TCMB Para Politikası Kurulu'nun 26 Aralık toplantısına dair özet yayımlandı.
Küresel büyümede sınırlı iyileşmenin yılın üçüncü çeyreğinde sürdüğü, işgücü piyasalarında arz ve talep dengesinin normalleşme eğilimini koruduğu belirtilen özette, "Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarına göre ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2024 yılında yüzde 1,9 artışla 2023'teki yüzde 1,8’in biraz üzerinde gerçekleşmesi, 2025 yılında ise yüzde 2,3 ile tarihsel ortalamaya yaklaşması beklenmektedir." ifadelerine yer verildi.
Hizmet sektörünün olumlu seyrini sürdürdüğü, ancak imalat sanayindeki zayıf görünümün devam ettiği vurgulanan özette, ABD ekonomisinin büyüme eğiliminin diğer gelişmiş ekonomilerden ayrışmaya devam ettiği aktarıldı.
Küresel talep görünümü, arz kaynaklı faktörler ve jeopolitik risklerin emtia fiyatlarında dalgalanmalara yol açtığı ifade edilen özette, "Küresel ekonomi ve ticaret politikalarındaki belirsizlikler ile jeopolitik gelişmeler, küresel ekonomik faaliyetler açısından temel risk unsurları olarak öne çıkmaktadır." değerlendirmesi yapıldı.
Küresel enflasyondaki düşüşün sürdüğü belirtilirken, hizmet sektöründeki enflasyon katılığının azalsa da yukarı yönlü riskleri canlı tuttuğu vurgulandı.
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde faiz indirimlerinin sürdüğü, ancak ABD Merkez Bankası'nın (Fed) 2025 yılı için daha sınırlı bir gevşeme sinyali verdiği ifade edilen özette, "Merkez bankalarının, enflasyondaki olumlu eğilimi koruyarak faiz indirim süreçlerini temkinli bir şekilde sürdüreceği değerlendirilmektedir. Öte yandan, artan küresel belirsizlikler nedeniyle gelişmekte olan ülke hisse senedi piyasalarından portföy çıkışları devam etmiştir." denildi.
TL mevduatını önceliklendiren makroihtiyati politikaların etkisiyle, mevduat faizlerinin 22 Kasım haftasına göre 48 baz puan artarak 20 Aralık haftasında yüzde 56,5’e ulaştığı ifade edildi.
Aynı dönemde TL ticari kredi faizlerinin (Kredili Mevduat Hesabı ve Kredi Kartı hariç) 33 baz puan düşerek yüzde 55,2 seviyesine gerilediği belirtilen özette, bireysel krediler tarafında ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı hariç) faizlerinin 146 baz puan azalarak yüzde 69,2’ye, konut kredisi faizlerinin ise 27 baz puan düşüşle yüzde 41’e indiği aktarıldı.
Taşıt kredisi faizlerinin 20 Aralık itibarıyla yüzde 36,1 düzeyinde olduğu ifade edilen özette, bireysel kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalamasının 22 Kasım’dan sonra artarak yüzde 2,3’ten yüzde 3,5’e yükseldiği kaydedildi. Özette, şu değerlendirmeler yer aldı:
"Bu artışta, kredi kartı ve ihtiyaç kredilerindeki ivmenin etkisi öne çıkmıştır. Yılın son ayında artan kampanyalar ve bankaların yıl sonu bilanço büyüklüğünü artırma eğilimleri, bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredisi artışlarında etkili olmuştur. Aynı dönemde TL ticari kredilerin 4 haftalık büyüme oranı ortalaması yüzde 1,1’den yüzde 1,4’e yükselmiş, ancak TL ticari kredi büyümeleri, kredi büyüme kısıtlarının altında kalmayı sürdürmüştür. Kur etkisinden arındırılmış yabancı para (YP) ticari kredilerin 4 haftalık büyüme oranı ortalaması ise bir önceki PPK dönemindeki yüzde 1,5 seviyesinden, YP kredi büyüme sınırlarından muaf krediler kaynaklı olarak yüzde 2,3’e çıkmıştır."
