DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Türkiye'nin barış ve demokrasiye ulaşmasının, kısa vadeli siyasi hesapların ötesinde ele alınması gerektiğini belirterek, "Bu zemine gelmeyen, sabote eden kim olursa olsun, ne vatanseverdir, ne yurtseverdir, ne devrimcidir ne de demokrattır." dedi.
Hatimoğulları, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, nevruz kutlamalarına milyonlarca insanın katıldığını ve bu kutlamaların toplumun her kesiminden büyük ilgi gördüğünü ifade etti.
İktidarın, nevruz meydanlarında dile getirilen mesajları dikkate alması gerektiğini vurgulayan Hatimoğulları, "Nevruz ateşinin yandığı her yerde barışın umudu hissedilmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Barış, demokrasi, adalet ve özgürlük perspektifi taşımayan her yaklaşımın toplumsal barışı zora sokacağını savunan Hatimoğulları, "Palyatif çözümler, oyalayıcı yaklaşımlar ve böl-yönet politikaları, ülkedeki barış umuduna zarar vermektedir." şeklinde konuştu.
"BARIŞ SÜRECİ İÇİN GÜVENLİ BİR ZEMİN ŞART"
Barışın sağlanabilmesi için bazı temel adımların atılması gerektiğini savunan Hatimoğulları, "Öcalan'ın çağrısının örgütü tarafından hayata geçirilebilmesi ve Kongre'nin toplanabilmesi için güvenli bir zemin oluşturulmalıdır." ifadesini kullandı.
Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a yönelik koşulların değiştirilmesi gerektiğini ileri süren Hatimoğulları, "Sayın Erdoğan 'Kritik bir eşik aşıldı' demişti. Evet, bu süreç açısından birinci kritik eşik aşılmıştır. Ancak ikinci kritik eşiği aşması gereken iktidardır, devlettir." dedi.
Bu sürecin ilerleyebilmesi için hükümetin demokratik zemini güçlendirmesi gerektiğini dile getiren Hatimoğulları, "Bu eşik, ortak bir akılla, toplumsal barış anlayışıyla, antidemokratik uygulamaları terk ederek aşılabilir." değerlendirmesinde bulundu.
"BARIŞ VE DEMOKRASİYİ KORUYACAĞIZ"
Kürt meselesinin çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşme sürecinin yalnızca iktidarın sorumluluğuna bırakılmaması gerektiğini belirten Hatimoğulları, "Barışı ve demokrasiyi gözbebeğimiz gibi koruyacağız. Türkiye tarihine büyük fırsatlar açılmıştır ve bunları heba etmemeliyiz." ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları, Türkiye'nin barışa ve demokrasiye ulaşmasının öncelikli bir mesele olduğunu vurgulayarak, "Bu zemine gelmeyen, sabote eden kim olursa olsun, ne vatanseverdir, ne yurtseverdir, ne devrimcidir ne de demokrattır." dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk ve terör operasyonlarını eleştiren Hatimoğulları, Ekrem İmamoğlu ve İstanbul Barosuna yönelik yapılanları kabul etmediklerini ve DEM Parti olarak en ağır şekilde kınadıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın annesine yönelik hakaretlerin, daha önce Dilek İmamoğlu ile Başak Demirtaş'a da yapıldığını anımsatan Hatimoğulları, "Başta kadın meclisimiz olarak, DEM Parti bir bütün olarak, kimden, nereden gelirse gelsin, kime yapılırsa yapılsın bunu asla kabul etmiyoruz, karşısındayız, kadınlarla dayanışma içindeyiz." dedi.
Hatimoğulları, grup toplantısının ardından basın mensuplarının "Yaşananlar süreci sekteye mi uğrattı? Bir kesinti söz konusu mu?" sorusu üzerine, "Önemli bir dönemeçten geçiyoruz. Bunlardan yola çıkarak görüşmelerin tıkandığını ifade etmek için çok erkendir. Bunu şimdilik biz böyle ifade etmiyoruz. Biz görüşmelerin ve müzakere sürecinin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bizim açımızdan bu süreç hala devam ediyor." diye sözlerini tamamladı.