Türk siyasi hayatına, kaybolmaya ve yenilmeye mahkûm yeni bir siyasi partinin doğuşunu izledik. Anadolu Partisi. AKP'nin, AK parti olarak algı yönetimi yaptığını yıllarca iddia edenler, şimdi Anadolu Partisi’ni ANA Parti olarak lanse etmeye başladılar. Siyaseti "kimin daha iyi halkı kandırabildiğine” dair bir mücadele alanı olarak değerlendirenler arasına yeni bir parti daha katıldı sanki.

Anadolu Partisi adına açılan Facebook sayfalarından birisinde "İktidara gelmek için geliyorum" yazılı bencillik, egoizm ve siyasi hırs kokan bir slogan ve yanında Emine Ülker Tarhan'ın soğuk, mesafeli, ciddi İngiliz mürebbiyelerine benzeyen bir fotoğrafı var. Tansu Çiller'in halka şirin gözükebilmek için yıllarca aldığı siyasi imaj danışmanlığı hizmetine, Tarhan’ın da ciddi bir şekilde ihtiyacı varmış gibi görünüyor. Ancak yıllarca hakimlik yapıp, “insanların kaderleri hakkında söz sahibi olduğunu düşünen” birisinin çok da başkalarının yönlendirmesine açık olabileceğini sanmıyorum.

Tarhan'ın, hâkimlik geleneği esaslı otoriter yapısından kaynaklanan bürokratik ciddiyetini partiye de yansıtarak, halkın "disipline sokulması gereken bir kitle" olduğu fikri üzerinden hareket etmesinin maliyeti kendisi için ciddi olur. 1920'lerdeki söylemler ve hareket tarzlarının çok gerilerde kaldığını anladığı zaman ise çok geç olacaktır. "İktidara geliyorum" gibi bencilce bir söylem yerine, “iktidara geliyoruz" söylemi daha kapsayıcı ve kucaklayıcı olabilirdi. İki cümle arasındaki farkı algılayamayan bir liderin kurduğu siyasi partinin ulaşacağı nokta konusunda ise kuşkuluyum.

Devletin kuruluş yıllarında uygulanan yöntemlerin doğru olduğunu savunan ve buna karşı çıkanın aforoz edildiği bir parti olan CHP’den doğan Anadolu Partisi’nin, doğuş sebeplerinden en önemlisi bu “totaliter anlayışın yumuşadığı” iddiasıdır. Bu görüşte olan ve CHP'nin Barış Süreci'ne karşı gösterdiği direnişi yetersiz bulan Ulusalcı Kemalistler, yavaş yavaş Anadolu Partisi'nin etrafında toplanmaya başlayacak ve “siyasi olarak kendi kendini tatmin” mekanizması işleyecek. Kemal Kılıçdaroğlu sonrası seslerinin yeterince duyurulmadığını düşünen kesimin bir nevi “gazı alınacak.”

Cemaatin ve Kürtlerin oy oranı Cumhurbaşkanlığı Seçimi ile belli olmuştu. Şimdi Anadolu Partisi ile, Ulusalcı Kemalistlerin oy oranı belli olacak. Atatürkçülüğün söylem olarak keskin olmadığı kesim ise CHP'ye oy vermeye devam edecek. Bu noktada Anadolu Partisi’nin, CHP’ye ait “Altı Ok İlkesini” değişik bir yapı ile parti söylemine katarak CHP'in elinden almaya çalışacağını da söyleyebiliriz. Çünkü partinin elinde söylem olarak başka alternatifleri yok. Parti programı yok. Sadece amaç “Atatürk İlkelerini korumak.” Ancak 1920’lerde prim yapan faşist ve devletçi bir söylemi, Anadolu Partisi’nin, Yeni Türkiye’nin insanına “farklı bir biçimde” nasıl anlatacağını bekleyip göreceğiz. Sadece Atatürk fotoğrafı kullanarak alacakları oy oranı ise en fazla % 2-3 civarında olacağı gibi, CHP'nin amaçsız ve sonuçsuz söylemlerinden bıkanlardan da bir kısım eklenenler olacaktır. CHP’nin, “yetersiz AKP muhalifliği” üzerine kurulan bir partinin söylemleri de AKP’nin yaptıklarının tam tersi olacaktır. Ancak bütün bunların sonucunda kazanan yine AKP olacaktır. CHP'nin oy oranındaki bölünme, AKP'nin işine yarayacak ve özellikle sahil bölgelerinde zayıf olan AKP'nin, buralardaki bölünmeyi fırsata çevirerek Anayasayı değiştirebilecek milletvekili sayısına ulaşmasını sağlayabilecektir. Bu da Başkanlık Sistemine giden yolu açacak, böylece Ulusalcı Kemalistler, “idam sehpasındaki rejimin ayakları altındaki sehpayı tekmelemiş” olacaklardır.

Bu siyasi avantajlar dışında petrol fiyatlarındaki gerilemeler 2015 yılında Türkiye'nin cari açık dengesine 11-12 milyar USD katkı sağlayacak ve zaten 6 milyar USD civarında olan cari açığın kapanmasıyla birlikte, bu ekonomik avantajın AKP'ye olan yansıması çok olumlu olacaktır. 2002 yılından beri olan sürece baktığımız zaman, sanki “Görünmeyen bir El” Türkiye'nin üzerinde koruyucu olarak bulunmakta, ülkeyi siyasi ve ekonomik krizlerden çıkararak önünü açmaktadır. Yüzyıllardır İslam Alemi’nin aleyhine işleyen makus talihimizin tersine dönmeye başladığının işaretleridir inşallah bunlar.