7 Haziran 2015 Milletvekili genel seçimlerine 1 ay gibi bir zaman kaldı. AK Parti, CHP ve HDP’nin ardından Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "3 Mayıs Türkçülük Günü"nde seçim beyannamesini açıkladı.

'Bizimle Yürü Türkiye” sloganı ve “Toplumsal onarım ve Huzurlu gelecek” projesiyle seçmenin karşısına çıkan Devlet Bahçeli’nin, açıkladığı seçim bilgirgesi CHP ve HDP’nin seçim bildirgesine çok yakın diyebiliriz. Zira CHP ve HDP’nin ekonomik ağırlıklı vaatlerine Bahçeli bazı düzenlemeler ve yeni ilaveler ekleyerek MHP’nin beyannamesinin oluşturulduğunu söylemek mümkün.

7 Haziran seçimlerinin kaderini asgari ücret, taşeron işçi, çiftçi, emekli, mazot belirleyecek gibi. Zira üç parti de tam da bu sorunlara parmak basarak vaatlerini sıraladılar seçim beyannamesinde. Bahçeli, asgari ücret konusunda Kılıçdaroğlu’na yakın durmayı tercih ederken Demirtaş’la arasının açıldığı görülüyor.

Asgari ücret, taşeron işçi, çiftçi, emekli konusunda kim ne demişti bir hatırlayalım:

Asgari ücret:

CHP; Asgari ücret üzerindeki vergiler kaldırılacak, en düşük ücret 1500 TL’ye çıkacak.
HDP; Asgari ücret ilk etapta net 1.800 TL’ye çıkarılacak ve vergiden muaf tutulacak.
MHP; Asgari ücret 1.440 TL. olacak. Büyükşehirlerde yaşayan asgari ücretlilere 100 lira şehir içi ulaşım katkısı sağlanacak.

Taşeron işçi:

CHP;Taşeron tarihe karışacak, taşeron statüsünde çalışan işçiler güvenceli kadroya kavuşturulacak, iş cinayetleri ile tavizsiz mücadele edilecek
HDP; Taşeronluk sistemi kademeli olarak ortadan kaldırılacak. İlk etapta kamuda taşeron çalışanlar kadrolu çalışan haline getirilecek. Taşeron çalışılan döneme ait kıdem tazminatları ödenecek. Özel sektörde asıl işveren, alt işverenlerle birlikte çalışana karşı eşit ve aynı derecede sorumlu olacak. Özel istihdam büroları, kiralık işçi uygulamaları ortadan kaldırılacak.
MHP; Kamuda çalışan taşeron işçiler kadroya geçirilecek.

Emekli:

CHP; Emekli maaşları arasındaki farkı kaldırmak için intibak yasası çıkarılmalı. En azından dini bayramların birinde yılda bir kez emeklilere ikramiye verilmeli
HDP; Emekliler için gerçek anlamda intibak yasası çıkarılacak ve ücret eşitsizliği giderilecek.
MHP; Emeklilere Mart ve Eylül aylarında 1400’er lira olmak üzere yıllık iki asgari ücret tutarında emekli desteği hakkı tanınacak.

Kamuoyunda, iktidara yani AK Parti’ye alternatifi çıkmıyor, muhalefet halka proje sunamamaktan aciz olduğu dile getirilerek, muhalefetin toplumun bütününü kapsayan bir sözünün olmadığı konusunda eleştiriliyordu. Eleştirilerin hedefinde olan partiler bu defa kabuk değiştirerek halkın sorunlarına el atmış gibi görünmeleri (seçim vaatleri hani bir reklam vardı ya “Fark göremiyorum ya sen” tarzında olsa da) CHP’nin ideolojik, HPD’nin etknik, MHP’nin de milliyetçi söylemlerin ikinci plana iterek ekonomiye el atmaları inanın yeni Türkiye açısından son derece önemli.

Yukarıda üç partinin bazı seçim vaatlerini paylaştım. Görüyoruz ki MHP’nin vaatleri diğerlerinden pekte farklı bir yanı yok. O halde Bahçeli neden bu kadar geç açıkladı seçim beyannamesini? diye sorabilirsiniz.

MHP lideri Devlet Bahçeli: ”Bizim dışımızdaki diğer partiler eteklerindeki taşları döktü. MHP beyannamesini en sona bırakmayı tercih etti. İki hususu önemle gözettik. İlk olarak geçmiş yıllarda açıkladığımız hedefle izleyeceğimiz politikalarımız özellikle siyasi kapkaççı AKP tarafından yüzsüzce çalınmıştır. Çünkü bunların işi gücü yürütmektir. İkinci olarak tespit ve gelecekle ilgili düşüncelerimizin karambole gitmemesine azami dikkat ettik. Acele etmedik telaş yapmadık. 46 yılın tecrübesi ve özgüveni ile hareket ettik. Ne isek oyuz umut tacirliği yapmadık. Neyi dediysek onun yanında arkasında ve izindeyiz” sözleriyle neden beyannameyi geç paylaştıklarını bu şeklide açıkladı. Kısaca Bahçeli, seçim vaatlerimizi önce açıklasaydık kopyala yapıştır yapabilirlerdi demiş oldu. Benim acizane görüşüm ise tam tersi yönde. Keşke ilk seçim beyannamesini Bahçeli açıklasaydı da AK Parti dahil CHP ve HDP ve diğer partiler MHP’den kopyala yapıştır yapsaydı.

* * *

7 HAZİRAN SONRASI YA ERDOĞAN YA DA FETHULLAH GÜLEN ÖLECEK?

Dedik ya halkın sandığa gideceği tarih hızla yaklaşırken 7 Haziran seçimlerinde ilklere de şahit oluyoruz. Muhalefet partileri bir ilke imza atarak ekonomi derken diğer bir ilk ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da meydanlara inmesi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu bir koldan Cumhurbaşkanı Erdoğan diğer koldan sokağa inerek halktan 7 Haziran için destek istiyor.

Muhalefet şaşkın Cumhurbaşkanı nasıl olurda mitingler yaparak bir parti için oy isteyebilir? diye dursun Erdoğan sokaklara inmekte kararlı gibi. Peki Erdoğan neden böyle bir yola başvurmuş olabilir? Bunun iki sebebi var.

Birincisi kamuoyunda özelliklede son yapılan bazı anketlerde AK Parti’nin 43’lerin altına düştüğü yönde veriler gelmekte (bazı anketlerde ise AK Parti’nin 330 vekil sayısını rahatlıkla alacağı yönde sonuçlar gözlenmekte) Tam da burada Erdoğan devreye girerek AK Parti’nin düştüğü iddia edilen oylarının tekrar partiye geri gelmesini sağlamak.

İkincisi ise, 7 Haziran seçimleri hem Erdoğan hem de Fethullah Gülen açısından son derece önemli. Seçimler AK Parti’nin üstün zaferiyle sonuçlanırsa, devam eden paralel yapı operasyonları tüm hızıyla devam ederek devlet içindeki paralel yapının kökü tamamen kazınmış olunacak, yok eğer AK Parti için hüsranla sonuçlanırsa bu kez 17-25 Aralık’tan bu yana devam edem süreç tersine dönecek. Paralel yapı daha gözü dönmüş bir şekilde tekrar sahaya inecek. Bunun ayak seslerini daha bir kaç gün öncesinde görerek 2 hakimin intihar girişimi yaparak yetkisi olmadığı halde cemaat senpatizanlarını içerden çıkarılması skandalına şahit olduk.

İşte tam da burada Erdoğan devrede. Bu seçim Erdoğan ve Gülen’in son seçimi ikisinden biri ölecek.