1) Konya Milletvekili Ünal Karaman, Isparta Gelendost Belediye Başkanı Mustafa Özmen ile Kahramanmaraş Çağlayancerit Belediye Başkanı Yemliha Göktaş İYİ Parti'den istifa etti
İYİ Parti’de Konya milletvekili Ünal Karaman’ın istifa etmesinden sonra İYİ Partili iki belediye başkanı daha istifasını duyurdu.
Isparta’nın Gelendost İlçesi Belediye Başkanı Mustafa Özmen ile Kahramanmaraş Çağlayancerit Belediye Başkanı Yemliha Göktaş da İYİ Parti’den istifa ettiğini açıkladı.
Kahramanmaraş'ın Çağlayancerit Belediye Başkanı Yemliha Göktaş, İYİ Parti'den istifa etti
31 Mart yerel seçimlerinde Kahramanmaraş'ın Çağlayancerit ilçesinde belediye başkanı seçilen Yemliha Göktaş, İYİ Parti'den istifa haberini sosyal medya hesabından paylaştı. Başkan Göktaş yaptığı yazılı açıklamada, "Bugün Çağlayancerit'imizin geleceğine dair önemli bir kararımı siz değerli hemşehrilerimle paylaşmak istiyorum. İlçemizde bütünleştirici ve kapsamlı bir birliktelik adına, mensubu olduğum İYİ Parti'den istifa etme kararı almış bulunmaktayım. Siyasi ayrılıklar ve kutuplaşmalar yerine hizmetlerin, yatırımların ve Çağlayancerit'in geleceğinin konuşulmasına imkan sağlamak adına bağımsız ve birleştirici bir siyaset tarzının faydalı olacağı kanaatindeyim. Aldığımız karar en ince ayrıntısına kadar düşünülüp halkımızın görüşleri ile desteklenmektedir. Bu konuda bizlere destek veren ve büyük teveccüh gösteren hemşehrilerimize teşekkür eder, hayırlı olmasını dilerim" dedi.
Isparta'nın Gelendost İlçesi Belediye Başkanı Mustafa Özmen, İYİ Parti'den istifa ettiğini açıkladı
Belediye Başkanı Mustafa Özmen, İYİ Parti'den istifa ettiğini açıkladı. Kararını sosyal medya hesabından yazılı bir açıklamayla duyuran Özmen, bu adımı Gelendost'un geleceği ve birliktelik anlayışı doğrultusunda attığını belirterek yeni siyasi haritasını ilerleyen günlerde açıklayacağını ifade etti.
Özmen, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Gelendost'ta hizmet etme onurunu yaşadığım bu süreçte, sizlerin güvenine layık olabilmek için gece gündüz çalıştım. Görev sürem boyunca, ilçemizin sorunlarını çözmek ve halkımızın ihtiyaçlarını karşılamak adına elimden gelenin en iyisini yapmaya gayret ettim. Ancak bugün, Gelendost'un geleceğiyle ilgili önemli bir kararımı siz değerli hemşehrilerimle paylaşmak istiyorum. İlçemizde bütünleştirici ve kapsayıcı bir birliktelik sağlamak adına, mensubu olduğum İYİ Parti'den istifa etme kararı aldım. Bu kararı alırken, ülkemizin ihtiyaç duyduğu birliğe katkı sağlamak ve ilçemizi hak ettiği hizmetlerle buluşturmak için en doğru adımı atmaya özen gösterdim. Söz konusu vatan olduğunda siyasi tercihler farklılık gösterebilir; ancak halkımıza duyduğum sevgi ve hizmet aşkı, her zaman önceliğim olmaya devam edecektir. Bu vesileyle, bugüne kadar birlikte çalıştığım tüm teşkilat mensuplarına ve bana destek olan tüm Gelendost halkına teşekkür ediyorum. Birlik ve beraberlik içinde Gelendost'umuzu daha güzel yarınlara taşıyacağımıza olan inancım tamdır."
