Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15. Büyükelçiler Konferansı'nda açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şöyle:
15. Büyükelçiler konferansımızın da Dışişleri Bakanlığımız başta olmak üzere devletimiz, kurumlarımız, yurtdışındaki ve gönül coğrafyamız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Küresel sistemin çıkmaza girdiği, uluslararası toplumun reflekslerini yitirdiği zorlu bir dönemden geçiyoruz.
Kalkınma ajanslarımız ve bölge kalkınma idarelerimiz aracılığıyla 81 ilimizde hayata geçirilen Anadolu'dakiler projesi ülkemizin coğrafi, kültürel ve geleneksel zenginliklerini koruyup tanıtmayı amaçlıyor. Proje ile 3B yani birikim, beceri ve bereket temaları arasında dijital platforma taşınarak mahalli üretilerimizin desteklenmesi geleceğe aktarılması hedefleniyor.
Bu topraklardaki son devletimiz olan ayyıldızlı al bayrağın altında huzur bulduğumuz Türkiye Cumhuriyeti geçtiğimiz yıl 100. yaşını geride bıraktı. Bu vesile ile devlet ve millet olarak 85 milyon hep birlikte Cumhuriyetimizin 1 asırlık kazanımlarını muhafaza edip birbirimize daha da kenetlendik. Yepyeni ruhla Türkiye Yüzyılı'na güçlü bir şekilde adım attık.
"SURİYE'DE EN ZOR DÖNEM PAZAR GÜNÜ İTİBARİYLE GERİDE KALDI"
Komşumuz Suriye son 10 günde büyük bir değişime sahne olmuştur. Esed rejimi arkasında büyük bir enkaz bırakarak Suriye'de firar etmiştir. Mazlumlar bir kez daha kazanmıştır. Suriye'de 61 yıldır süren kötülük son bulmuştur. Bu ülkede en zor dönem pazar günü itibariyle geride kalmıştır. Türkiye, ilk günden beri daima adaleti savunmuştur. Katliamlar başlayınca da Suriyeli kardeşlerimize kapılarımı açtık. İtibar suikastlarına rağmen haklılığımız çok net bir şekilde tescillenmiştir. Muhalefetin ve içimizdeki ırkçı çevrelerin yeni bir Boraltan Köprüsü Olayı utanıcını yaşatma girişimi boşa çıkmıştır.
"PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEMİZ TAVİZSİZ BİR ŞEKİLDE SÜRECEKTİR"
Hapishane denilen yerlerin bir insan mezbahanesi olduğunu gördük. Savaşı kazanan Suriyeli kardeşlerimizin zaferi de kazanacağına inanıyoruz. Temennimiz yeni yönetimin Suriye halklarını kapsayacak bir şekilde tutum almasıdır. İhtiyaç duyuldukları her konuda gerekli desteği vereceğiz. Tıpkı Suriye gibi Irak'ın toprak bütünlüğü bizim için çok ama çok önemlidir. Her iki ülkenin bekasına kasteden PKK terör örgütüyle mücadelemiz tavizsiz bir şekilde sürecektir. Rusya Ukrayna savaşıyla dünyada taşlar yerinden oynamıştır. Ülkemiz bu savaşta da dengeli politika izlemiştir.
"TEYAKKUZDA OLMALIYIZ VE HIZLI ÇÖZÜMLER ÜRETMELİYİZ"
AGİT Sekreterliğine oy birliğiyle tecrübeli bir büyükelçinin Sayın Feridun Sinirlioğlu'nun atanması barış konusunda işimizi kolaylaştıracaktır. Görüldüğü üzere çevremizde istikrarsız yumağı devam ediyor. Hariciye teşkilatımızın bölgemizin barış ve huzuruna yönelik çalışmaları bundan sonra da başarıyla ifa edeceğini inanıyorum. İkinci dünya savaşından sonra savuma harcamaları çarpıcı şekilde artıyor. Yine çarpıcı detay da yeni tehditler sebebiyle milli güvenlik kavramının kapsamının genişlemesidir. Teyakkuzda olmalıyız ve hızlı çözümler üretmeliyiz. Türkiye oyun kurucu bir aktör olarak müessir güç konumunu günden güne pekiştirmektedir. Hedeflerimiz ve idealarımız büyük olsa da bunları hayata geçirecek diplomatik kabiliyete sahibiz. Ancak bu kabiliyeti ve kapasiteyi daha ileri taşımalıyız. Hariciye teşkilatımızın bu beklentileri karşılayacağına inancım tamdır.
