GÜNDEM

Narin Güran davasında bugünde karar çıkmadı! Duruşma yarın saat 10.00'da devam edecek

Diyarbakır’da vahşice öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşması sona erdi. Tüm Türkiye'yi derinden sarsan olayda, tutuklu sanıklar anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar, "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor. Duruşma, 28 Aralık günü saat 10.00’da devam edecek.

Abone Ol

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın ölümüne ilişkin davanın ikinci duruşmasının ikinci celsesi bugün devam edilecek. Amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve Narin'i dereye bıraktığını söyleyen Nevzat Bahtiyar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

ADLİYEYE GETİRİLDİLER

Karar çıkması beklenen, 1'i tutuklu 3 kişinin tanık olarak dinleneceği duruşma öncesi mahkeme salonu ve adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi alındı. Sanıklar sabah saatlerinde adliyeye getirildi.

SANIKLAR MÜTALAAYA KARŞI SAVUNMA YAPIYOR

Narin Güran davasının ikinci duruşmasının ikinci celsesi saat 09.20'de başladı. Tutuklu sanıklar amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve itirafçı Nevzat Bahtiyar salona geldi.

Mahkeme Başkanı dün salona alınmamasına karar verdiği Arif Güran'ın öğleden sonra salona alınacağını açıkladı.

AMCA SALİM GÜRAN SAVUNMASINI YAPTI

Duruşma 09.20'de Amca Salim Güran'ın savunması ile başladı.

Güran ailesi fertleri ilk bölümüne alınmadı. Sonraki bölüme 15 kişi alındı.

Mütaalaya ilişkin savunma yapan Salim Güran, o gün her gün olduğu gibi sabahın erken saatlerinde kalkıp Salim Atasoy ile 15 yaşındaki oğlu R.A. ile tarlaya gittiğini dile getirdi.

"Olay günü Bağlar Hükümet Konağı'nın karşısında ATM'den 4 bin lira çektim. Para ve nakiti çocuklara verdim. İki oğlumu aldım. Çay ocağıma oturdum. İşleri bitince beni aradılar onları aldım ve aynı istikamette köye geldim." diyerek olay gününü anlatan Güran, sonra sırasoyla petrolden yakıt alıp köye gittiğini sözlerine geldi.

Narin'in kaybolduğunu öğrendikten sonra jandarmayı aradığını dile getiren Güran, köydeki çalışmaları anlattı.

"KOLLUK KUVVETLERİ AİLEYİ SUÇLUYOR"

Nevzat Bahtiyar ile 3 ay konuşmadığını ifade eden Güran, "Kolluk kuvetleri hep aileyi suçluyor. Sen Narin patikada kaybolduğu saatten sonra neden kameralara bakmıyorsun." diyerek tepki gösterdi.

MEDYAYI SUÇLADI

Aramalarda jandarmayla beraber olduğunu ancak daha sonra kendisini gözaltına aldıklarını sözlerine ekleyen Salim Güran, "Narin’in DNA’sı senin arabanda çıkmış dediler. Normaldir, çıkmasa şaşardım. Aile arabasıdır. Kusmuk, köpük, kan bulundu dediler." diyerek kendisinin medyanın önüne atıldığını öne sürdü.

"Medya bir aileyi yok etti." ifadelerini kullanan Güran, "Bir medya bu kadar kötü olamaz. Beni neden yakaladılar. Beni yakalamasalar bu insan zaten itiraf edecekti." dedi.

ÜFÜRÜKÇÜ İDDİASI

Üfürükçü meselesine ilişkin de açıklama yapan Güran, "Beni aradılar muhtar bir üfürükçü var dediler. Ben de devlet gelmiş ne üfürükçüsü dedim. Israr ettiler. Eski havaalanın oraya üfürükçüye gittik. Yengem Yüksel ben yeğenim Muhammed’i götürdük. Kolluk kuvvetleri de bizimle geldi. Üfürükçü Muhammed’in üzerine okuyor. Muhammed konuşmaya başladı. Üfürükçü bir şey görüp görmediğini sordu. Muhammed, yaşlı bir dede gördüğünü söyledi. Ona Narin’in yerini sormasını söyledi. Muhammed, 'Narin makarna yiyor. Yanında iki kişi var.’ dedi. Heyecanlandım." diye konuştu.

