Fransız haber ajansı Agence France-Presse (AFP) tarafından yayımlanan bir rapor, Şam vilayetinde Dördüncü Tümen’in karargahlarında bulunan belgelerin içeriğini gün yüzüne çıkardı. Bu belgeler, Suriye halkına yıllarca korku salan bu askeri birliğin, aynı zamanda ülkenin ekonomik damarlarını sömürerek devasa bir yolsuzluk ağı kurduğunu gözler önüne serdi.

Beşşar Esed rejiminin 8 Aralık 2024'te devrilmesinin ardından, AFP'nin bildirdiğine göre, Dördüncü Tümen’in birçok karargahı yağmalandı. Ancak geride kalan belgeler, "Sidi El-Muallim" (Efendi Öğretmen) olarak anılan Mahir Esed’in ve onun yakın çevresinin, lüks içinde yaşarken, bazı askerlerinin ailelerini geçindirebilmek için dilenciliğe kadar düştüğünü ortaya koyuyor.

Uyuşturucudan Haraç Almaya

AFP'nin ulaştığı belgelere göre, Mahir Esed ve yandaşları ülkenin her köşesine sızan devasa bir ekonomik imparatorluk kurdu. Captagon üretiminden sınır kapılarında haraç kesmeye, petrol tankerlerine koruma sağlamaktan metal kaçakçılığına kadar her alanda faaliyet gösteren bu yapı, adeta "devlet içinde devlet" gibi çalışıyordu.

Batılı ülkeler uzun süredir Mahir Esed ve çevresini, Suriye’yi bir "uyuşturucu devleti"ne dönüştürmekle suçluyordu. Captagon adı verilen yasa dışı uyarıcı haplar, özellikle Körfez ülkelerine kaçırılarak milyarlarca dolarlık bir ticaret ağı oluşturulmuştu. Ancak AFP'nin haberine göre, Dördüncü Tümen’in suç faaliyetleri yalnızca uyuşturucu ticaretiyle sınırlı kalmadı, Suriye ekonomisinin neredeyse tamamına yayılan bir sömürü mekanizması oluşturuldu.

Ev Gaspı, Kaçakçılık ve Yağma

Dördüncü Tümen, sadece savaş sırasında değil, iç savaşın ardından da halkın mal varlıklarını sömürmeye devam etti.

Evler ve çiftlikler gasp edildi: Tümen, zengin ve etkili ailelerin mülklerine el koyarak bunları kendi merkezlerine çevirdi.

Gıda, otomobil ve elektronik kaçakçılığı yapıldı: Suriye halkı açlık çekerken, tümen mensupları ülkenin en değerli ürünlerini kontrol ediyordu.

Savaş sonrası enkazdan metal toplandı: Tümen, savaşın harap ettiği bölgelerdeki bakır ve metalleri toplatarak bunları sattı.

Sınır kapılarında ve kontrol noktalarında haraç alındı: Ülkede ticaret yapmak isteyen tüccarlar, tümenin belirlediği yüksek vergileri ödemek zorunda bırakıldı.

AFP muhabirleri, Dördüncü Tümen'in işleyişini gözler önüne seren belgeler arasında, yıllar boyunca tümenin el koyduğu mal varlıklarını geri almak isteyen Suriyelilerin umutsuz başvurularına dair mektuplar buldu.

Yeraltı Sığınakları ve Gizlenen Servetler

AFP ekibinin ziyaret ettiği yerlerde, Mahir Esed’in özel karargahının içindeki gizli tünellerin genişliği dikkat çekti.

160 basamaktan oluşan dik merdivenler, çelik kapılarla korunan gizli odalara açılıyordu.
Sadece bir odada dokuz kasa bulunduğu tespit edildi, ancak bunlar 8 Aralık'taki yağma sırasında açılmış ve boşaltılmıştı.

Kasaların içeriği tam olarak bilinmiyor, ancak geride bırakılan boş Rolex ve Cartier saat kutuları buradaki lüks yaşamın boyutlarını gösteriyor.

AFP'nin edindiği belgelere göre, 4 Haziran itibarıyla Mahir Esed ve adamlarının 80 milyon dolar nakit para, 8 milyon euro ve 41 milyar Suriye lirası tuttuğu görülüyor. Bu tür belgeler, 2021 ile 2024 yılları arasında Dördüncü Tümen’in benzer miktarda serveti elinde bulundurduğunu ortaya koyuyor.

Bağımsız Bir Devlet Gibi Hareket Eden Tümen

Batılı ülkeler tarafından uygulanan yaptırımlar, yıllar boyunca Mahir Esed ve adamlarının güçlerini sınırlayamadı.

Dördüncü Tümen, kendi yasalarını koyan bağımsız bir devletti. Subaylar, savaş zamanında bile lüks içinde yaşarken, halk açlık ve korku içinde hayatta kalmaya çalışıyordu. Dolarla işlem yapmak yasakken, tümenin yetkilileri büyük miktarda dövizi gizlice ellerinde tutuyordu.

Mahir Esed

Lüks Araçlar ve Aşırı Harcamalar

Şam’da yaşayanlar, Mahir Esed ile birlikte en çok ismi geçen bir diğer kişinin, Dördüncü Tümen Güvenlik Ofisi Başkanı Gassan Bilal olduğunu söylüyor. Bilal, lüks otomobil düşkünlüğüyle tanınıyordu.

2024 yazında, Lexus ve Mercedes marka iki aracını Dubai’ye taşıttı ve 29 bin dolar vergi ödedi.
Yaptırımlardan kaçınmak için Netflix aboneliğini bile bir başkasının kredi kartıyla ödediği belirlendi.

AFP tarafından incelenen belgelerde, bir Dördüncü Tümen askerinin Bilal’e "zor durumda olduğunu" belirterek yardım talebinde bulunduğu görüldü. Ancak Bilal ona sadece 33 dolar değerinde bir yardım yaptı.

Uyuşturucu Ticareti ve Mafya İlişkileri

AFP'nin ulaştığı verilere göre, Dördüncü Tümen'in finansmanında, ABD ve AB yaptırımlarına maruz kalmış bazı iş insanlarının da yer aldığı tespit edildi.

Bu kişiler arasında, Khaled Kaddour, Raif Al-Koutali ve İran Devrim Muhafızları ile bağlantılı Katerji kardeşler bulunuyor. Tümenin uyuşturucu ticaretinin en büyük sorumlusu Gassan Bilal olarak gösteriliyor. AFP ekibi, tümenin ele geçirdiği bir villada Captagon üretimi için kullanılan kimyasalların bulunduğunu tespit etti.

Suriye Ekonomisini Ele Geçiren Yapı

Dördüncü Tümen, Suriye ekonomisinin her alanında baskın bir güç haline geldi.

Özellikle metal ticaretinde tam bir tekel oluşturdu. Demir, bakır ve diğer metallerin ticareti tamamen tümenin kontrolü altındaydı. Birçok fabrika, tümenin baskıları nedeniyle kapanmak zorunda kaldı.

Beşşar Esed’in Payı

AFP'nin incelediği raporlara göre, Dördüncü Tümen’in elde ettiği gelirlerin bir kısmı doğrudan cumhurbaşkanlığı sarayına aktarıldı. Mahir Esed ve çevresi, büyük bir servet elde etti ancak en büyük kazanan Beşşar Esed oldu. Tümenin oluşturduğu devasa ekonomik sistem, doğrudan cumhurbaşkanlığıyla bağlantılıydı.

Esed 4.Tümen

Gelecekteki Tehdit: Tümenin Gölgesi Hâlâ Var

AFP'ye konuşan uzmanlara göre, Dördüncü Tümen’in fiziksel varlığı sona ermiş olsa da, bu yapı tamamen ortadan kalkmadı. Eski tümen mensupları kıyı bölgelerine çekildi ve potansiyel bir isyan için güçlerini koruyor. Milyarlarca dolarlık servet, gelecekte bir direniş hareketini finanse edebilir.

Suriye’nin geleceği, Dördüncü Tümen’in ardında bıraktığı bu yozlaşmış mirasın nasıl yönetileceğine bağlı olacak.

Kaynak: Haber Merkezi