"İSRAİL HÜKÜMETİNİN ISRARLA GİTTİĞİ YOL, YOL DEĞİLDİR"
Uluslararası ilişkilerde çok kutupluluktuk eğilimi ve bölgeselleşme hareketleri daha ağırlık kazanıyor. Başta yakın coğrafyamızdakiler olmak üzere katliamların durdurulmasında sizlere tarihi bir sorumluluk düşüyor. 50 bini aşkın Filistinlinin hayatını kaybettiği katliamın önüne bir türlü geçilemedi. İsrail saldırılarına her gün bir yenisini ekliyor. Buna mutlaka bir dur denilmelidir. Daha fazla kan dökülerek güvenlik sağlanamaz. İsrail hükümetinin ısrarla gittiği yol, yol değildir, Bu durum Gazze ve Filistin için geçerli olduğu kadar Suriye için de geçerlidir. Türkiye olarak kalıcı ateşkesi 14 aydır vurguluyor. Türkiye Gazze'deki kan deryasının son bulması için elini vücudunu taşın altına koymak için hazırdır. Oyalama taktikleri yerine samimi bir irade gösterilirse elbette netice alınacaktır.
“TÜRKİYE OYUN KURUCU BİR AKTÖR OLARAK KONUMUNU GÜNDEN GÜNE PEKİŞTİRİYOR”
Türkiye oyun kurucu bir aktör olarak müessir güç konumunu günden güne pekiştirmektedir. Çeşitli ülkelerden pekçok muhatabımız da bu gerçeği artık teslim ediyor. Hedeflerimiz, ideallerimiz büyük olsa da bunları hayata geçirecek diplomatik kapasiteye, stratejik hareket kabiliyetine sahibiz. Bu kapasite ve kabiliyeti sürekli geliştirmemiz, daha ileri noktalara taşımamız şarttır.
Yeni ve çığır aça teknolojileri dış politika stratejimize bir an önce dahil edip çağa herkesten önce ayak uydurmamız gereklidir. Devletimizin ve milletimizin Dışişleri'nden beklentisi her zaman olduğu gibi yüksektir. Hariciye teşkilatımızın bu beklentileri ziyadesiyle karşılayacağına inancım tamdır. Dışişleri Bakanlığımız teröristler tarafından en fazla hedef alınan kurumlarımız arasında yer alıyor. Görevi başında şehit edilen tüm diplomatlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Diplomatlarımız bugün de en zor coğrafyalarında kimi zaman canları pahasına vazifelerini ifa etmektedir.
SAVUNMA SANAYİSİ VURGUSU
Yakın tarihimize baktığımızda Türkiye gerek savunma ihtiyaçlarının giderilmesinde gerekse 40 yıllık terörle mücadelesinde müttefiklerinden beklediği desteği maalesef göremedi. Tam aksine çoğu zaman yaptırım ve ambargolara maruz kaldı. Savunma sanayinde devrim niteliğinde adımlar attık. Son yıllarda yakaladığımız ivme ile savunma sanayi ürünlerimizdeki yerlilik oranı yüzde 80 seviyesinin üzerine çıkardık. Sizlerden ülkemize yönelik gizli açık yaptırımların, ambargoların zamanında bertaraf edilmesi hususunda ön alıcı ve aktif hareket etmenizi bekliyorum.
MİLLİ TEKNELOJİNİN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ
Milli teknolojisi ürünlerimizin dost ve kardeş ülkelerin barış ve güvenliğine katkı yapması, müttefiklerimizin istifadesine sunulması büyükelçilerimizin çabalarıyla daha da kolaylaşacaktır. Dijital çağın imkanlarından azami ölçüde istifade etmeniz, yeni teknolojilerin sunduğu fırsatlardan yararlanmanız dış politikadaki manevra kabiliyetimize müsbet etkide bulunacaktır. Hibrit tehditlere karşı müteyakkız olmalısınız. Batı ülkelerini esir alan kültürel ırkçılığın ve İslam düşmanlığı bir diğer husustur. Mukaddes kitabımızın pervasızca saldırıldığı pekçok olaya şahitlik ediyoruz. Bu saldırılarla etkin şekilde mücadele etmemiz mühimdir. Bu saldırıların kayıt altına alınması, yargılama sürecinin takip edilmesi hepimiz için önem taşıyor.
Küresel ticarette korumacı eğilimlerin arttığı bu dönemde yurt dışındaki iş insanlarımız ve yatırımcılarımızla daha yoğun işbirliği içinde olmanızı bekliyorum. Türk dünyasının birlik, beraberlik entegrasyonunun güçlendirilmesine Türk diplomasisinin öncülük etmesi önemlidir.