14 yıllık Suriye savaşında  Devrik Baas rejim muhalif sesleri bastırırken şiddete başvurması, kimyasal silah kullanımına onay vermesi ve emrindeki rejim güçlerini işkence gibi yöntemlere yönlendirmesindeki rolü, Beşşar Esed'i ülkedeki insan hakları ihlallerinin merkezine koyuyor.

Devrik lider, 2011'de "daha özgür ve demokratik Suriye" talebiyle gösteri düzenleyenleri "terörist" olarak nitelendirerek halk hareketlerini bastırmak için güvenlik güçlerini harekete geçirdi.

Bunun sonucunda patlak veren iç savaş boyunca Esed, yüz binlerce Suriyelinin hayatını kaybetmesine, işkence görmesine, milyonlarca kişinin yerinden edilmesine ve komşu ülkelere sığınmasına neden oldu.

Sivillere yönelik hak ihlallerini belgeleyen Suriye İnsan Hakları Ağının (SNHR) verilerine göre, devrilmeden önceki son 12 yılda rejim, muhaliflerin kontrolündeki yerleşim yerlerine 217 kez kimyasal silah saldırısı düzenledi.

İlk olarak Aralık 2012'de Humus ilinin El-Beyyada Mahallesi'nde gerçekleştirilen saldırılarda 214'ü çocuk 1514 kişi hayatını kaybetti, 11 bin kişi yaralandı. Ağustos 2013'te de başkent Şam'ın Doğu Guta bölgesinde klor ve sarin gazı içeren kimyasal silah saldırılarında 1400'ün üzerinde sivil yaşamını yitirdi.

Ülkedeki binlerce sivil kimyasal silahların yanı sıra yüz binlercesi de varil, vakum, misket, sığınak delici bombalar ve havan toplarıyla yaşamını yitirdi.

SNHR raporuna göre, Esed rejimine bağlı hava kuvvetleri, Temmuz 2012'den bu yana yerleşim bölgelerinde 81 bin 916 kez varil bombası kullanarak 1821'i çocuk 11 bin 87 sivilin ölümüne yol açtı.

Suriye'de işlenen suçların talimatının kimler tarafından verildiği ve devrik rejim güçlerinin bunları işlerken nasıl bir emir-komuta zincirini takip ettikleri merak konusu. Beşşar Esed'in kardeşi ve rejim ordusu generallerinden Mahir Esed, bu zincirin tepesinde bulunan kilit isimlerden biri olarak ön plana çıkıyor.

Rejimin askeri ve istihbarat mekanizmasının üst düzey yetkililerinden Mahir Esed, ayrım gözetmeyen bombalamalar ve sivil yerleşim yerlerinde ağır silahların kullanıldığı askeri operasyonları yürütmekle suçlanıyor.

Avrupa merkezli bir grup sivil toplum kuruluşunun Doğu Guta ve Han Şeyhun bölgelerindeki kimyasal silah saldırılarına ilişkin binlerce sayfalık raporunda işlenen bu suçların emrini Mahir Esed'in verdiği belirtiliyor.

Mahir Esed'in komutasındaki Dördüncü Tümen, iç savaş boyunca Suriye genelindeki kuşatmalar, bombardıman ve saldırılarda büyük rol oynadı, Doğu Guta gibi bölgeleri abluka altına alarak binlerce kişinin açlık ve tıbbi bakım eksikliğinden ölmesine neden oldu.

Aynı zamanda Mahir Esed'in, "captagon" adlı yasa dışı uyuşturucunun üretim ve kaçakçılık ağının başında olduğu, bu maddeleri büyük ölçüde Lübnan üzerinden bölge ülkeleri ve dünyaya sevk ettiği de biliniyor.

Ali Memluk, rejimin baskıcı politikalarının simge isimlerinden

Beşşar Esed'in sağ kolu olarak bilinen ve devrik rejimin Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanlığını yapan Ali Memluk, ülkedeki insan hakları ihlalleri, savaş suçları ve işkence uygulamalarının merkezinde yer aldı.

Uluslararası raporlarda Memluk'un liderliğindeki istihbarat ve güvenlik mekanizmalarının, sivillere yönelik insanlık suçlarından sorumlu olduğu belirtiliyor.

Kaynak: AA