CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın hakkında, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşıma ilişkin, "kamu görevlisine hakaret" ve "terörle mücadele eden kişileri hedef göstermek" suçlarından soruşturma başlatıldı.

Aydın, "kamu görevlisine hakaret" ve "terörle mücadele eden kişileri hedef göstermek" suçlamalarına karşı ifade verdi.

Cem Aydın, savcılıkta verdiği ifadenin ardından adli kontrol talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. sulh ceza hakimliğindeki sorgusunun ardından Cem Aydın adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

CEM AYDIN'DAN İLK AÇIKLAMA

Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın İstanbul'daki Çağlayan Adliyesi'nde açıklamada bulundu.

Cem Aydın, "Bu parti savaş meydanlarında kurulmuş bir partidir. Bu parti Atatürk'ün partisidir. Tüm genç arkadaşlarımız Mustafa Kemal'in askeridir. Öyle sanmasınlar ki sabah operasyonlarıyla bizleri korkutacaklar. Bizler korkmayız." dedi.

Sözlerini devam ettiren Aydın, "Bizler bu baskılar bizleri daha da güçlendirir. Bugünden sonra daha güçlü bir şekilde sokaklarda, meydanlarda gençliğin hakkını, hukukunu korumaya devam edeceğiz. Atanamayan öğretmenlerin yanında olacağız. Mülakat mağdurlarının yanında olacağız. İşsiz kalan, güvencesiz kalan tüm arkadaşlarımızın yanında olacağız. Tekrar ediyorum bu parti savaş meydanlarında kurulan bir partinin neferlerinin olduğu bir partidir." ifadelerini kullandı.

CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın gözaltına alındı CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın gözaltına alındı

ÖZGÜR ÖZEL'DEN AÇIKLAMA

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın ile ilgili başlatılan soruşturma hakkında açıklamalarda bulundu.

Özel açıklamasında;

"Bugün sabah Cem Aydın kardeşim şimdi adli kontrol talep etmiş... Cem Aydın kardeşimi dün CHP Gençlik Kolları kurumsal hesabından yapılan bir paylaşım... Paylaşımda benim bu süreçle ilgili söylediğim sözleri videoyu editlemişler o paylaşım kondu diye sabah 08.00 polis gitti kapısına. Sabah da itiraz ettik. 'Açıklama var ifadeye çağırılmıştır.' Çağırma telefon açar çağırıusın. Telefona ulaşamadın ne yapacaksın elbette polis yollayacaksın. Bir polis gider 'ifadeye çağırıyorlar seni' der. Giderse gider gitmezse eğer o zaman zorla getirme diye bir şey olur. Sekiz polis kapıya gelmiş. 'Adliyeye gideceğiz ifadeni alacaklar.' Gözaltı kararı var mı? Yok. Ama fiili gözaltı uyguluyor. Dediler ki bana hukukçu arkadaşlar, yine tabii bizimkilerin iflah olmaz bir iyimserliği, hukuka öyle bir inançları var ki; 'Efendim yanlış ama yaptığı, çok acil hallerde gecikmenin sakıncalı olduğu yerlerde resen şifahen söyler 'gidin alın yazıyı yolluyorum' der. Devletin savcısına polis güvenir, o gider gözaltını yapar yazı arkadan gelir. Bunun Cem'e yapılması çok ayıp ama usül budur.' Gittiler ifade alındı, savunma yapıldı, hakime sevk etti. Adli kontrol talep ediyor. Gözaltı kararı yok ifadeye çağırdık diyorlar. İfadeye çağırdıysan sekiz polis iki araba Cem'i polis arabasında nasıl götürüyorsun? Yani usuli hata falan filan değil zihniyet, zihniyet polis devleti zihniyeti. Şu var; tek adamdan Cem'e iki talimatlık iş var. Akın diyor; alın onu. Polisler çıkıyor. Akın'a demiyor ki benim elimde yazı yok gözaltı yok, nasıl giderim nasıl alırım. Oluyor bitiyor laf olsun diye bir gözaltı kararı bile yazmıyor ifadeye çağırdım ben diyor." ifadelerini kullandı.

Kaynak: Haber Merkezi