç almaya gelen herkese teşekkür ediyorum.
Biz, Meclis’te emeklilerin, işçilerin ve vergide adalet talep edenlerin sesini temsil ediyoruz. Ancak gördük ki, bazıları bildiğini okumaya devam ediyor. O Meclis, gücünü halktan alır; bu nedenle yetkinin gerçek sahibine, yani millete dönme zamanıdır.
OY ALIRKEN 4 KERE ZAM YAPARIZ DEDİN
Asgari ücret açıklamasından sonraki oturuma katılmadık; çünkü beklentilere yanıt yoktu. Bugün burası gerçek bir meclis. Eğer iktidar milyonlarca insanın sesini duymamakta ısrar ediyorsa, oy alırken "4 kere zam yaparız" diyen asgari ücretliyi bir yıl boyunca zam yapmadan yoksulluğa terk ediyorsa, emeklileri sefalete mahkum ediyorsa, o zaman gerçek Meclis burasıdır; meydanlardır.
SALON SİYASETÇİSİ OLMA
Tayyip Bey, birazdan bir salonda konuşacak ve kendi atadığı il ve ilçe başkanlarına kendini alkışlatacak. Buradan sesleniyorum: Sayın Erdoğan, salon siyasetçisi olma, meydanlardan korkma, çık dışarıya, gel buraya! Erdoğan, salonda kendini alkışlatan Erdoğan, Suriye’de zafer kazandım diyor ama bu meydan yoksullarla dolu ve sana sesleniyorlar, gel buraya hesap ver.
SANA ŞAM'IN FATİHİ DİYE SESLENİYORLAR
İlk kongrelerinde sana "Şam'ın Fatihi" diye bağırıyorlarmış. Başka bir ülkenin topraklarına göz dikmek başka bir şey; sen emekçinin gönlünü fethetmeye çalış ama bunu başaramazsın. Burada fetih diye bağıranlara bakma; bu meydanda yüz binler sana istifa diye sesleniyor. Eğer bir ülkede başkentte yüz binler akmışsa ve hakkını arıyorsa, sandıktan kaçamazsın. Geçim yoksa seçim var.
SANA AND OLSUN Kİ BİZ KAZANACAĞIZ
Açıklanan asgari ücret, 2024 başında eleştirdiğimiz 17 bin 2 liralık ücretten bile düşük. Alım gücünü kaybetmiş ve 10 bin liranın satın alma gücünün gerisine düşmüştür. Bu ücret, emeklilerin ve işçilerin haklarını hiçe saymaktadır. Türkiye'de asgari ücret, temel ücret haline gelmiştir. Avrupa'da asgari ücret alanların oranı çok daha yüksektir. Türkiye’de ise asgari ücretlinin milli gelirden aldığı pay oldukça düşüktür. Bu haksızlığa isyan ediyorum. Bu iktidar değişmeden bu paylaşım düzeninin değişmeyeceğini bilmek, en onurlu mücadeledir.
Sayın Erdoğan, biz bu meydandayız, sen saraydasın. Biz sokaktayız, sen köşklerde. Biz garibanın yanında mücadele ediyoruz; sen ise sömürü düzenini sürdürüyorsun. Ama sana and olsun ki biz kazanacağız.
TÜİK ENFLASYONU YÜZDE 47 BULDU
TÜİK'in açıkladığı rakamlar, halkın cebinden çalıyor. Bu yıl, Tayyip Bey’i memnun etmek için yüzde 47 bulmuşlar. Asgari ücretlinin maaşı gelmeden nereye gideceği bellidir. Biz onların enflasyonuna baktık ve tam yüzde 80 bulduk. Geçenlerde dedim ki, "Ey TÜİK! Sen yüzde 50 mi buldun, pinpon topu mu var senin hesabında?" Açıklama yapmışlar, "Pinpon topu yok" demişler; ama futbol topu varmış.
BÜTÜN EMEKÇİ KARDEŞLERİMİ SENDİKALAŞMAYA DAVET EDİYORUM
Buradan asgari ücretli kardeşlerime selam gönderiyorum. Sendikalı olmayan herkese sesleniyorum: En kötü sendika, sendikasız olmaktan iyidir. En zayıf kalabalık, yalnızlıktan daha iyidir. Örgütlenin, örgütlenin, örgütlenin. Hepinizi sendikal mücadele ile hak aramaya davet ediyorum.
İstifaya davet ettiğiniz hükümet, asgari ücreti sendikalarla görüşüyor. Toplu iş sözleşmesi, asgari ücretin üzerinde imzalanır. Ancak, 1970'lerde işçilerin yüzde 75'i sendikalıyken, bugün bu oran fiilen yüzde 14,75'e düşmüştür. Bu resmi bir rakamdır ama bunun yarısı kamu sektöründeki işçilere aittir. Yani özel sektörde sendikalı işçilerin oranı sadece yüzde 7'dir. Türkiye'de 100 işçiden yalnızca 4,5'i grevli toplu sözleşme yapabiliyor, geri kalan yüzde 95'i bu haktan yoksun. İşte esas sorunumuz bu ve bu durum iktidarın hoşuna gidiyor. Buradan bir kez daha işçilere sendikalara katılma çağrısında bulunurken, sendikaları da üretimden gelen güçlerini kullanmaya ve bu iktidara karşı durmaya davet ediyorum.
ŞİMDİDEN YARIM ÇEYREK ALTIN GİTTİ
Sözlerimi tamamlarken, dün Erdoğan’ın yaptığı açıklamayı hatırlatmak isterim. "Biz asgari ücretliyi enflasyona ezdirmedik" diyor. Hangi enflasyona? TÜİK'in açıkladığı enflasyon bile yüzde 50. Zam yapmazsak enflasyon artar deniyor, bu tamamen bir yalan. 2024 yılı boyunca asgari ücrete 1 kuruş zam yapılmadı ama yine de yüzde 50 enflasyon oluştu. AKP iktidarı döneminde asgari ücret 7 çeyrek altından 4,5 çeyrek altına düştü. Geçen yıl beğenmediğimiz 17 bin lira bile 5 çeyrek altın alabiliyordu. Şimdi ise yarım çeyrek altın cebinizden çıkmış durumda.
Bu sorunlara çözüm bulacağına, aklını Suriye'ye takmış. Ben ona çözüm demiyorum çünkü derdinin bu olmadığını, hangi tarafta durduğunu biliyoruz. Senden çözüm istemiyoruz; artık gölge etme, çekil. Sandığa gel, karşımıza çık, bu millete hesap ver! Erdoğan’a çözüm demiyoruz çünkü o bunu yapmıyor, yapamaz. Ama çözüm burada. Millet burada, emekli burada, esnaf burada, memur burada. Bundan sonra hep birlikte meydanlarda hakkımızı almaya var mıyız?