İYİ PARTİ ADETA İSTİFA DEPREMİ YAŞIYOR
İYİ Parti Konya Milletvekili Ünal Karaman, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İYİ Parti'den istifa ettiğini belirtti.
Karaman X hesabından yaptığı açıklamada "Yaptığım değerlendirmeler sonucunda, İYİ Parti üyeliğinden ayrılma kararı almış bulunmaktayım. Bu karar, milletime daha iyi hizmet etme irademin bir gereğidir" dedi.
Milletvekili Ünal Karaman'ın açıklaması şöyle:
Aziz Türk Milletine;
Hayatım boyunca, “hak yok, vazife vardır” anlayışıyla milletime hizmet etmeyi en kutsal görev bildim.
Çok erken yaşta göğsüme taktığım Türk bayrağını, sporculuğumda olduğu gibi, parlamenterliğimde de ilk günkü ruh ve gururla taşıyorum. Çünkü ben her zaman yalnızca hizmet ve görev şuuruyla hareket ettim.
Varlığını, desteğini ve duasını her daim yanımda hissettiğim sevenlerim, bu çetin yolda en büyük güç kaynağım oldu. Onların sevgisi, teveccühü ve güveni, Türk milletinin yüce menfaatlerini koruma ülkümü her zaman pekiştirdi.
Bu kutsal sorumluluğun bilinciyle, yaptığım değerlendirmeler sonucunda, İYİ Parti üyeliğinden ayrılma kararı almış bulunmaktayım. Bu karar, milletime daha iyi hizmet etme irademin bir gereğidir.
Bana inanan vefalı yürekler çok iyi bilirler ki, onların güvenini hiçbir zaman boşa çıkarmayacağım. Dün olduğu gibi yarın da onların inancını kendi inancım sayacak;
Ata’mızın emrine sadık kalarak, Türk istiklalini ve Türk cumhuriyetini muhafaza ve müdafaa etmek için var gücümle çalışmaya devam edeceğim.
2) İmamoğlu’na ‘tehdit ve hedef göstermek’ten resen soruşturma başlatıldı
Katıldığı bir programda İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesi hakkında tehdit niteliğinde sözler söylediği gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında re'sen soruşturma başlatıldı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında re'sen soruşturma başlatıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklaması şöyle:
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında bugün katıldığı bir programda İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Akın Gürlek ve ailesini tehdit niteliğindeki sözleri nedeniyle tehdit ve terörle mücadelede görev olan kişileri hedef göstermek suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır. Kamuoyunun bilgisine sunulur.”
NE OLMUŞTU?
İmamoğlu, Modern Hukuk ve Yargının Siyasallaşması Paneli’nde konuşmuştu. CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın’ın gözaltına alınmasına tepki gösteren İmamoğlu, Akın Gürlek’e şu şekilde seslenmişti:
“Cem Aydın’ı ifade için çağırıyorsun. Evine baskın yapıyorsun. Senin amacın milletin gözünü korkutmak. Başsavcı sana söylüyorum. Senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına kimse dayanmasın.”
HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATILAN İMAMOĞLU'NDAN İLK AÇIKLAMA
Söz konusu soruşturmaya dair İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan bir açıklama geldi. Konuşmasında tek kelime tehdit olmadığını belirten İBB Başkanı İmamoğlu "Hele hele kimseyi ailesi ve evlatları üzerinden tehdit etmedim" dedi.