Kur Korumalı Mevduat (KKM) bakiyesindeki azalışı desteklemek amacıyla 20 Aralık 2024 tarihinde makro ihtiyati çerçevede yapılan değişikliklere de değinilen özette, KKM’nin TL’ye geçişine ve yenilenmesine yönelik toplam hedefin yüzde 70’ten yüzde 60’a düşürüldüğü, ayrıca KKM hesapları için belirlenen asgari faiz oranının politika faizinin yüzde 70’inden yüzde 50’sine çekildiği ifade edildi.
Özette, KKM için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıklara faiz veya telafi ödemesi uygulamasının yeni açılan ve yenilenen KKM hesapları için kaldırıldığı da vurgulandı. TCMB’nin brüt uluslararası rezervlerinin, 22 Kasım’dan bu yana 0,4 milyar dolar azalarak 20 Aralık 2024 itibarıyla 156,2 milyar dolara gerilediği kaydedildi.
Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) 20 Kasım’dan itibaren sınırlı bir düşüş göstererek 24 Aralık 2024 itibarıyla 259 baz puan seviyesine ulaştığı belirtilen özette, "Türk lirasının 1 ay vadeli kur oynaklığı 24 Aralık itibarıyla yüzde 11,7’ye, 12 ay vadeli kur oynaklığı ise yüzde 20,5’e gerilemiştir. Önceki PPK toplantı haftasından bu yana 0,2 milyar dolar net portföy çıkışı gözlemlenmiştir. Bu çıkışın büyük kısmı Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) piyasasından kaynaklanırken, hisse senedi piyasasındaki çıkış oldukça sınırlı kalmıştır." ifadelerine yer verildi.
Kasım ayında tüketici fiyatlarının yüzde 2,24 arttığı ve yıllık enflasyonun 1,49 puan azalarak yüzde 47,09 seviyesine gerilediği ifade edilen özette, şu bilgilere yer verildi:
"B ve C endekslerinin yıllık enflasyonu sırasıyla 1,42 ve 0,62 puan azalışla yüzde 45,68 ve yüzde 47,13 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyona katkılar enerji, hizmet ve alkol-tütün-altın gruplarında azalırken, temel mal grubunda sabit kalmış, gıda grubunda ise artış göstermiştir. Kasım ayında tüketici enflasyonunda gıda fiyatlarının belirgin etkisi öne çıkarken, gıda dışı enflasyon görece daha olumlu bir seyir izlemiştir. Mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre, gıda dışı aylık tüketici enflasyonunun kademeli bir yavaşlama eğiliminde olduğu gözlenmektedir."
Temel mal enflasyonunun düşük seviyelerde kalmaya devam ettiği, hizmet grubundaki aylık fiyat artışlarının ise ılımlı bir seyir izlediği aktarılan özette, kasım ayında hizmet sektöründe son üç yılın en düşük aylık artış oranının kaydedildiği belirtildi. Gıda grubunun, ekim ayından sonra kasımda da işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artışa bağlı olarak güçlü bir şekilde aylık tüketici enflasyonunu yukarı taşıdığı ifade edildi.
Özette, işlenmemiş gıda fiyatlarının taze meyve ve sebze grubu kaynaklı olarak geçici arz koşullarına duyarlılık gösterdiği ve güçlü bir artış sergilediği vurgulandı.
ENERJİ FİYATLARI KASIMDA LIMLI SEYRETTİ
Gıda dışı aylık tüketici enflasyonunun bu dönemde yüzde 1,34 ile daha düşük bir artış gösterdiği belirtilen özette, enerji fiyatlarının kasım ayında ılımlı bir seyir izlediği ifade edildi.
Özette şu değerlendirmelere yer verildi:
"Kasım ayında enflasyonun ana eğilimi yatay bir seyir izlemiştir. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle aylık artışlar, bir önceki aya kıyasla B ve C göstergelerinde sınırlı bir yükseliş göstermiştir. Bu dönemde, B endeksini oluşturan gruplardan işlenmiş gıda fiyatlarında düşüş yaşanırken, hizmet fiyatları yataya yakın seyretmiş, temel mallarda ise hafif bir artış gözlenmiştir. Dağılım ve model bazlı ana eğilim göstergeleri ise bir önceki aya göre belirgin bir değişim göstermemiştir. Kasım ayı itibarıyla son üç aylık dönemde mevsim etkilerinden arındırılmış ortalama fiyat artışı, temel mallarda yüzde 1,7 seviyesinde gerçekleşirken, hizmet sektöründeki artış bir önceki aya göre hız kaybederek yüzde 3,5 olmuştur. Kira hariç hizmetlerde ise bu oran yüzde 3’ün altında kalmıştır."