Köydeki taş eve gidip Narin orada mı diye kontrol ettiklerini anlatan Güran, "Oraya bakıldı ama bir şey yoktu. Sonra ayrıldık. Üfürükçü olayı budur." dedi.

arin kaybolduktan sonra, jandarma ile konuştuk. Bana, “Dara’daki 2 kameraya bakalım,” dediler. Komutan, “Kaç tane yol var?” diye sordu. Bazı yollara beni götürdüler, bazılarına ise götürmediler. Daha sonra JASAT ekibi geldi ve, “Bütün kameraları inceleyeceğiz,” dedi. Ancak şimdi kolluk kuvvetleri aileyi suçluyor, ama kendi eksiklerinden bahsetmiyorlar. İfade almışlar ama Narin’in patikada kaybolduğu saatlerde neden kameraları incelemiyorlar? Bir şey bulamayınca aileyi suçlamaya başladılar.

Sonrasında beni merkeze götürdüler. Muhtar dedi ki, “Köyde kaç tane kuyu var?” Bana sordular, “Bilmiyorum,” dedim. Köydeki kuyulara birlikte baktık. En son, “Mehmet Kaya’nın evinin arkasında bir kuyu var,” dediler, oraya baktık.

Gelelim terlik meselesine: Komutan o sırada, “Bir şeyler var,” dedi. “Narin’in terliği bulunmuş,” dedi. Vallahi en son bilen kişi benim. Köye geldik, Melike ile Birsen okulun yanındayken, “Kamerayı açsınlar! “17.30,” diye söyledi. O sırada jandarmanın benden şüphelendiği belliydi.

Devlet geldi artık köye. Sonra baktık jandarma orada. Bir hoca, Muhammet ile konuşuyordu. Hocaya dedimki Dede, Narin’in yerini bize göster,” dedim. Ne demek istediğini anlamadı. Bende “Narin’in yerini göster,” dedim. “Dede, burayı aydınlat,” dediler. Şok oldum. “Narin makarna yiyor,” dedi. Yanında yaşlı bir dede varmış. “Ne yapıyor Narin?” diye sordum. “Telefonla internette,” dedi. Bir an umutlandım. Daha sonra Muhammet’i petrole bıraktım.

"O ARABAYI HERKES KULLANIYOR"

Sonra benim arabamda DNA bulundu denildi. Bütün deliller medyada yer aldı. Komutan, “Sen petrole gitmişsin,” dedi ve battaniyeden bahsetti. “Komutan, ne diyorsunuz?” dedim. Kalktılar, beni tuttular ve cezaevine koydular. Ömrümde cezaevi görmemişim. Cezaevinde televizyon izliyordum, “İtirafçı” diyorlar, “N.B. kod adlı.” Kimdir bu, ben tanımıyorum.

Sonra “Nevzat Bahtiyar” dedim. Narin’in cesedi bulundu. Yeğenimin mezarına gitmek istedim, ama bırakmadılar. Olayları izlediğim için Televizyonu benden aldılar. Medya, bir aileyi yok etti. Beni neden tutukladılar? Eğer beni tutuklamasalardı, Nevzat itiraf edecekti. Nevzat yakalanınca, “Salim Güran,” dedi. Medyadan kan, DNA, her şeyi öğrenmişti.

Kalktılar, beni tekrar adliyeye götürdüler. Nevzat sürekli ifadesinde “araba” diyor, çünkü arabada DNA olduğunu biliyor. “Araba ile gelmişim,” diyor. “Camdan verdi,” diyor ama cam bozuk. “Battaniye” diyor, medyadan duyduğu battaniyeyi söylüyor. Arabayı iki kez incelemeye götürdüler, bu kez saç bulundu. Yeğenim o arabaya binmiştir, zaten o araba benim değil. Herkes o arabayı kullanıyor.

"BERAATİMİ TALEP EDİYORUM"

O DNA’nın iki ay öncesine mi ait olduğu belli değil. Ama ben o DNA yüzünden cezaevindeyim. Şimdi baz kaydı çıktı. Ben iki yerde birden olabilir miyim? Bu mümkün değil. Ben köydeyim, ama baz kaydı beni dere kenarında gösteriyor. Gitmediğim bir yerde nasıl baz kaydı çıkar?

Ortada bir ölüm var, bu kadar kötü niyet neden? Ben o bölgeye gitmedim. Şimdi bütün aile nerede? Cezaevinde. Biz, Narin’i bulmak için çabalarken şimdi tüm ailemiz cezaevinde. Baba, oğul cezaevinde. Ama Nevzat Bahtiyar ve onun aile bireyleri nerede? Dışarıda. Hem kızımızı, hem de ailemizi yok etti.