"HER ZAMAN, HERKES İÇİN ADALET"
Ekrem İmamoğlu X hesabından bir paylaşımda şu ifadeleri kullandı: "İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, kendisini ve ailesini tehdit ettiğim iddiasıyla hakkımda soruşturma başlatmış. Konuşmamda tek kelime tehdit yok. Hele hele kimseyi ailesi ve evlatları üzerinden tehdit etmedim / etmem. Kullandığım her kelime bu ülkede herkesin çocukları ve geleceği için tarafsız bir hukuk talebiydi. Sözümün arkasındayım. Her zaman, herkes için adalet. Burdan tehdit iddiası çıkaran Başsavcıyı, Allah’a ve milletin vicdanına havale ediyorum"
3) İmamoğlu'na soruşturma hakkında Adalet Bakanı Tunç'tan açıklama: Tehditkar açıklamalar asla kabul edilemez
Ekrem İmamoğlu'na yönelik başlatılan soruşturmayı değerlendiren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç "Yargı mensuplarımızı açıkça hedef alan, yargı sürecini etkilemeye yönelik tehditkar açıklamalar asla kabul edilemez. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında. Mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez." dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu hakkında, katıldığı bir televizyon programında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesiyle ilgili kullandığı ifadeler nedeniyle, "tehdit" ve "terörle mücadele eden kişileri hedef göstermek" suçlarından soruşturma başlatıldı.
ADALET BAKANI TUNÇ'TAN AÇIKLAMA
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik başlatılan resen soruşturma ile ilgili açıklamada bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, şu ifadeleri kullandı: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülmekte olan adli soruşturmalarla ilgili olarak yargı mensuplarımızı açıkça hedef alan, yargı sürecini etkilemeye yönelik tehditkâr açıklamalar asla kabul edilemez.
"KİMSE MAHKEMELERE, HAKİMLERE EMİR, TALİMAT VEREMEZ"
Türkiye Cumhuriyeti bir Hukuk Devletidir. Anayasamızın 138. maddesine göre; Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez.
Başlatılan bir soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar, savcı, hâkim ve mahkemeleri etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunmak suretiyle adil yargılamayı etkilemeye çalışmak, Hukuk Devleti ile bağdaşmaz ve Türk Ceza Kanununa göre suçtur.
Bulunulan makamlar, yargı mensuplarını hedef göstermeyi, tehdit etmeyi veya yargı sürecine müdahale etmeyi hiçbir şekilde meşru kılmaz.
“BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ YARGININ HAREKETE GEÇMESİNDEN HİÇ KİMSE RAHATSIZ OLMAMALI”
Başta İstanbul Cumhuriyet Başsavcımız olmak üzere yargı mensuplarımıza yönelik pervasızca söylenen, hukuk sınırını aşan ve suç teşkil eden açıklamalarda bulunanlar hakkında bağımsız ve tarafsız yargının harekete geçmesinden hiç kimse rahatsız olmamalıdır.
HUKUKİ ADIMLAR VURGUSU
Yargı organlarının bağımsızlığını koruma konusundaki kararlılığımızdan ve yargıya yönelik her türlü baskı ve müdahale girişimine karşı gerekli hukuki adımların atılacağından hiç kimsenin şüphesi olmasın.
4) Hakkında soruşturma başlatılan CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın, adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağıyla serbest bırakıldı
CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, yurt dışı çıkış yasağı verildi.
CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın hakkında, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşıma ilişkin, "kamu görevlisine hakaret" ve "terörle mücadele eden kişileri hedef göstermek" suçlarından soruşturma başlatıldı.
Aydın, "kamu görevlisine hakaret" ve "terörle mücadele eden kişileri hedef göstermek" suçlamalarına karşı ifade verdi.
Cem Aydın, savcılıkta verdiği ifadenin ardından adli kontrol talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. sulh ceza hakimliğindeki sorgusunun ardından Cem Aydın adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
CEM AYDIN'DAN İLK AÇIKLAMA
Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın İstanbul'daki Çağlayan Adliyesi'nde açıklamada bulundu.
Cem Aydın, "Bu parti savaş meydanlarında kurulmuş bir partidir. Bu parti Atatürk'ün partisidir. Tüm genç arkadaşlarımız Mustafa Kemal'in askeridir. Öyle sanmasınlar ki sabah operasyonlarıyla bizleri korkutacaklar. Bizler korkmayız." dedi.
