Dün akşam saatlerinde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun çok konuşulan Üniversite diploması mahkeme kararı ile iptal edilmişti. Daha sonra bu sabah erken saatlerde suç örgütü liderliği iddiası ile gözaltına alındı. Yaşanan önemli gelişmeler hakkında konuşan Gazeteci Enver Aysever bu güvensiz ortamın iktidarı da zora sokacağını söyledi.
"ADALET SİSTEMİ SİYASALLAŞMIŞ DURUMDA"
Yaşanan gelişmeler ile ilgili öngörüde bulunamadığını belirten Aysever sözlerini şöyle açıkladı:
“Türkiye'nin bugünkü koşulları, herhangi bir kişinin siyasi olarak toplumsal sorunlar karşısında yapacağı tahminlerin tutma ihtimalini oldukça düşük hale getiriyor. Bunun temel nedeni, karşımızda akıl yürütebileceğimiz sağlam bir siyasi iklimin bulunmaması. Adalet sistemi de bu siyasi iklime göre şekilleniyor. Bu nedenle, kesin bir tahmin yapmak mümkün değil. Ancak şunu söyleyebilirim: Türkiye'de eğer gerçekten adalet duygusu ortadan kalkarsa -ki kalkmış gibi görünüyor- bunun kimseye bir faydası olmayacak. Dolayısıyla, bugünkü siyasi iktidarın bu tutumunun Türkiye'ye herhangi bir fayda getireceğini düşünmüyorum.”
Oluşan güvensiz ortamın hiç kimseye fayda sağlamayacağının altını çizen Aysever,
“Neden bugünkü siyasi iktidarın fayda getireceğini düşünmüyorum? Çünkü adalet sistemi siyasallaşmış durumda. Yapılan anketlerde, Türkiye'de en az güvenilen veya hiç güvenilmeyen kurumun adalet kurumu olduğu belirtiliyor. Bir ülkede hepimizin teminatı olması gereken adalet kurumu, toplum nezdinde güvenilirliğini yitirmiş durumda. Dolayısıyla, alınan kararlar haklı olsa bile, toplumda bir güvence olarak görülmediği için hukuk, kararların tamamı sanki siyasiymiş gibi algılanıyor. Bu algıyla birlikte, Türkiye'de toplumsal bir barışı sağlamak mümkün olur mu? Bana göre olmaz, bunu açıkça söyleyeyim.” dedi.
“HIZLA ERKEN SEÇİME GİDİLMELİ VE HER ŞEYE YENİDEN BAŞLANMALI”
İBB Başkanı İmamoğlu’nun üniversite diplomasının iptal edilmesinin siyasi bir hamle olarak algılandığını belirten gazeteci, korku hissetmenin iktidarı zora sokacağını söyledi.
Gazeteci Aysever,
“Diploma meselesiyle ilgili sap ile saman birbirine karıştı. Diploma meselesi bu aşamada iptal edildi. Aslında ortada bir cumhurbaşkanlığı seçimi yokken, adalet tartışmasının başlaması oldukça tuhaf. Belki yarın bir gün böyle bir tartışma olacaktı, ancak belediye başkanlığı görevini yapmak için bir diploma ihtiyacı olmadığına göre, bir şikayet üzerinden bunun yapılması ve alelacele karara bağlanması, siyasi bir hamle olarak algılandı. Türkiye'de hukuk güvencesinin ve bağımsız yargının görevini yerine getiremediği, her hamlesinin doğru ya da yanlış siyasal bir algıyla değerlendirildiği bir ortamda, insanların var olan toplumsal duyarlılığı kaygıya dönüşüyor. Kaygı duyan insanların ise doğru kararlar alması mümkün değildir. Korku hissetmek, en çok iktidarı kısa vadede zora sokar.” şeklinde açıkladı.
İKTİDAR AÇISINDAN HİÇ İYİ BİR SINAV DEĞİL"
Aysever, çözümün erken seçim ve her şeye yeniden başlamak olduğunu savundu: “Bugün yapılanlarla ne Cumhur İttifakı'nın ne de özellikle Cumhurbaşkanı'nın toplumsal destek alması sağlanamaz. Tam tersine, bu tür hamleler, siyasette kim biraz sivriyse ona karşı yapılıyormuş gibi bir algı yaratıyor. Bu da Türkiye açısından ve bugünkü iktidar açısından hiç iyi bir sınav değil. Zaten öteden beri Türkiye'de FETÖ döneminden bu yana bir hukuk problemi var ve benzer davalar devam ediyor. Bunu nasıl çözmek mümkün derseniz, bana göre Türkiye'nin hızla seçime gitmesi, parlamenter sisteme dönmesi, partiler kanununu değiştirmesi ve bir kurucu meclis sıfatıyla yeniden yapılanması gerekiyor. Bu şekilde toplumsal destek alınabilir ve ülke için daha sağlam bir gelecek inşa edilebilir.”