"DEM'İN YEMEK ARACINI KÖYDEN KOVDUK"

Buradan hakime ve devlet yetkililerine sesleniyorum: Lütfen bu kolluk kuvvetlerine geniş çaplı bir soruşturma başlatılsın. Biz vatan haini değiliz. Biz, bir dönem DEM’in yemek aracını köyden kovduk. Açlıktan ölsem bile o yemeği yemem; onlar şov peşinde.

Narin’den küçük bir kızım daha var. Vallahi benim yengem çocukları için ölüyor. Kızımızı öldürdünüz, namusumuza laf atıyorsunuz, ailemizi yok etmeye çalışıyorsunuz. Bu haksızlık.

Nevzat’ın avukatı, eşiyle fotoğraf çektirmiş. Allah’tan kork! Kardeşimi görünce içim parçalanıyor. Namusumuzla oynamayın.

Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum."

AVUKAT AKDAĞ: NEVZAT'IN YALANLARINDAN BIKTIK

Salim Güran’ın savunmasından sonra kürsüye sanığın avukatı Onur Akdağ geldi. Avukat Onur Akdağ, itirafçı Nevzat Bahtiyar'ı ederek "Yalanlarından bıktık" dedi ve şöyle devam etti:

"Odun gibi duran Nevzat dün tepki verdi. Bir yalan ortaya çıkaran kişinin diğer söylediklerine de itibar edilmez. Nevzat bambaşka biri. Altı yalan beyanı nasıl akla, mantığa, hukuka ve vicdana sığdırabilir? Her gelişmede ve her ortaya çıkan delil durumunda Nevzat ifadesini değiştiriyor. Biz de maalesef buna seyirci kalıyoruz. Nevzat’ın artık bu hızlı ifade değiştirme huyuna bir son verilmesini istiyoruz. Biri çıkıp şu adama, 'Yeter artık, sus! Yalanlarından bıktık!' demeyecek mi? Sayın Başkan, bir kişi nerede kayboluyorsa aramalara o noktaya en yakın yerden başlamak gerekir. Olağan şüphelinin kim olduğunu hepimiz görüyoruz.

EK ADLİ RAPOR TALEP ETTİ

Sayın Başkan, Nevzat sürekli hikaye değiştiriyor. Bu durumu değerlendirirken olayda bir ihtimalden bahsetmek istiyoruz. Bakın, yalnızca bir ihtimal diyoruz. Adli tıp raporunda, bir cinsel saldırı olduğuna dair net bir bulgu olmadığı ifade ediliyor. Ancak bu, cinsel bir motivasyonun tamamen yok olduğu anlamına gelmez. Nevzat’ın karanlık zihniyetini kimse tam olarak anlayamaz. Hem intikam almak hem de dürtülerini tatmin etmek için bu cinayeti işlemiş olabileceğini düşünüyoruz. Sonraki davranışları da ne yazık ki bu ihtimali destekliyor. Adli tıp raporunda, Narin’in vücudunda cinsel bir saldırıya ilişkin doğrudan bir bulguya rastlanmadığı belirtiliyor. Ancak pedofili eğilimlerini anlamak için yapılan çalışmalardan da faydalanmak gerekir. Bu bağlamda, yabancı bir makaleden alınan bir bölümü mahkemenin dikkatine sunmak istiyoruz. Bu makalede, pedofilinin genellikle prepubertal çocuklara (13 yaş altı) yönelik cinsel fanteziler ve dürtüler geliştirdiği belirtiliyor. Pedofiller, bu dürtüler nedeniyle ciddi içsel çatışmalar yaşar ve genellikle toplumda izolasyon, yalnızlık, düşük özgüven ve duygusal olgunlaşmamışlık gibi sorunlarla karşı karşıya kalır. Bu bilgiler, Nevzat’ın zihniyetini ve davranışlarını anlamamıza ışık tutabilir. Ayrıca, Narin’e ait siyah renkli bir tişörtten ve araçtan alınan DNA örneklerinin karşılaştırılmasıyla ilgili raporlarda bazı eksiklikler bulunmaktadır. Van Kriminal Laboratuvarı tarafından yapılan analizlere göre, 47 KM 388 plakalı aracın sol ön koltuğundan alınan sürüntü örneklerinde Narin’e ait DNA bulgularına rastlandığı belirtiliyor. Ancak, bu DNA örneğinin niteliği konusunda net bir açıklama yapılmamıştır. Bu örneklerin ter, idrar, kan, tükürük veya ölüme bağlı sıvılar olup olmadığı açıkça belirtilmelidir. Bu nedenle, mevcut bulguların daha detaylı bir şekilde incelenmesi ve ek bir rapor hazırlanması için talepte bulunuyoruz. Mahkemeden, bu cinayetin aydınlatılmasına yardımcı olacak tüm eksik noktaların tamamlanmasını talep ediyoruz."

