İSRAİL HEDEFLERİNE UALAŞAMADI

Ezici ateş gücüne ve uluslararası desteğe rağmen İsrail, 7 Ekim 2023'te Hamas öncülüğünde İsrail'in güneyine yapılan saldırının ardından başlattığı savaşta temel hedeflerinden birçoğuna ulaşamadı.

Analistler Sami Orabi ve Ameer Makhoul, bu başarısızlığın Gazze'deki büyük insani maliyetle birleştiğinde, İsrail'in askeri ve siyasi stratejilerinde daha derin bir kriz olduğunu ortaya koyduğunu söylüyor.

7 Ekim İsrail için büyük bir stratejik, askeri ve istihbarat başarısızlığıydı ve silahlı kuvvetleri bunu telafi etmeye niyetliydi.

Ancak Orabi ve Makhoul'a göre İsrail'in askeri eylemleri birçok açıdan bu zayıflıkları güçlendirmek yerine daha da kötüleştirdi.

Ramallah'ta yaşayan siyasi analist Orabi Middle East Eye'a verdiği demeçte, “İsrail, yok etmek, kökünü kazımak ve ortadan kaldırmak için geldiğini söylediği Hamas'la bir anlaşma imzalamak zorunda kaldı” dedi ve ekledi: “Bu da 7 Ekim'de yerle bir olan imajın şu ana kadar onarılamadığı anlamına geliyor.”

Ancak bu başarısızlığa rağmen İsrail'in tek başarısı göz ardı edilmemeli: Gazze'deki yaşamı yok etmek.

Bu durumun Hamas da dahil olmak üzere Gazze'deki Filistinlileri gelecekte büyük zorluklarla karşı karşıya bırakacağını da ekliyorlar.

YIKIMIM MALİYETİİ ÇOK BÜYÜK

Orabi, savaşı değerlendirirken ve yansımalarını tahmin ederken, Gazze'deki muazzam insani maliyetin ve büyük yıkımın göz ardı edilemeyeceğini ifade ediyor.

Orabi, “Başarı ve başarısızlıkla ilgili tartışmalar, Gazze'de ödenen insani bedeli hesaba katmak zorunda olduğu için büyük ölçüde temkinli ve ölçülü olmalıdır. İsrail işgalinin bazı hedeflerine ulaşamadığını söyleyebiliriz, ancak Gazze'deki Filistinlilere dayattığı büyük yıkımı ve ağır insani maliyeti göz ardı edemeyiz.” diye ekliyor.

"SAVAŞIN NET KAZANANI YOKTUR"

Hayfa'da yaşayan yazar ve aktivist Makhoul, tüm bunlar göz önüne alındığında savaşın net bir kazananı olmadığını da sözlerine ekliyor.

Makhoul, “Filistin halkı ‘zafer’ olarak tanımlanamayacak ya da zafer uğruna ödenemeyecek son derece ağır bir bedel ödedi” dedi ve ekledi: “Öte yandan İsrail de herhangi bir şekilde zafer kazandığını iddia edemez. Aksine, İsrail'in içinde yenildiğine dair bir his var.”

İsrail büyük stratejik ya da askeri zaferler elde edemedi. Aslında İsrail'in stratejik olarak kaybettiği, küresel ve bölgesel olarak 6 Ekim 2023'te olduğundan daha kötü bir konumda olduğu söylenebilir.

Yaklaşık 1.200 İsraillinin ölümüne neden olan Hamas liderliğindeki sürpriz saldırının ardından İsrail'in belirlediği hedeflerin çoğuna ulaşılamadı.

Bunlar arasında Hamas'ın askeri kanadının ortadan kaldırılması, Gazze'deki yönetimin devrilmesi ve bölgede tutulan 240 İsrailli esirin tamamının serbest bırakılması yer alıyor.

Analistlere göre caydırıcılığı yeniden tesis etmek, Filistinlileri Gazze'den çıkarmak ve yerleşim bölgesinin bazı kısımlarını işgal etmek gibi ilan edilmemiş diğer hedeflere ulaşmada da başarısızlıklar var.