Sözlerini devam ettiren Aydın, "Bizler bu baskılar bizleri daha da güçlendirir. Bugünden sonra daha güçlü bir şekilde sokaklarda, meydanlarda gençliğin hakkını, hukukunu korumaya devam edeceğiz. Atanamayan öğretmenlerin yanında olacağız. Mülakat mağdurlarının yanında olacağız. İşsiz kalan, güvencesiz kalan tüm arkadaşlarımızın yanında olacağız. Tekrar ediyorum bu parti savaş meydanlarında kurulan bir partinin neferlerinin olduğu bir partidir." ifadelerini kullandı.
5) MEB fahiş fiyat artışı yapan özel okullara soruşturma başlattı
Milli Eğitim Bakanlığı 2025-2026 eğitim öğretim yılı için öğrenci kayıtlarında "fahiş fiyat" artışı yapan özel okullara soruşturma başlattı.
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), 2025-2026 eğitim öğretim yılı için "fahiş fiyat artışı" uygulayan özel okullara yönelik inceleme başlattığını duyurdu.
Bakanlık, özellikle kademe başlangıç sınıflarında (okul öncesi, 1, 5 ve 9. sınıflar) talep edilen yüksek ücretleri, eğitim dışındaki hizmetlerle ilgili zorlamaları ve mevzuata aykırı fiyatlandırmaları tespit etmek amacıyla kapsamlı bir çalışma yürüttü.
Velilerin ekonomik çıkarlarını korumak ve mağduriyetleri önlemek adına MEBBİS üzerinden son iki yılın verileri incelendi. Bu inceleme sonucunda, Türkiye genelinde faaliyet gösteren bazı özel okulların, mevzuata aykırı biçimde fahiş öğrenim ücretleri ve "etüt, kitap-kırtasiye, kıyafet, yemek" gibi hizmetlerde yüksek fiyatlar belirlediği belirlendi.
Bakanlık açıklamasına göre, gelen şikâyetler doğrultusunda bazı özel okullar hakkında hem inceleme hem de soruşturma başlatıldı. Fahiş fiyat artışı uygulayan kurumlar, Ticaret Bakanlığı tarafından da takip ediliyor.
3 OCAK’TAKİ MEVZUAT HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASINA YAKIN TAKİP
MEB, 3 Ocak'ta Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yapılan düzenleme ile özel okulların ücret belirleme süreçlerine yeni sınırlamalar getirdi. Yönetmelikte yer alan "Kademe başlangıçları için belirlenen öğrenim ücretlerinde fahiş oranda artış yapılamaz." hükmü, okulların özellikle anaokulu, bir, beş ve dokuzuncu sınıf düzeylerinde sunulan hizmetle orantısız ücret artışları yapamayacağını güvence altına aldı.
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 12’nci maddesine atıfta bulunan Bakanlık, özel okulların faaliyetlerini yalnızca kazanç sağlama amacıyla düzenleyemeyeceklerini bir kez daha hatırlattı. Kanunda yer alan, "Kurumlar, Türk millî eğitiminin amaçları doğrultusunda eğitimin kalitesini yükseltmek, gelişmelerine fırsat ve imkân verecek yatırımlar yapmak üzere gelir sağlayabilirler." hükmü, eğitimin niteliğini artırmanın öncelikli olduğunu belirtiyor.
6) Türkiye'nin Halep Başkonsolosluğu yeniden hizmete açıldı
Suriye'nin ikinci büyük kenti Halep'teki Türkiye Başkonsolosluğu 13 yıl sonra yeniden faaliyete geçti.
Türkiye'nin Halep Başkonsolosluğu'nda 13 yıl sonra Türk bayrağı göndere çekildi.
Türkiye'nin Halep başkonsolosluğunda, vize ve pasaport işlemleri yapılacak. Başkonsolosluk, Suriye'deki iç savaş nedeniyle 2012'nin temmuz ayında hizmet vermeyi durdurmuştu.
