Biraz önce ajanslara düşen habere göre, Diyarbakır’da sabaha kadar
süre çatışmada 7 IŞID’li öldürülürken, 2 polisimizi şehit verdik. 2
tane de yaralımız var.
Bu durumda tespit edilen nokta; şehit olan polislerimizin kanları,
“IŞID’e karşı yeterince etkin mücadele vermiyorsunuz” diyerek kendi
kendimize bir düşman yaratmamıza neden olan CHP’nin, Doğan
Grubu’nun ve Cemaatin ellerine bulaşmıştır.
Kobani’deki IŞID ve PYD arasındaki savaş sırasında PYD’yi kurtarmak
için verilecek desteğin Türkiye’den geçmesine engel olan Erdoğan,
hem PKK’nın ikiz kardeşi PYD’nin orada yok edilmesine, hem de
IŞID’i direkt olarak karşımıza almamaya gayret etti. Fakat PYD’nin
yok edilmesinin, PKK’nın gücünü önemli ölçüde azaltacağını ve bunun
Türkiye’nin önünü açacağını gören ABD ve Batı dışarıdan, onların
Türkiye’deki uzantıları ve destekçileri olan CHP, Doğan Grubu ve
Cemaat ise içeriden yaptıkları baskılarla, Türkiye’yi düşmanı olan
PYD’yi kurtarmak zorunda bıraktılar ki bu baskılar arasında
Cemaatin Erdoğan’ı terörü desteklediği için uluslararası savaş
mahkemesinde yargılatma isteği önemli yer alıyordu.
Bu kurtarma operasyonu sonrasında İncirlik’in ABD bombardımanına
açılması, bir de Türk uçaklarının bombardımana katılması olayın
tuzu biberi oldu. Türkiye “terörü destekleyen ülke imajını”
üzerinden atabilmek için IŞID’e direkt olarak cephe alarak başına
bela aldı.
Buna karşın geçenlerde Kanada’da iktidara gelen Liberal Parti’nin
Lideri, IŞID’in bombalanması operasyonlarından çekileceklerini
açıklarken, hiç de “terörü destekleyen ülkeler” arasına
katılacaklarını düşünmediği gibi, kimsenin aklına bunu konuşmak
bile gelmedi. Biz de ise içerideki vatan hainleri vasıtasıyla
AKP’nin, dolayısıyla Müslümanların iktidardan uzaklaştırılması
maksadıyla her türlü “arkadan vurma işlemi” gerçekleştiriliyor.
PKK’ın siyasi kanadı olan HDP’yi desteklerken bile, polisin,
askerin, doktorun, öğretmenin, imamın ve sayamadığım bir çok masum
insanın kanına bulaştılar.
Ahiret ve hesap inancını göz önünde bulundurmayan CHP’yi bile
anlayabilecekken, Cemaat’i hâlâ anlayamadığımı, daha doğrusu
“anladıklarımı” onlara yakıştıramadığımı, kendi menfaatleri için
herkesi kolayca satabilecek bir yapıda olduklarını bildiğim halde,
yine kendi menfaatleri için masum insanların kanlarına ellerini
bulaştırabilecek bir manevi anlayışı nasıl edindiklerini gerçekten
anlayamıyorum.
Allah gözlerindeki perdeyi kaldırsın, kalplerine merhamet versin.