Orabi, “İsrail işgali, Gazze Şeridi dışındaki Filistinlileri yerinden etmeyi, yerleşimi zorlamayı, uzun süreli askeri işgali dayatmayı, Hamas'ı ortadan kaldırmayı veya yönetimine bir alternatif bulmayı başaramadı” dedi.

İSRAİL HER ALANDA BAŞARISIZ

Makhoul daha da ileri giderek İsrail'in sadece askeri olarak değil, siyasi ittifakların çökmesi ve uluslararası itibarının zedelenmesiyle stratejik olarak da başarısız olduğunu belirtiyor.

İTTİFAKLAR HIZLA AŞINDI

İlk Donald Trump yönetimi sırasında Arap ülkeleriyle kurulan ittifaklar hızla aşındı ve İsrail'e daha az bölgesel ve uluslararası müttefik bıraktı.

Makhoul, “İsrail'in stratejik ağırlığı hem Arap hem de küresel düzeyde önemli ölçüde azaldı” diyor.

Her iki analist de İsrail'in eylemlerinin küresel algıda da derin bir değişime yol açtığını söylüyor.

BATI'NIN DESTEĞİ SORGULANIYOR

Batı'nın bir zamanlar İsrail'e verdiği tartışmasız destek artık sorgulanıyor ve hesap verebilirlik çağrıları artıyor.

Makhoul, Filistin meselesinin, özellikle İsrail'in uluslararası hukuk ihlalleri ışığında, uluslararası gündemde yeniden güçlü bir şekilde ortaya çıktığını belirtiyor.

Uluslararası Adalet Divanı'nın İsrail'in Gazze'de soykırım yaptığına dair ön kararına ve İsrail üzerinde artan uluslararası baskıya atıfta bulunan Makhoul, “Filistin meselesi şu anda küresel sahnede çok güçlü bir stratejik konumda” diye yazıyor.

HAMASI BEKLEYEN SÜREÇ

Öte yandan, silahlar sustuğunda Hamas'ın önünde çözmesi gereken büyük zorluklar olacak.

Orabi'ye göre, Filistin halkıyla yüzleşmek ve savaşı haklı çıkarmak, Gazze'nin yeniden inşasını kolaylaştırmak ve kabiliyetlerini yeniden inşa etmek zorunda kalacak.

“Yeniden inşa süreci büyük bir zorluk olacak. Binlerce yetim çocuğumuz var, tüm aileleri yok edilirken hayatta kalan çocuklar, bazen yedi yaşında bir çocuk bir ya da iki yaşındaki kardeşinden sorumlu” diye ekledi.

“Ayrıca çok sayıda yaralı var. Ele alınması gereken büyük sosyal sorunlar var.”

CAYDIRICILIK VE MEYDAN OKUMA

Mepa News'in haberine göre, değerlendirilmesi zaman alacak en önemli değişikliklerden biri, bu savaşın İsrail'in düşmanları tarafından algılanışını nasıl etkilediği ve savaşın caydırıcı olup olmayacağıdır.

“İsrailliler Filistin halkının direnişin anlamsızlığına ilişkin algısını değiştirmeyi başardı mı?” diye soruyor Orabi.

Orabi'ye göre Gazze'nin yıkımı felaket olsa da teslim olmayı reddetmek Hamas'ı bir meydan okuma sembolü haline getirdi.

Bu durum, insanların çektiği acılarla birlikte, uzun vadede Filistin mücadelesinin itici gücü olacaktır.

İsrail'in istihbarat ve askeri kabiliyetlerindeki açıkları ortaya çıkaran 7 Ekim saldırısının önemi sonsuza kadar devam edecek.

Orabi, “İsrail ilk kez hedef alınabildi, aldatılabildi ve yenilgiye uğratılabildi” dedi.

Orabi, bunun hem Filistin direnişinin hem de İsrail güvenliğinin geleceği üzerinde yıllar boyunca kalıcı etkileri olacağına inanıyor.

Kaynak: Haber Merkezi