Suriye'de Esad rejiminin 8 Aralık'ta devrilmesinin ardından, 12 Aralık'ta Şam Maslahatgüzarı olarak Burhan Köroğlu atanmıştı. Şam Büyükelçiliği de 14 Aralık'ta açılmıştı.
Halep Başkonsolosluğu'nda Türk bayrağının göndere çekilmesi törenine katılan Köroğlu, Türkiye ile Suriye ilişkilerinin yeniden başlamasının gurur verici olduğunu belirterek, "40 yıllık 45 yıllık süren rejimin sona ermesinden sonra, Suriye’nin gerçek sahipleriyle gerçek bir ilişki kurarak yeniden ülkemizin hem Suriye’nin kalkınmasına katkıda bulunmasını sağlayacağız. Hem yıllardır misafir ettiğimiz Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine güven içinde dönmelerini sağlamak konusunda elimizden geleni yapacağız." ifadelerini kullandı.
"SURİYE İLE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ ÇOK DAHA FAZLA GELİŞECEK"
İki ülke arasındaki ticari, askeri, kültürel, siyasi ilişkilerin gelişmesine dışişleri temsilcileri olarak katkıda bulunacaklarını vurgulayan Köroğlu, "İnşallah önümüzdeki dönemde, yani Suriye ile Türkiye ilişkileri çok çok daha fazla gelişecek. Bin yıl aşkındır süren kardeşliğimiz daha da pekişerek gelişecek. Suriye'nin yeniden dünyaya açılmasına, Suriye halkının layık olduğu refaha, barışa, huzura yeniden kavuşmasına Türkiye olarak destek olacağız. Tabii bu, aynı zamanda Türkiye'nin de Arap dünyasıyla daha sağlıklı bir şekilde yeniden bağlanmasına vesile olacak. Dolayısıyla, iki taraftan da çok kazançlı, çok bereketli bir sürece başladığımızı söyleyebiliriz." dedi.
7) Güney Kore'de 4 üst düzey komutan, başarısız sıkıyönetimde rol aldığı gerekçesiyle görevden alındı
Güney Kore’de görevden uzaklaştırılan ve kısa bir süre önce tutuklanan eski Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un 3 Aralık 2024 tarihindeki başarısız sıkıyönetim ilanıyla ilgili soruşturma genişliyor. Bu kapsamda, Savunma Bakanlığı disiplin komitesi tarafından, girişimde yer aldığından şüphelenilen 4 üst düzey komutan görevden alındı.
Yonhap’ın haberine göre, görevden alınan komutanlar arasında Yeo In-hyung, Moon Sang-ho, Lee Jin-woo ve Kwak Jong-keun bulunuyor. Söz konusu komutanların, Yoon’un başarısız sıkıyönetim girişimine aktif olarak katıldıkları iddia ediliyor.
Ayrıca, "sıkıyönetim komutanı" olarak atanan Genelkurmay Başkanı Park An-su hakkında da disiplin süreci devam ediyor.
YOON SUK YEOL TUTUKLANMIŞTI
3 Aralık 2024’teki sıkıyönetim ilanının anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Güney Kore Ulusal Meclisi tarafından görevden uzaklaştırılan Yoon Suk Yeol, sıkıyönetim soruşturması kapsamında 15 Ocak'ta gözaltına alınmıştı.
Tutuklama öncesinde 10 saatten fazla sorgulanan Yoon’un ifade vermeyi reddettiği belirtilmişti. Güney Kore tarihinde gözaltına alınan ilk devlet başkanı olarak tarihe geçen Yoon, sorgusunun ardından gözaltı merkezine nakledilmiş ve 17 Ocak’ta Seul Batı Bölge Mahkemesi tarafından tutuklanmıştı.
Yoon’un, “ayaklanmaya liderlik etme” ve “yetkisini kötüye kullanma” suçlamalarıyla yargılanacağı belirtildi.