Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo ile bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleşen görüşme yaklaşık bir buçuk saat sürdü. DiCarlo görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Tatar ile gelecek ay düzenlenecek geniş kapsamlı toplantıyı ve bu toplantıda ele alınacak konuları ele aldıklarını belirtti. DiCarlo, "Verimli bir toplantı oldu. Sayın Tatar’la güzel bir sohbet gerçekleştirdik" ifadelerini kullandı. Kıbrıs’a ikinci kez ziyaret gerçekleştirdiğini burada olmaktan memnuniyet duyduğunu belirten DiCarlo, gün içinde İki Toplumlu Kıbrıs Kadın Koalisyonu ve diğer temsilcilerle de bir araya geleceğini kaydetti.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise görüşme sonrası yaptığı açıklamada, DiCarlo ile çeşitli konularda görüşme yaptıklarını ve görüşmenin olumlu geçtiğini söyledi. Tatar, DiCarlo’nun Cenevre’de 17-18 Mart tarihlerinde Cenevre'de 5’li zirve düzenlenmesini istediğini ve bu talebi kabul ettiklerini duyurdu. Görüşme öncesi hazırlıkların devam edeceğini kaydeden Tatar, adada iki taraf, iki egemen halk ve iki devlet olduğunu söyledi.
"Hayatımızı zora sokacak bir anlaşmayı asla kabul etmiyoruz"
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, yapıcı olarak çözüme yönelik adım atılacaksa Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün kabul edilmesi gerektiğini vurguladı. İzolasyonların bu çağda insan haklarına aykırı ve haksız bir cezalandırma olduğunu anlattıklarını ifade eden Tatar, "Hayatımızı zora sokacak bir anlaşmayı asla kabul etmiyoruz" dedi. Adil, kalıcı, sürdürülebilir bir anlaşma için Kıbrıs Türk halkının hassasiyetlerine ve adada 60 yıldır yaşananlara önem verilmesi gerektiğini belirten Tatar, Rumların her anlaşmayı reddettiğini ama Kıbrıs Türk halkının ambargo altında yaşadığını ve bunun kabul edilebilir olmadığını kaydetti. BM’nin artık bu konuda adım atması gerektiğini ifade eden Tatar, direkt uçuş direkt temas ve direkt ticaret konularında açılımın şart olduğunu belirtti. İki eşit tarafın birçok konuda iş birliği yapabileceğini ifade eden Tatar, enerji ve turizm başta olmak üzere geçiş kapıları konusunda iş birliği yapılabileceğini söyledi.
"Yeni geçiş kapılarıyla ilgili yanıt alamadık"
New York’taki üçlü görüşmede de ele alınan yeni geçiş kapılarıyla ilgili iş birliği yapılabileceğini ifade eden Tatar, 9 kapı olduğunu ve ağırlığın yüzde 65 ile Metehan’da olduğunu belirtti. Metehan’ın artık daha fazlasını kaldıramadığını ve iki tarafa da sıkıntı oluşturduğunu vurgulayan Tatar, yeni geçiş kapılarının Haspolat ve Akıncılar’da açılması yönünde öneri yaptıklarını ancak yanıt alamadıklarını söyledi. Rum tarafının çerçeve dışına çıktığını ve transit geçiş istediğini ancak bunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Tatar, Pile Yiğitler yolu konusunda yaşanan sıkıntıya değindi.
İki tarafın faydasına iş birliği yapabileceğini ancak karşı tarafın bunu kabul etmediğini ifade eden Tatar, kabul edilmek istenmeyen KKTC’nin var olduğunu ve olmaya devam edeceğini söyledi. Anlaşmanın müzakere sonucu bulunabileceğine inanıp, desteklediklerini ancak bunun da şartlara bağlı olduğunu söyleyen Tatar, Türk kökenli insanların güneye geçememesi konusunu görüşmede anlattıklarını ve rahatsızlığın karşı tarafa iletilmesini istediklerini belirtti.
DiCarlo, Hristodulidis ile görüştü
BM Genel Sekreter Yardımcısı DiCarlo, Tatar ile görüşmesinin ardından Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Hristodulidis ile de bir araya geldi. Hristodulidis yaptığı açıklamada, DiCarlo’nun görüşme öncesinde kendisine ve Tatar’a, 20 Mart’taki Avrupa Birliği zirve toplantısının hemen öncesinde Cenevre’de genişletilmiş bir görüşme için davet ilettiğini söyledi. Cenevre’deki toplantının olumlu bir sonuç vermesi için bazı öneriler sunma niyetinde olduğunu belirten Hristodulidis, "Bugünkü fiili durum bir çözüm değildir, Kıbrıs bölgesinde dondurulmuş çatışmaların olmadığı görülmektedir ve müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesi için her türlü çabayı göstereceği" dedi.
BM Genel Sekreter Yardımcısı DiCarlo ise görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, Hristodulidis ile Kıbrıs sorununda genişletilmiş görüşmenin hazırlıklarıyla ilgili konuları ele aldıkları "yapıcı" bir görüşme yaptıklarını belirtti.