“SAHTE PAYLAŞIM, NEVZAT YA DA AİLESİ TARAFINDAN YAPILMIŞTIR”

Akdağ, baz raporlarının da Nevzat'ı işaret ettiğini ve dava sürecinin şaibeli ilerlediğini belirterek konuşmasına şöyle devam etti: "Nevzat’ın ifadelerinin aksine, Salim’in Narin’in cansız bedenini araca koymadığı baz raporları ve kamera kayıtlarıyla açıkça ortaya konmuştur. Bu arada, battaniye konusu ilk kez sosyal medya üzerinden paylaşılmıştır. Örneğin, Murat Çınar Çatalcı’ya ait bir hesap tarafından Salim Güran hakkında asılsız iddialar ortaya atılmıştır. Hem de arabalarla ilgili kayıtlar bulunmaktadır, deniliyor. Bir diğer dikkat çekici detay ise muhtarın, Narin’in erkek kardeşi Enes ile görüşmesi ve olayın hemen ardından Narin’in boğulma iddiasını gündeme getirmesidir. Telefon kayıtlarına ve kamera görüntülerine göre, Narin ya baygın ya da boğulmuş bir şekilde ön koltukta koyu kahverengi bir battaniyeye sarılı olarak yatmaktadır. Bu noktada çok ilginç bir durum söz konusudur. Daha ortada hiçbir şey yokken, Enes, Salim, Yüksel ve battaniyeden bahsedilmektedir. Bu iddiaların tam da Salim’in tutuklandığı güne denk getirilmesi oldukça düşündürücüdür. Bu sosyal medya mesajlarını kim atıyor? Nevzat ya da ailesi değil mi? Bütün bu çelişkiler, dava sürecinin ne kadar şaibeli bir şekilde yürütüldüğünü göstermektedir."

NEVZAT BAHTİYAR

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşmasında tanıklar dinleniyor. 

"SALİM ARABA KONUSUNDA YALAN SÖYLÜYOR"

Duruşmaya verilen 2 saatlik aranın ardından sanık kürsüsüne çıkan Nevzat Bahtiyar savunma yaptı

Nevzat Bahtiyar: Ailemin güvenliği sağlanana kadar sustum. Salim, araba konusunda yalan söylüyor. Adam arabayı satamadı. Ben de Salim'e, "Paran varsa kendine al," dedim. O da gidip anlaşarak arabayı aldı. Kardeşi bilmesin diye arabayı benim üstüme yazdırdı.

Nevzat Bahtiyar: Sonra ev meselesi çıktı. Bana, "Kaça yapacaksın?" diye sordu. Akşam arayıp, "270 bin lira olur ama senin için 150 bin lira olur," dedim. O da, "Biri 140 bin lira, biri de başka bir fiyat verdi," dedi. "İşçilik, içme suyu gibi masraflar da onlara ait olacak," dedi. Şimdi kalkmış, "200 bin lira fiyat verdi," diyerek yalan söylüyor. Ben sana ne söylediysem onu anlat.

Nevzat Bahtiyar: Sen beni çağırdın, Narin'i teslim ettim. Ben bunu inkar etmiyorum. Ben sadece taşıdım, suçumu kabul ediyorum. Ama onların da suçlarını kabul etmesi lazım. Ancak etmiyorlar, her şeyi benim üzerime atıyorlar. Benim tüm suçu üstlenmemi istiyorlar, ama bunu kabul edemem. Benim söyleyecek başka bir şeyim olmayabilir. Onlara bir şey söyleyecek ya da iftira atacak durumda değilim. Hakikat neyse o ortaya çıksın.

Nevzat Bahtiyar'ın ardından avukatı Ali Eryılmaz esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yaptı.

Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz: Sayın Başkan, müvekkilimize yönelik "katil" değil, "sanık" olarak yaklaşılması gerekmektedir. Lütfen diğer sanık avukatları buna saygı göstersin. Toplum, gazeteciler ve mahkeme heyeti Narin için adalet mücadelesi veriyor. Ancak bazıları, kendi kabahatlerini örtmek için başkalarını suçluyor. Evet, toplumun ve gazetecilerin susmalarını istiyorlarsa, çıkıp o çocuğun katilini açıklayacaklar. Bunlardan biri çıkıp, erkekse erkek gibi çıkacak ve itiraf edecek. Jandarma tarafından tutulan bir tutanakta Yüksel Güran şöyle demiş: 'Evde erkek çocuklar olduğu için bir yere gideceksem, Narin'i Maşallah'a bırakıyorum.'

"BEN ANNEYİM, BANA PARMAK SALLAMASIN"

Avukat Eryılmaz: Bakın, başka bir dava daha var: Van'daki Rojin davası. Rojin'in babası çalmadık kapı bırakmadı. Avukat bile bu dava sırasında ağladı. Baba, gidecek yeri olmadığı için sahilde yattı. (Bu sırada avukat gözyaşlarını tutamadı.) O yüzden, Narin sadece Güran ailesinin kızı değil, artık hiç değil. 85 milyonun kızıdır. Güran ailesinden hala kimse cesaret edip Narin için bir şey yapmıyor. Burada şov yapıyorlar. Belki dışarıda veya köyde drama dersi almışlardır. Ancak bu durumu düzeltmek için herhangi bir adım atmıyorlar. Para çok onlarda, daha çok 400 dönüm tarla satarsınız. Yargıtay'dan bu dosya geri geldiğinde bu tarlalar da ellerinden çıkabilir…

Bu sırada Salim Güran ve Yüksel Güran cevap vermek istedi. Yüksel Güran, "Ben anneyim, bana parmak sallamasın" dedi. Avukat Ali Eryılmaz ise "Savunma yapıyorum susun" diyerek karşılık verdi.

"BURADA ENES'İ KURTARMA OPERASYONU VAR"

Avukat Eryılmaz: Sayın Başkan, burada adeta Er Ryan'ı Kurtarmak filmindeki gibi bir "Enes'i kurtarma" operasyonu görüyoruz. Aile bu amaç doğrultusunda hareket ediyor. Ancak kimse Narin'i düşünmüyor. Bir sürü insan var. Peki, bir sürü insan varken neden Nevzat? Neden Salim? Ben de savunmalardan bazı örnekler vereceğim. O gün düğün olduğu için köyden herkes gitmiş. Sözde köyde kimse kalmamış. Eğer köyde kimse kalmadıysa, Salim'in en yakın, en iyi arkadaşı kim? Salim'in dostu, Nevzat. Aralarından su sızmıyor. Beraber oturup içki içiyorlar. Dahası, olaydan 9 dakika önce telefonla konuşuyorlar.

Avukat Eryılmaz: Salim'in o an neyi fark etti. 'Nevzat evindeydi ve ben onu kontrol edebilirim. Ben ne dersem yapar' diyor. Salim'in abisi nerde yok, kardeşleri yok, çocukları yok. Nevzat'tan daha iyi bir 'kukla' bulabilirler mi? Evet, Nevzat ifadelerini değiştirdi. Ancak bu ifadelerin içerisinde sabit olan birkaç unsur var. Nevzat her zaman, 'Cesedi Salim verdi' dedi. Her zaman, 'Salim bana, 'Şundan dolayı öldürdüm' dedi' diye belirtti. Yani, öldüren kişinin sebebini ve cesedi kimden aldığını açıkça ifade etti.

"NEVZAT YATAĞIN ALTINDA DEĞİL"

Avukat Eryılmaz: Nevzat'ın ifadelerinin farklılık göstermesi, davanın esasına ilişkin önemli bir değişiklik yaratmıyor. Çünkü davanın kilit noktasını yine Nevzat'ın bu ifadeleri oluşturuyor. Sayın Savcı da zaten Nevzat'ın ifadelerine dikkat çekmiştir. Ancak görüyoruz ki, bazı kişiler bu ifadeler üzerinde yeterince durmamış. Bazı unsurlar, Nevzat'ın ifadeleri kadar çelişkili olsa bile bu mahkemede dikkate alınmaya değer niteliktedir. Diğer sanıkların ifadelerine baktığınızda da onların defalarca ifade değiştirdiğini görüyorsunuz. Ama hangi ifadeyi esas aldılar? Zaten bu ifadelerin çoğu gerçekleri yansıtmıyor. Sonuç olarak, Nevzat'ın ifadeleri, mahkemenin aydınlatılmasında en önemli delillerden biri olmalıdır.

