Bugüne kadar “en yaşanılır iller” arasındaki birinciliğiyle övünüp durduğumuz Isparta’mız şimdilerde ise dünyayı kasıp kavuran, insanların yakalanmamak için köşe bucak kaçtıkları, evlerine hapis oldukları “koronavirüs birinciliği” ile anılır oldu.

Bugüne kadar 'en yaşanılır iller' arasındaki birinciliğiyle övünüp durduğumuz Isparta'mız şimdilerde ise dünyayı kasıp kavuran, insanların yakalanmamak için köşe bucak kaçtıkları, evlerine hapis oldukları 'koronavirüs birinciliği' ile anılır oldu.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamasına kadar biz Isparta'yı kovid-19 konusunda en güvenilir iller arasında tahmin ediyorduk.

İstanbul'da ikamet eden ancak okullarda öğrenime ara verilmesi nedeniyle Isparta'ya gelen çocuklarımızla sohbet ederken, 'İyi ki buradasınız, Isparta küçük bir şehir, hele hele üniversite öğrencileri memleketlerine döndükten sonra daha da sakinleşen Isparta'da koronavirüs kolay kolay görülmez, görülse de çok az sayıda olur' diyorduk.

Gerçekten öyle olması gerekiyordu. Küçük bir şehir olduğu için gelişmeler bir şekilde duyuluyordu. Nitekim evimizde oturmamıza rağmen koronavirüsten ölen iki kişinin duyumunu almıştık. Ama vaka sayısında 'ilk 10 şehir' arasına gireceği hele hele Türkiye birincisi olacağı hiç aklımıza gelmemişti.

KRİZ İYİ YÖNETİLEMEDİ

268 vaka ile koronavirüsün görüldüğü ilk 10 şehir arasına giren Isparta, nüfusa orantılandığında ise İstanbul'u da sollayarak 'Türkiye'nin en tehlikeli kenti' konumuna geldi.

Bu kötü unvanda krizin iyi yönetilemediği apaçık ortada.

Efendim, vakaya yakalananlar umre ziyaretinden dönenlermiş...

Isparta'da ikamet etmiyorlarmış…

Sanki uzaydan gelmişler.

Bakın, umre ziyaretinden dönen vatandaşlarımız sadece Isparta'da değil; Ankara, Konya, Eskişehir ve daha başka illerde de karantinaya alınarak 14 gün boyunca gözlemlendi. Ama hiçbir ilde umreci vatandaşların yarısında kovid-19'a rastlanmadı.

Bu nasıl bir denetimsizlik, bu nasıl bir ihmal, bu nasıl bir vurdumduymazlık?

Isparta'ya emanet edilen 586 vatandaşımızın yarısına yakınına sahip çıkamamışız.

586 kişinin belki 3'ünde 5'inde koronavirüs vardı. Ancak işin üzerinde ciddiyetle durulmadığı için vaka sayısı 268'e yükseldi.

Bu insanlar, başta ilin valisi olmak üzere, sağlık müdürüne, karantinada görevli diğer sorumlara emanet edilmişti. Maalesef, Isparta'ya emanet edilen bu insanlara sahip çıkılamadı.

ÇAY İÇİP SOHBET ETMİŞLER

Sağlık Bakanı Koca, 'Isparta'dan ders alalım' deyip karantinadaki sorumsuzlukları bizzat dile getirdi. Bakan Koca'nın ifadesine göre umreden döndükten sonra Isparta'da karantinaya alınanlar, kaldıkları yurtta odadan odaya geçip çay içerek sohbet etmişler. Denetimlerin zayıf kalması sonucu koronavirüs, karantina altındakilere hızla yayılmış ve bu arada yurtta çalışan bazı hizmetlilere de bulaşmış.

İşte bu ihmal ve denetimsizlikler yüzünden 'en güvenilir limanlardan' biri olarak düşündüğümüz Isparta, kovid-19'a ilk rauntta nakavt olmuştur.

Dileğimiz, bizi yönetenlerin bundan bir ders çıkarmaları.

Tez zamanda koronasız günlere kavuşmak temennisiyle Allah'a emanet olunuz…