Gazeteci İsmail Saymaz, Gezi Parkı soruşturması kapsamında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçlamasıyla gözaltına alındı. Gözaltındaki Saymaz Avukatı Askı Kazan aracılığıyla yaptığı açıklamada hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek "Gezi parkı dosyası içerisine atılmak isteniyorum. Gazetecilik çabam bu yolla engellenmeye çalışılıyor ve açıkça susturulmak isteniyorum." dedi.
Gazeteci İsmail Saymaz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Gezi Parkı soruşturması kapsamında gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Gazeteci İsmail Saymaz gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi olarak, Saymaz'ın "Gezi Parkı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Osman Kavala'nın web sitesinin hazırlanmasında ve eylemleri basın yoluyla yayma amacıyla kurmayı planladığı televizyon kanalının kurulması için rol alan kişilerle konuşma içeriklerinin tespit edildiği" belirtildi.
Gözaltı süreciyle ilgili açıklama yapan Saymaz "12 yıl boyunca bir kez bile Gezi parkı eylemlerinden dolayı suçlanmadım ve sorumlu gösterilmedim. Hakkımda başka bir suç isnat edilemediği için, Gezi parkı dosyası içerisine atılmak isteniyorum. Gazetecilik çabam bu yolla engellenmeye çalışılıyor ve açıkça susturulmak isteniyorum."
Saymaz avukatı aracılığıyla bir mesaj yayınlayarak hakkındaki iddialara cevap verdi.
“SOKAĞA DAVET VE PROVOKASYON DİYE YORUMLANABİLECEK HİÇBİR PAYLAŞIMDA BULUNMADIM”
Saymaz açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Osman Kavala ile gazetecilik dışında hiçbir görüşmem yoktur. İddia olunan Kavala’nın internet sitesi ve televizyon kurma girişimi hakkında ne bilgim ne de bir görüşmem olmuştur. Can Atalay’ı, Gezi parkından önce de, sonra da toplumsal gelişmelerle ilgili tüm davaların avukatı olarak tanıdım. Görüşme yoğunluğumuz bundan ileri geliyor. Çiğdem Mater’i hem sosyal çevreden hem eşi ve annesi meslektaşım olduğu için biliyor ve tanıyorum. Mücella Yapıcı’yı haber kaynağı olarak aradım ve görüştük. Gezi olaylarını, 1 Haziran’dan itibaren muhabir olarak takip ettim. Olay ve gelişmeleri yansız ve objektif olarak aktardım. Sokağa davet ve provokasyon diye yorumlanabilecek hiçbir paylaşımda bulunmadım.
“ AÇIKÇA SUSTURULMAK İSTENİYORUM”
Siyasi iktidara yönelik antidemokratik yaklaşımlardan, Erdoğan ve ailesine yönelik saldırgan bir dilden uzak durdum. Gezi parkı eylemlerinin ne örgütlenmesinde ne ülke çapında yayılmasında ne de sürdürülmesinde rol aldım. Yalnızca, bu eylemler sırasında, başta Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesi olmak üzere insan hakkı ihlallerini kaleme aldım. Bu gazetecilik çabam hem ulusal hem de uluslararası basın örgütleri tarafından ödüllendirilmiştir. 12 yıl boyunca bir kez bile Gezi parkı eylemlerinden dolayı suçlanmadım ve sorumlu gösterilmedim. Hakkımda başka bir suç isnat edilemediği için, Gezi parkı dosyası içerisine atılmak isteniyorum. Gazetecilik çabam bu yolla engellenmeye çalışılıyor ve açıkça susturulmak isteniyorum.
“SUÇSUZ VE MASUMUM”
Bana güvenen ve inanan hiçbir vatandaşın yüzünü öne eğdirmedim. Haftalardır devam eden itibar suikastlarının ne denli karalamaya yönelik olduğu ortaya çıktı. Suçsuz ve masumum. Eşime, oğluma ve aileme sımsıkı sarılıyor, herkese selamlarımı iletiyorum."
Saymaz'a yönelik suçlamalar nedir?
Savcılığın açıklamasında şu suçlamalara ve tespitlere yer verildi:
- Kamuoyunda “Gezi Parkı” olayları olarak bilinen ve 61’inci Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebir ve şiddet kullanılarak görevini yapmasını engellemeyi amaçlayan eylemler silsilesiyle ilgili olarak;
Gürcistan ve Baltık ülkelerinde Turuncu Devrim, Arap ülkelerinde Arap Baharı, Türkiye’de ise Taksim Gezi Parkı, adıyla anılan olayların, Georga Sorus'un yönetimindeki Open Society Institute Assistance Foundation - Açık Toplum Vakıfları vasıtasıyla gerçekleştirildiği
- Cumhuriyet Başsavcılığımızca başlatılan 2025/38575 sayılı soruşturma kapsamında Şüpheli İsmail Saymaz isimli şahsın Türkiye Cumhuriyeti 61. Hükümetini ortadan kaldırmaya yönelik olarak planlanan gezi parkı olayları sürecine olan iştiraki ile ilgili yapılan çalışmalarda;
- Taksim Dayanışması içinde görev alan gezi parkı olaylarının organizatörü Mehmet Osman Kavala'nın’nın websitesinin hazırlanmasında ve bahse konu şahsın eylemleri basın yoluyla yaygınlaştırma amacıyla kurmayı planladığı televizyon kanalının kurulması için rol alan şahıslarla konuşma içerikleri,
- Gezi davası ana sanıkları olup olayların organizasyon ve yönlendşrmsinden sorumlu konumdaki Mehmet Osman KAVALA, Şerafettin Can Atalay, Çiğdem Mater Utku,ve Ayşe Mücella Yapıcı ile olaylar sürecinde yoğun irtibatı,
- Aktif rol alarak faaliyetlerde bulunduğu sosyal medyada gerçekle bağdaşmayan bilgiler vererek vatandaşları kolluk kuvvetlerine karşı kışkırtmaya çalıştığı anlaşılmıştır."
Başsavcılığın açıklamasında, "Gezi Parkı olayların yönlendirilmesinde ve organizasyonunda iştirakı tespit edilen tüm şahısların tespitine yönelik soruşturmalar derinleştirlerek devam edecektir." bilgisine de yer verildi.