Avukat Eryılmaz: Sayın Başkan, baz raporunu kabul etmiyorum. HTS raporu delil olarak kabul edilebilir. Hatta çok güzel hazırlanmış. Ancak baz raporunu kesinlikle kabul etmiyorum. Hediye ile ilgili çok güzel şeyler anlatacaktım. Hatta bu suçların iştirakçılık boyutuna gelecektim. Yani sadece 4 kişi değiller, aslında 5 kişiler diyecektim. Ancak Sayın Nahit Hocam dün çok güzel anlattı. Bu yüzden Hediye ile ilgili artık savunma yapmayacağım. Şimdi jandarmanın Nevzat'ın tespit edilmesine gelelim. Kameraya takılan kırmızı aracın sahibini araştırıyorlar. Araştırmalar sonucunda, aracın sahibi Nevzat'ın oğlu çıkıyor. Bunun üzerine jandarma, oğlunu almak için eve gidiyor. Ancak eve vardıklarında gelişen olay şu şekilde oluyor: Nevzat Bahtiyar, 'Aradığınız kişi oğlum değil, benim' diyor. 'Kendisi yatağın altında, yorganın üstünde, falan değil. Kendisi kapıya çıktı, o aradığınız kişi benim' diye ekliyor. Bu ifadelerle birlikte, olayın çözülmesi adına Nevzat'ın beyanlarına daha dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Avukat Eryılmaz: Narin'in ölüm saati 15.16'dır. 15.16'da Narin bu dünyaya gözlerini yumdu. Nevzat Bahtiyar'ın cinayete iştirak ettiğine ilişkin somut bir delil yoktur. Bu nedenle müvekkilimin tahliyesine karar verilmesini talep ediyorum.

Avukat Adnan Ataş: Sayın Başkan, bu dosyada Enes'ten bahsediyorsak, bunu bir tutanağa dayandırmıyoruz. Ancak diğer sanık avukatları, Nevzat Bahtiyar'a pedofili iftirası attılar. Bu iddiayı kesinlikle kabul etmiyoruz. Olay yeriyle ilgili olarak, bizim müvekkilimizin tek bir beyanı dahi yoktur. Müvekkilim, ailesinin güvenliğini hissettiği anda tüm beyanlarını aynı şekilde vermiştir. Narin Güran'ın odada yerde olduğunu ve ağzına köpük geldiğini söylemiştir. Ancak olay yerini hiçbir zaman tarif etmemiştir.

Avukat Ataş: Salim Güran da, Enes Güran da Narin kaybolduğunda Arif Güran'ı aramıyorlar. Evet, Nevzat'ın ifade değiştirmesinden bahsedildi. Ama ifade değiştirmesi bu kadar önemli bir durumsa, Güran ailesinin de tamamı ifade değiştirdi. Bu durumda, tüm bu plan yalnızca Nevzat'ı korumak için mi yapıldı? Bir başka hususa daha değinmek istiyorum. Nevzat için "soğukkanlı" ifadeleri kullanılıyor. Ancak o ailesini düşünüyordu. Bu yüzden ailesinin buraya gelmesini bile uygun görmedik. Çünkü duruşma salonunda bile Güran ailesinden müvekkilime baskı yapılmaktadır. Sanıklar sürekli hakaret etmektedir. Nevzat kendini yalnız ve çaresiz hissetmiştir. Bu baskılar nedeniyle içine kapanmıştır. Müvekkilimin durumunun bu çerçevede değerlendirilmesini talep ediyoruz.

"ENES'İN YÜZÜNDEKİ MORLUK BOĞUŞMAYI İŞARET EDİYOR"

Avukat Ataş: Sayın Başkan, şimdi çingene kırmızı araç meselesine gelelim. O ses kaydında, arka tarafta yapılan bir görüşmeden bahsediliyor. Görüşmede, çevreden edinilen bilgiler jandarmaya aktarılıyor. Ancak burada şunu belirtmek gerekir: Saat 22.30'a ait bu ses kaydı, jandarmanın ilk arandığı zaman dilimine ait değildir. Jandarma ilk olarak saat 20.18'de aranmıştır. Bu aramada, Salim Gürhan jandarmayı aramış ve doğrudan "iki çingene ve bir kırmızı araç"tan bahsetmiştir. Yani bu bilgi, ilk andan itibaren jandarmaya sunulmuştur.

