Albares, 15-16 Ocak'ta gerçekleştireceği Suriye ve Lübnan ziyareti öncesinde AA'ya konuştu. Filistin meselesi başta olmak üzere Orta Doğu'da birçok konuda Türkiye ile işbirliği yapan İspanya'nın bu politikasını devam ettireceğini kaydeden Albares, "Suriye konusunda Türkiye ile olağanüstü bir işbirliği yapacağız. Türkiye, İspanya'nın birinci sınıf ortağıdır. Gerçek bir stratejik ortaktır. Türkiye'nin Orta Doğu ve Suriye'deki sesi, Türkiye'nin rolü sadece çok önemli değil, aynı zamanda İspanya için de büyük ölçüde takdir edilir düzeydedir." dedi.
HAKAN FİDAN'IN FİKİRLERİNDEN FAYDALANIYORUM
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile çok sık görüşerek fikir alışverişinde bulunduklarını belirten Albares, "Onun görüşlerinden faydalanıyorum. Çünkü o bölgedeki durumu mükemmel bir şekilde biliyor. Bu benim için çok özel, önemli. İstikrarlı, barışçıl ve kapsayıcı bir Suriye'ye ulaşmak için elbette ki İspanya ve AB'nin güçlerini Türkiye ile birleştirmesi gerekiyor." diye konuştu.
Suriye'de Bass rejiminin devrilmesinden sonra kurulan yeni yönetimin şu ana kadar attığı adımları "olumlu bulduğunu" kaydeden İspanyol Bakan, "Suriye'deki yönetimin şiddet uygulamadığını, nihayet kanlı diktatörlüğe son verdiğini ve cezaevlerini boşalttığını görüyoruz. Bütün bunlar İspanya'nın memnuniyetle karşıladığı sinyaller." ifadelerini kullandı.
Albares, Suriye'deki yeni yönetimi desteklediklerini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Suriye'nin toprak bütünlüğünü, egemenliğini garanti altına almak, son 10 yıldır çok acı çeken bir halkın ihtiyaçlarını karşılayabilmek için insani yardım ulaştırmak konusunda onlara destek olmak istiyoruz. Aynı zamanda kadınların, dini ve etnik azınlıkların konumuna da saygı duyulmasını istiyoruz. Umarım barışçıl bir geçiş gerçekleşir. Bugün öncelikle askeri bir hareket olan yönetimin siyasi bir harekete dönüşmesi gerekir. Böyle bir ortamda İspanya her zaman Suriye ve Suriye halkının yanında alacak ve AB'nin de orada olması için mümkün olan her şeyi yapacaktır."
ŞAM'A GİDECEK
Albares, "Esed rejimine katliamlar nedeniyle uygulanan yaptırımların, yeni yönetimin sorumluğundaymış gibi devam ettirilmesi sizce adil mi? Artık rejim yıkıldığına göre hızla bu yaptırımların kaldırılması gerekmiyor mu? İspanya’nın bu konuda tavrı nedir?" şeklindeki soruya, şu cevabı verdi: "Suriye'de Esed rejimine karşı alınan yaptırımların belirli bir amacı ve buna yönelik hedefleri vardı. Açıkçası, buna neden olan gerekçeler ve yaptırımlarla kaçınmak istediğimiz unsurlar değişirse bu yaptırımların artık bir anlamı kalmaz. İspanya'nın tutumu, yeni Suriyeli yetkililerle diyalog ve temas kurmamız gerektiği yönündedir. Bu yüzden önümüzdeki hafta Şam'a gideceğim. Suriye'nin geleceğinin nasıl olması gerektiğine dair vizyonumuzu aktarmak istiyoruz. Barışçıl, kapsayıcı, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyan bir Suriye ve eğer bunlar yerine getirilirse açıkça yaptırımların artık bir anlamı kalmayacaktır."
Albares, İsrail'in Suriye topraklarında genişleyen işgaline karşı olduklarını da açık bir şekilde dile getirerek, "Suriye'nin toprak bütünlüğü ve egemenliği, İspanya'nın her zaman savunacağı temel bir unsur olacaktır. Dışarıdan müdahale olamaz. Bu elbette öncelikle Suriye için iyi olmaz ama aynı zamanda Orta Doğu ve İsrail halkının güvenliği açısından da iyi bir şey değil." diye konuştu.
İspanyol Bakan, "Bizim istediğimiz bir an önce egemen bir Suriye'dir, tüm toprakları kontrol eden bir otoritedir. Herhangi bir yabancı güç kesinlikle bölgeden çekilmelidir. Suriye, İspanya ve Türkiye'nin olduğu gibi egemen bir devlet olmalı. Bu nedenle her türlü dış müdahaleye kesinlikle karşıyız. Bunu Orta Doğu'daki tüm halklar için istiyoruz; barış, istikrar ve refah." değerlendirmesinde bulundu.