Hizmet sektöründe gözlenen fiyatlama davranışının, önemli bir atalete yol açtığı ve şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir zaman dilimine yayıldığı belirtildi. Özette, "Hizmet fiyatlarındaki uzun süreli güçlü artışlar, kasım ayında yüzde 1,61 ile görece düşük bir artış göstermiştir. Aylık bazda kira artışı yüksek seviyelerde gerçekleşse de bir önceki aya kıyasla yavaşlama göstermiş, kira dışı hizmetlerdeki aylık enflasyon ise yüzde 0,90 ile daha düşük bir seviyede kalmıştır." ifadelerine yer verildi.
Bu gelişmelerde, dönemsel fiyatlama yapılan kalemlerdeki fiyat uyarlamalarının büyük ölçüde tamamlanmasının yanı sıra talebe duyarlılığı yüksek olan hizmet kalemlerindeki olumlu görünümün etkili olduğu vurgulandı. Ayrıca, bu görünümde mevsimsel faktörlerin de hissedilir bir rol oynadığı ifade edildi.
Özette, kasım ayında ulaştırma hizmetleri fiyatlarının azalan hareketliliğin etkisiyle görece yatay bir seyir izlediği (%0,33) belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
"Kira aylık enflasyonu, sözleşme yenileme oranlarındaki düşüş ve yeni sözleşmelerdeki artış oranının gerilemesiyle kasım ayında yavaşlamıştır. Lokanta-otel alt grubunda, yemek hizmetlerinde aylık fiyat artışı hız keserken, konaklama fiyatlarındaki düşüş devam etmiş ve böylece bu alt grubun aylık enflasyonu %0,79 ile zayıflamıştır. Diğer hizmetler grubundaki ılımlı fiyat artışı (%0,97), bu alt grupta yavaşlamanın sürdüğüne işaret etmektedir."
Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verilerinden elde edilen öncü göstergelere göre aralık ayında da kira enflasyonunun yavaşlama eğiliminde olduğuna dikkat çekilen özette, mevsimsel etkilerle düşüş gösteren sözleşme yenileme oranlarının yanı sıra yeni ve yenilenen sözleşmelerde referans alınan kira artış oranlarının da gerileme eğiliminde olduğu ifade edildi.
Özette, PÖS mikro verileri ve konut değerleme raporlarından elde edilen kira artış oranlarının, TÜFE'deki mevcut yıllık kira enflasyonunun altında kaldığı ve düşüş eğilimini sürdürdüğü belirtilerek şu değerlendirmeler yapıldı:
"Üretici fiyatları artışı önemli ölçüde zayıflamıştır. Yurt içi üretici fiyatları kasımda %0,66 oranında artarken, yıllık enflasyon 2,77 puan gerileyerek %29,47 seviyesine inmiştir. Bu dönemde sermaye ve ara malları ile enerji grubu, manşet üretici enflasyonunu sınırlayan gruplar olmuş, dayanıksız tüketim mallarındaki fiyat artışında ise gıda imalatı ve ilaç fiyatlarındaki yükseliş etkili olmuştur."
"ULUSLARARASI EMTİA FİYATLARINDA ENERJİ ÖNCÜLÜĞÜNDE DÜŞÜŞ GÖZLENDİ"
PPK Toplantı Özeti'nde, kasım ayında uluslararası emtia fiyatlarının enerji sektörü öncülüğünde gerilediği belirtildi.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) gıda fiyatları endeksinde eylül itibarıyla gözlenen artışların kasım ayında yavaşlayarak da olsa devam ettiği ifade edilerek, özellikle yağ alt grubunda üretim sorunlarına bağlı olarak belirgin fiyat artışlarının gözlendiği vurgulandı.