Avukat Ataş: Jandarmanın Yönlendirilmesi konusuna gelecek olacak. Bu noktada Arif Güran, kendi ailesinin jandarmayı yönlendirdiğini ifade etmektedir. Bu, yalnızca jandarmanın dikkatini çeken bir husus değil, aynı zamanda Arif Güran'ın da dikkatini çeken bir meseledir. Peki, tüm bu deliller, tüm bu çelişkiler ve yönlendirmeler Nevzat için mi yapılıyor? Ayrıca Enes'in yüzündeki morlukların "mısır koçanı" ile oluşması mümkün değildir. Bu durum, açıkça bir boğuşmayı işaret ediyor. Narin'in de bir boğuşma sırasında öldüğü düşünülmektedir. Olayın geçtiği yer ise yokuşun üst kısmında bulunmaktadır. Sayın Başkan, tüm bu detaylar birlikte değerlendirildiğinde, olayın gerçek yüzünün aydınlatılması adına daha dikkatli ve titiz bir inceleme yapılması gerektiğini düşünüyoruz.

MAHKEME BAŞKANI: SON CÜMLEYİ BİZ KURACAĞIZ

Avukat Ataş: Sayın Başkan, her ne olduysa ahırda ve Arif Güran'ın evinde oldu. Narin, katilini adeta avucunda sakladı ve bize göstermek için ipuçları bıraktı. O yüzden farklı saç boyutları bulundu. Bu saçların tamamı Narin'e ait olamaz; kısa ve uzun saç örnekleri var. Halı meselesine gelince, Sayın Nahit Eren dün bu konuyu çok güzel açıkladı. Evde hiç mi DNA bulunmaz? Bu, olayın çözümü açısından ciddi bir eksikliktir. Salim'in, "salatalık" dese, Nevzat Bahtiyar'ın eline tuz alıp koşacağı söyleniyor. Yani Salim ile Nevzat arasındaki arkadaşlık ve ilişki bu kadar yakındır. Ancak olay günü, ne yazık ki Salim, Nevzat'ı bu işin içine dahil etmiştir.

DÜN NELER OLDU?

Dün sabah 09.30'da başlayan duruşma gece saatlerine kadar devam etti. 23.00'e kadar süren duruşmada savcı mütaalasını okudu.

Savcı mütalaasında, aile bireylerinin Narin Güran olayını saklamak ve gizlemek için organize bir şekilde hareket ettiğini ifade etti. Savcı, sanıkların iştirak halinde suç ortakları olduğuna dikkat çekti.

Elde edilen veriler ve dosya kapsamındaki delillere bakıldığında sanıkların olay günü Arif Güran’ın evinde olduğunun belirlendiğini ifade eden savcı, Salim Güran, Yüksel Güran, Enes Güran ve Nevzat Bahtiyar hakkında iştirak halinde çocuğu öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.

Savcı, TCK’nın ilgili maddeleri gereği sanıkların cezalarında iyi hal indirimine gidilmemesini talep etti.

Nevzat Bahtiyar; Mahkeme Başkanı'nın, savcının ve avukatların sorularına genellikle "Bilmiyorum ve hatırlamıyorum" yanıtlarını verirken baba Arif Güran ise savcının mütaalasına karşı söz hakkı alıp Salim’in kızına kesinlikle kötülük yapacağına inanmadığını, Narin’i Salim’in öldürmediğini söyledi.

"AİLE TOPLANTISI" DOSYAYA GİRDİ

Aile meclisi görüntüleri de dava dosyasına girdi. Tanık olarak ifade veren Erhan Güran, çoban Ahmet’in yalan söylediğini savundu, “Arkaya gittim, çobanla konuştum. Bana ‘İsa’yı ve bir kadını gördüm’ dedi. Çok dövmedim. Ben çobana vuranlara kızdım.” diye konuştu.

DURUŞMA YARIN DEVAM EDECEK

Diyarbakır'da vahşice öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasında ikinci duruşma sona erdi. Tutuklu sanıklar anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar, "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor. Bugün de karar çıkmayan davada, duruşma yarın saat 10.00'da devam edecek.