Osmanlılar’da latin alfabesi tartışması

Arap alfabesinin iyileştirilmesi konusunda ilk ciddi girişim, Münif Paşa tarafından başlatılmıştır. Münif Paşa, üyesi olduğu Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye'de 1862'de verdiği konferansta; hareke kullanılmadığı için bir kelimenin çeşitli biçimlerde okunabildiğim, anlamları bilinmeyen bazı kelime ve özel isimlerin okunmasının mümkün olmadığını, dilimizdeki Arapça-Farsça kelimelerin terkiplerinin çokluğunun, okuma-yazmayı büsbütün zorlaştırdığını, büyük harf olmadığı için özel isimlerin diğerlerinden ayırdedilmediğini, Avrupalıların ise yazılarında böyle zorluklar olmadığı için, 6-7 yaşından başlayarak her insanın okuyup yazabildiğini, bizde ise yazımızı öğrenmenin zorluğu yüzünden halkın fikren terbiyesinin mümkün olmadığını belirtmiştir. Ayrıca, Arap harflerinin kitap basımı için de uygun olmadığını, diğer milletlerin 30-40 harfle istedikleri kitabı basabildiklerini, bizde düzyazı ile kitap basabilmek için bile, yüzlerce işarete ihtiyaç bulunduğunu savunmuş,5 aynı konferansta, Latin harflerinin kolayca okunup yazılmasındaki yararları belirtmekle birlikte, bu konuya fazla değinmeyip, yazı sistemindeki zorlukları gidermek için şu önerilerde bulunmuştur: Alfabenin kolay okunabilmesi için harflere işaretler konulmalı, yeni sesli harfler bulunmalı, harfler ayrık yazılmalı. Bu şekilde birkaç basit kitap yazılır ve bunların faydaları görülürse, yaygınlaştırılabilir. Konferanstan 14 ay sonra Azerbaycanlı şair Ahunzade Feth Ali, Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye'ye bir tasarı sunmuştur. Bu tasarıda; Arap harflerinin zorluğu, Arap harflerinin kullanılması için dini bir zorunluluk olmadığı ve yeni bir yazı sisteminin alınabileceği belirtilmiş, ancak Cemiyet bir rapor hazırlayarak, yüzyıllardır kullanılan bir yazının değiştirilmesinin zor bir iş olduğu sonucuna varmıştır.

NAMIK KEMAL İLE İRAN ELÇİSİ ARASINDA LATİN ALFABESİ TARTIŞMASI:

İran elçisi; ülkede eğitimin çok geri bir düzeyde olduğundan söz ederek, Arap harflerinin sakıncalarını belirtmiş ve düzeltilmesi gerektiğini savunmuştur. Namık Kemal ise verdiği cevapta; alfabedeki değişikliğin zor olacağını, birçok kötülüklerin alfabeden değil, bilgi eksikliğinden kaynaklandığını, İngiliz, Amerikalı gibi milletlerin alfabeleri zor olmasına rağmen eğitimlerinin yüksek olduğunu belirtmiştir. Bununla birlikte, harflerin biçimlerini bütünüyle bozmadan, iyileştirmeye karşı olmadığını, ama devletin, böyle bir şeye yanaşmak istemediğini kaydetmiştir.

  1. ABDÜLHAMİT LATİN ALFABESİNE GEÇMEK İSTEDİ Mİ?

Bu iddia eksik ve çarpıtılmış bir iddiadır. Aslında bu konuda tartışma Abdulhamit öncesi döneme 1862 yılında Antepli Munif Paşa'ya dayanır. o, Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye üyesidir. Yaptığı konferansta bu konuyu gündeme getirir. Fakat kabul edilmez.

Daha sonra II. Abdülhamit döneminde, 1878 yılında Sivas Mebusu Mehmet Ali Bey'in Eğitimle ilgili tasarıyı Meclis'e sunması tartışmaları yeniden başlatmıştır. Fakat bu da dikkate alınmaz. Ama gazetelerde bu konu şiddetli tartışılır. Aydınlar bu konuda ikiye ayrılırlar.

Abdulhamid dönemindeki çalışma yukarda anlattığım şekilde oldu. Daha sonra biliyorsunuz meclis kapatıldı. İslamcılık düşüncesi öne çıktı. Çünkü ll. Abdülhamid'in İslamcılığı öne çıkarması hemen değil aşamalı olmuştur. 93 harbi sonrası ve meşrutiyeti kaldırmasından sonraki süreçtir.

  1. Meşrutiyet döneminin başlamasıyla alfabe ve harf tartışmalarının yeniden şiddetlendiği görülmektedir. II. Meşrutiyet'in ilanından bir süre sonra, harf ve yazım kurallarını düzeltmek ve düzenlemek için, Maarif Bakanlığı tarafından komisyonlar oluşturulmuştur. Fakat bu dönemde artık ll. Abdülhamid yönetimde etkili değildir. Bu çalışmanın doğrudan padişahın destek ve teşviki ile olduğuna dair bir kanıt da yoktur. Bunların yanı sıra Islah-ı Huruf Cemiyeti gibi özel dernekler de kurulmuştur. Zamanla alfabe konusu, ülkedeki bütün aydınları ilgilendiren bir sorun haline gelmiştir.

Bu alandaki gِörüşler; Arap harflerinin iyileştirilmesi ya da Arap harfleri bırakılarak Latin harflerinin kabul edilmesi olarak iki gruba ayrılmaktadır. Bu dِönemde, harflerin ayrık yazılması ya da iyileştirilmesi çabalarının yanı sıra Arap harflerinin bırakılarak, yerine Latin harflerinin kabul edilmesi gِörüşü de ortaya atılmıştır.