Özette şu bilgilere yer verildi:
"Aralık ayının ilk yarısında emtia fiyatları görece yatay bir seyir izlemiştir. Alt gruplar bazında değerlendirildiğinde, enerji fiyatları gerilerken tarım fiyatlarında artış gözlenmiştir. Kasım ayında ortalama 74,4 ABD doları seviyesinde olan Brent ham petrol fiyatları, jeopolitik gelişmelere bağlı olarak dalgalı bir seyir izlemiş ve aralık ayının ilk yarısında yaklaşık 74,0 dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Küresel Arz Zinciri Baskı Endeksi, kasım ayında yataya yakın seyrederek tarihsel ortalamasının biraz altında kalmıştır. Küresel ve Çin'e yönelik konteyner endekslerinde temmuz sonrasında gözlenen düşüş eğilimi, kasım ayında artışa dönmüş; ancak kuru yük taşımacılık fiyat endekslerinde ekim ayından itibaren süregelen düşüş eğilimi devam etmiştir. Döviz kuru sepeti kasım ayında sınırlı bir düşüş sergilemiştir. Mevsimsel etkilerden arındırılmış Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri ise imalat sanayinde girdi ve ürün fiyatlarında yavaşlamaya işaret etmiştir."
ENFLASYON BEKLENTİLERİNDE KISMİ DEĞİŞİM
Aralık ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre enflasyon beklentilerinde kısmi değişimler olduğu belirtilen özette şu değerlendirmeler yapıldı:
"12 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi 0,1 puan azalışla %27,1'e gerilerken, cari yıl sonu ve gelecek yıl sonuna ilişkin beklentiler sırasıyla 0,5 ve 0,9 puan artışla %45,3 ve %27,1 olarak güncellenmiştir. 24 ay sonrasına ilişkin beklenti 0,1 puan artarak %18,5 olmuştur. 5 yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi ise %11,3 seviyesinde ölçülmüştür. Reel sektör beklentilerine göre, kasım ayında %47,8 olarak ölçülen firmaların 12 ay sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentisi, aralık ayında 0,2 puan azalarak %47,6'ya gerilemiştir. Aynı dönemde hane halkının 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentileri ise daha belirgin bir düşüşle 1 puan azalarak %63,1 seviyesinde gerçekleşmiştir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmayı sürdürmektedir."
"ÖNCÜ GÖSTERGELER, TÜKETİCİ ENFLASYONUNUN ARALIKTA ZAYIFLADIĞINA İŞARET ETMEKTEDİR"
Özette, öncü göstergelerin aralık ayında tüketici enflasyonunun zayıfladığına işaret ettiği belirtildi.
Temel mal enflasyonunun düşük seviyelerde kalmaya devam ettiği, hizmet enflasyonunda ise iyileşmenin belirginleştiği ifade edilen özette şu değerlendirmeler yapıldı:
"Gerek kira gerekse kira dışında kalan hizmetlerde aylık fiyat artışı hız kesmektedir. İşlenmemiş gıda enflasyonu, önceki iki aydaki yüksek seyrin ardından aralık ayında daha ılımlı bir görünüm sergilemektedir. Öncü veriler, taze meyve ve sebze fiyatlarında arz koşullarına bağlı baskıların aralık ayında azaldığına işaret etmektedir. Bu görünüm altında, öncü veriler aralık ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüşe işaret etmektedir."
Özette, Para Politikası Kurulu'nun (Kurul) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını %50'den %47,5'e indirme kararı aldığı anımsatıldı.
Kurulun ayrıca operasyonel çerçevede değişikliğe giderek, Merkez Bankası'nın gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarını bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 150 baz puanlık bir marj ile belirlediği ifade edildi.
Özette, para politikasındaki kararlı duruşun yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme yoluyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürdüğü ve dezenflasyon sürecini güçlendirdiği vurgulanarak şu değerlendirmelere yer verildi:
"Maliye politikasındaki artan eşgüdüm de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Bu doğrultuda, politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak, öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir. Kurul, kararlarını enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı yaklaşımla alacaktır. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda, para politikası araçları etkili bir şekilde kullanılacaktır."
Kredi ve mevduat piyasalarında beklenmeyen gelişmeler olması durumunda, parasal aktarım mekanizmasının ilave makroihtiyati adımlarla destekleneceği belirtilen özette şu ifadeler yer aldı:
"Likidite koşulları, muhtemel gelişmeler göz önünde bulundurularak yakından izlenmektedir. Sterilizasyon araçları etkili bir şekilde kullanılmaya devam edilecektir."
Özette, Kurulun politika kararlarını, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede %5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyeceği vurgulandı.
Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergelerin yakından takip edileceği belirtilerek şu ifadelerle devam edildi:
"Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır. Kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır."