Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan adli sürece ilişkin açıklamalarda bulundu. Bahçeli, hukukun üstünlüğü ilkesine dikkat çekerek, İmamoğlu hakkında yapılan adli işlemin sabır ve sağduyu ile karşılanması gerektiğini belirtti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı operasyona ilişkin açıklama yaptı.
Bahçeli, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında yapılan adli tasarrufu sabır ve sağduyu ile karşılamak, hukukun vereceği her türlü karara saygıyla yaklaşmak ortak sorumluluk olmalıdır. Hiç kimse dokunulamaz, ulaşılamaz, erişilemez ve hesap sorulamaz değildir." dedi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin milli, üniter, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan Bahçeli, insan ve toplum huzurunun vazgeçilmez bir değer olduğunu ifade etti.
Bahçeli, hukuki, insani ve inanç temelinde her insanın eşit olduğunu belirterek, makam ve mevkilerin hukuk karşısında bir ayrıcalık oluşturamayacağını söyledi. Türk yargısının bağımsız ve tarafsız olduğuna dikkat çeken Bahçeli, suç teşkil eden eylemlerin göz ardı edilmesinin devletin hukuksal güvenliğini zedeleyeceğini dile getirdi. Hukukun vereceği her türlü karara saygı gösterilmesi gerektiğini belirten Bahçeli, "Adalet ve hukuka karşı çıkılması, değilse bile tartışmaya açılması, asayişsizlik ve şiddet ortamına davetiyedir." dedi.
"HİÇ KİMSE DOKUNULMAZ DEĞİLDİR"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu dahil 106 kişi hakkında yapılan adli işlemlerin sabır ve sağduyu ile karşılanması gerektiğini belirten Bahçeli, hukukun vereceği her türlü karara saygı duyulmasının ortak bir sorumluluk olduğunu ifade etti.
Bahçeli, “Hukuki bir tedbiri darbe diyerek karalamak, hak arayışını sokağa taşırmaya hazırlık yapmak cinnet geçirmiş, akıl ve ahlak seviyesini kaybetmiş bir siyasi yozluktur.” ifadesini kullandı.
“Hiç kimse dokunulamaz, ulaşılamaz, erişilemez ve hesap sorulamaz değildir.” diyen Bahçeli, hukuk ile demokrasinin, adalet ile sandığın karşı karşıya getirilmesinin büyük bir tehlike olduğunu bildirdi.
Bahçeli, Türk yargısına güveninin tam olduğunu ifade ederek, masumiyet karinesinin herkes için geçerli olduğunu belirtti. Türkiye’nin huzur ve güven içinde ilerlemesi gerektiğine dikkat çeken Bahçeli, iç ve dış odakların ülkeyi karıştırmaya yönelik girişimlerine karşı uyanık olunması gerektiğini söyledi.
Şiddetin insan onurunu hiçe sayan bir unsur olduğunu belirten Bahçeli, MHP olarak bireysel ve toplumsal şiddetle mücadeleye büyük önem verdiklerini ve bu konuda kapsamlı bir çalışma yürüttüklerini açıkladı. Bu çalışmaya katkı sağlayan uzman ve akademisyenlere teşekkür eden Bahçeli, şiddetsiz ve huzurlu bir Türkiye için çaba göstermeye devam edeceklerini belirtti.
Açıklamanın tamamı şu şekilde;
Türkiye Cumhuriyeti milli, üniter, demokratik, sosyal nitelikli bir hukuk devletidir.
İnsan ve toplum huzuru vazgeçilmez değerdedir.
Milli dayanışma ve adalet ölçüleri her muamele ve müdahalenin belirleyici amilidir.
Hukuki, insani ve inanç temelinde her insan eşittir. Görevi, makamı ve mevkii ne olursa olsun normlar kümesinde herkesin eşit hak ve yükümlülükleri vardır.
Hiç kimse ayrımcılığa, ayrıştırmaya maruz bırakılamayacağı gibi ideolojik, politik ve ekonomik üstünlüğe ya da imtiyazlı bir ayrıcalığa sahip değildir.
Türk yargısı bağımsız, tarafsız ve objektiftir.
Kanunen suç kabul edilen, takip ve tecziyesi gereken, bu çerçevede soruşturma ve kovuşturmasının temini lazım gelen eylem ve fiillerin göz ardı edilmesi, sürüncemeye bırakılması, kimi zaman da hasıraltına itilmesi maşeri vicdanı derinden yaralayacak, devlet umurunu ve milletin hukuksal güvenliğini zedeleyecektir.
Adalet ve hukuka karşı çıkılması, değilse bile tartışmaya açılması asayişsizlik ve şiddet ortamına davetiyedir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında yapılan adli tasarrufu sabır ve sağduyu ile karşılamak, hukukun vereceği her türlü karara saygıyla yaklaşmak ortak sorumluluk olmalıdır.
Hukuki bir tedbiri darbe diyerek karalamak, hak arayışını sokağa taşırmaya hazırlık yapmak cinnet geçirmiş, akıl ve ahlak seviyesini kaybetmiş bir siyasi yozluktur.
Hiç kimse dokunulamaz, ulaşılamaz, erişilemez ve hesap sorulamaz değildir. Hukuk ile demokrasiyi, adalet ile sandığı, milli iradeyle mülkün temelini cepheleştirmek, hatta çatıştırmak için beşinci kol faaliyetine tevessül etmek yaygın şiddet olaylarına, yoğun istikrarsızlık tablosuna ve yıkıcı krizlere çağrıdır.
Türk yargısına güvenim tamdır. Mahkeme marifetince suç sabit görülesiye kadar masumiyet esastır.
Türkiye’nin şiddetsiz, şikayetsiz, terörsüz, şüphesiz, refah ve huzur dolu bir yüzyıla adım adım ilerlediği şu günlerde içimizi karıştırmaya, düzen ve dirliğimizi bozmaya teşebbüs eden iç ve dış odaklara azami dikkat göstermemiz, devamlı tetikte beklememiz tarihi önemdedir.
Şiddet, insan onurunun hiçe sayılması, insanlık değerlerinin ayaklar altına alınmasıdır. Terör de sistematik bir şiddettir. Terörsüz Türkiye aynı zamanda şiddetsiz bir Türkiye’dir.
Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde şiddetin önlenmesi öteden beri hassasiyet gösterdiğimiz, duyarlılık sergilediğimiz sıcak konu başlığıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin Araştırma-Strateji Geliştirmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımıza vermiş olduğum talimat kapsamında nadide bir çalışma çok şükür muhtevalı bir eser mahiyetinde ortaya çıkmıştır.
“Bireysel ve Toplumsal Şiddetle Mücadele” çalışmamızın meydana gelmesinde eşsiz katkıları ve emekleri bulunan, zamanlarını ayırarak teşkil edilen komisyonumuza canlılık kazandıran muhterem hocalarımıza, değerli uzmanlarımıza ve fikir insanlarımıza, ayrıca böylesi mühim bir çalışmanın gerçekleşmesini koordine eden Araştırma-Strateji Geliştirmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımıza teşekkür ediyor, hepsini birden gönülden kutluyorum.