DİNLE EY RANTÇI!
Seni;
sahibinin etrafında birkaç kez görmüştüm…
Ama…
Yeni yeni tanımaya başladım…
*
Garip davranışlar sergilementen kaynaklı,
İlginç bir adam olduğunu gördüm.
*
Araştırdım biraz seni:
Kabadayılık yapıyor,
“Ben olmadan dünya dönmez” diyormuşsun…
*
“Bu kadar cesaretli ve iddialıysa,
başarılı işlere imza atmıştır” diye düşündüm..
Ama öyle değilmiş…
*
Fos bir adammışsın…
Sadece güneş doğduğunda ortaya çıkan,
karanlıkta “kaçan” biriymişsin…
*
Nasıl tespit ettim?
Şöyle:
*
Darbeciler beni 28 Şubat ve öncesi şamar oğlanına çevirirken…
Seni ortalarda görmemiştim…
Ama bugün…
Ama bugün bakıyorum da sahnelerden inmiyorsun…
*
Başörtülü bacılarımızın sokaklarda bile gezmesi yasaklanırken,
kaçmıştın…
Yoktun ortalıklarda…
Ama şimdi…
Ama şimdi otoritenin yanındasın…
*
Erdoğan ilk belediye başkanı olduğunda…
Ağlamış, gözyaşlarımla “destek” mektubu yazmıştım…
Sen…
Sen ise sevgiline mektup yazmakla meşguldün…
*
Erdoğan ilk kez başbakan olduğunda yine ağlamış,
gözyaşları içerisinde destek mektubu yazmıştım…
Sen yine yoktun…
Çünkü…
Erdoğan’a küfür etmekle meşguldün…
*
15 Temmuz’da ise gece mesaim başladı…
Sabahlara kadar sokaklardaydım…
Ama sen…
Sen nerelerdeydin?
Masanın altına saklanıyordun…
Kahraman halkımızın arkasına saklanıyordun…
*
Erdoğan iktidarken…
Devrimler yaparken destekledim.
‘Yalnız bırakılmaması gerektiğini’ söyledim…
Ama sen...
Ama sen o dönem muhalefettin…
Sahibin ne dediyse onu yaptın;
Erdoğan’a Küfür ettin…
“Hırsız” dedin…
Şimdi neredesin?
Sahibin Erdoğan’ın yanına geçince sen de geçtin…
Onunla beraber bütün fikirlerin de değişti…
*
15 yıl oldu…
Her dönem AK Parti’ye oy verdim…
Ama senin…
Senin AK Parti’ye oy verdiğinden bile şüpheliyim…
*
15 yıl AK Parti hükümetinin icraatlarını yazdım:
Süreçte, ne kendim ne de tek bir akrabam için özel bir şey istemedim…
Ama sen…
Ama sen salyalı ağzınla kapı kapı menfaatin için dolaştın…
*
Biz ülkenin menfaatlerini savunurken…
Sen…
Sen çıkar peşinde koştun..
Ülkenin beka sorunu bize çözdürüp,
sefasını sen sürdün…
*
Ey rançı!
Sen ağzında emzikle gezerken…
Bu ülkede;
Muhsin Yazıcıoğu gibi
Remzi Çayır gibi adamlar vardı.
Bedeller ödediler…
Önce git;
Muhsin Yazıcıoğlu’nun mezarında bir Fatiha oku…
Ondan sonra benimle uğraş…
*
Ha…
Bilmediğin başka bir şey daha söyleyeyim yalaka rantçı:
O koltukta da sayemde oturuyorsun…
İstersen bir araştır…
Git sor, soruştur…
“Seyfi olmasa ben o koltuğa oturabilecek miydim?” de…
*
Bak rantçı!
Ünlü olma gibi bir derdim yok…
Bunu diğer gazeteci arkadaşlarım bilir…
Çalıştığım iş yerlerinin hemen hemen tümünde;
talep etmedim, talep edildim…
*
Zengin ya da ayrıcalıklı olmak gibi bir derdim de yok…
Çünkü...
50 -60 yıllık hayat serüveninde aldığım hakların,
ölümden sonra bir işe yaramayacağını biliyorum…
o yüzden hırsım yok…
*
Ama sen…
Ama sen bu hırsın için etraftaki masum insanlara zarar veriyorsun…
*
Elbet sana da zaman gelecek, “dur'!” diyecek vatansever birisi çıkacaktır...
Çıkar...
*
Bundan emin ol…
*
Sağlıcakla kalın…