Masonlar, Adnan Oktar’dan neden vazgeçti?-2
Adnan Oktar’ın bir telefonu ile Amerika’dan ve İsrail’den, Türkiye’ye haham gelirdi. Adnan Oktar bir telefonu ile Amerika’dan ve İsrail’den haham getirtebiliyorsa (Hahamlardan bahsediyorum, yani dünyayı yönetenlerin ruhani liderlerinden!) bu adam, bu ülkede cumhurbaşkanı kadar güçlüdür, demektir!
Bu kadar büyük bir gücü tutuklayabilmek ise sadece devletin başındaki kişinin yapabileceği bir iştir.
Seçimden önce de Adnan Oktar tutuklanabilirdi fakat A kapısından girer, B kapısından çıkardı. Devlet bu kapıdan alırdı, MOSSAD diğer kapıdan çıkartırdı. Bunu FETÖ’de gördük!
Tekrar söylüyorum; Adnan Oktar, Türk polisi tarafından alınır, MOSSAD ajanları tarafından serbest bırakılırdı!
Türkiye’de emniyet kuvvetleri içerisinde, FETÖ’cü var dedik de, sadece FETÖ’cü mü var?
MOSSAD nerede? CIA’ ye nerede?
Türkiye’de emniyet güçleri arasında MOSSAD ajanı var mıdır, yok mudur?
Türkiye’de emniyet kuvvetlerinin içerisinde CIA var mıdır, yok mudur?
Türkiye’de ordu içerisinde MOSSAD ve CIA var mıdır, yok mudur?
Devlet tek başkan olduğu zaman, önce kendi kadrolarına operasyon yaptı! Fakat bu çok gizli yapıldı!
Araştıran bulur!
Bürokrasi içerisinde yapılan bu operasyonların sonucunda müsteşarlara varıncaya kadar, pek çok kişi değişti! Neden değişti? FETÖ ihtimaline karşı!
Ne FETÖ’sü be?
Apaçık bir şekilde MOSSAD ile savaşabilir misin, CIA ile savaşabilir misin?
Bu noktada, kiminle savaşırsın? Uzantısıyla…
Uzantısı kim? Bakanlıklara, hükumet içerisine, emniyet güçleri ve ordu içerisine yerleştirilmiş; CIA ve MOSSAD’ın ajanları… Ama hepsi Türk!
Peki bunları kim yetiştirdi?
Şimdi Adnan Oktar’ı düzgün okuyalım;
Adnan Oktar’ın bir emri ile bu ülkede 2. bir darbe girişimi yapılabilinirdi!
Kediciklerle oynayan Adnan Oktar, aslında ülkedeki dolar hareketinden de sorumludur!
Devlet dedi ki; “Seçimden sonra ekonomik olarak operasyonları başlatacağız!” Şimdi Adnan Oktar’ın mal varlığına el koysan, doları 4’e düşürürsün.
Bu saatten sonra hiçbir istihbarat ve hiçbir Mason grubu Adnan Oktar’a sahip çıkmayacaktır.
Bir yede bir patlama olduğunda MOSSAD diyor mu “Biz yaptık!”? Genelde PKK yapıyor… Şimdi;
Adnan Oktar, ifşa oldu mu? Oldu!
Devletin eline geçti mi? Geçti!
Adnan Oktar’ın bilgilerini ifşa etmemesi için ya öldürülmesi (gözaltında iken) ya susmasının garantiye alınması, ya da devlet ile masada anlaşmaları gerekiyor!
Adnan Oktar, arkasında hiç MOSSAD yokmuş gibi tüm suçu kendisi üstlenecektir. Ki zaten Adnan Oktar, sadık bir köpek olmasaydı, şu zamana kadar çoktan kalp krizi geçirip ölmüştü.
Ki yine zaten, onlar için Adnan Oktar mühim bir mesele değil; bir Adnan Oktar gider, başka biri gelir. Sürekli yetiştirilen birileri var.
Örneğin; Mustafa İslamoğlu! Asla yabana atılacak bir adam değil…
Örneğin; Yaşar Okuyan… Her gün bir tv programında…
Tıpkı Adnan Oktar gibi, çok mübarekler… “İnşallah maşallah!”
Bunlar yedek planları…
Ama artık karşılarında devlet var; hükumet değil! Sıra hepsine gelecek!
Şimdi hepsine “Ya susun, ya da yok olun!” talimatı gitmiştir bile…
Devlet kimin arkasında, hangi istihbarat ajanı olduğunu çok iyi biliyor ve cemaat görünümlü terör yuvaları ile uğraşıyor. Yani mesele Adnan Oktar, Fethullah Gülen değil!
Mesele; hangi istihbarat, hangi ülke?
Devlet Adnan Oktar’ı tutuklamadı. Devlet İsrail’i tutukladı.
Devletin içeri aldığı her insan MOSSAD ajanıdır. Ajan değilse, devlet uğraşmaz, sorgular gönderir. İçeride tuttuğu her ajanı da İsrail’in tehditlerine karşı koz olarak kullanır.
Artık ülkeyi “HÜKUMET DEĞİL, DEVLET YÖNETİYOR!”
Seçimlerden önce şunu özellikle vurgulamıştım; “Paşa, paşa gelecekler ve bükemedikleri eli öpecekler!”
Bugün el öpenler, yarın (Osmanlı’da olduğu gibi) çizme öpecek!