Türklere, Türk tarihi öğretilmedi. Fulbrigth anlaşması ile Milli Eğitim,  ABD büyük elçisinin eline verilirse, Ne öğretilir ki? Ancak Roma tarihi, Yunan tarihi öğretilir. Bu gün bilmediğimiz, bunun gibi yüzlerce Türk katliamının olduğu, Mora Katliamını anlatacağım.

Türklere, Türk tarihi öğretilmedi.

Fulbrigth anlaşması ile Milli Eğitim, ABD büyük elçisinin eline verilirse,

Ne öğretilir ki? Ancak Roma tarihi, Yunan tarihi öğretilir.

Bu gün bilmediğimiz, bunun gibi yüzlerce Türk katliamının olduğu,

Mora Katliamını anlatacağım.

***

Bundan tam 200 yıl önce bugün 23 şubat 1821 yılında,

Bu günkü Yunanistan'ın Mora yarım adasında Türk katliamı yaşandı.

Bu öyle büyük bir vahşetti, soykırımdı ki,

Türklerden nefret eden, Batılılar bile hayret içinde kaldılar.

Bunu kitaplarına ve hatıralarına yazdılar.

***

Biliyorsunuz, Mora Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildi.

Bir gün Mora halkı Fatih'e baş vurdu.

'Bizi Despotlardan kurtarın' dediler.

Niçin, dediler? Çünkü Osmanlı fethettiği yerde adaletli davranıyor,

Kimsenin diline, dinine karışmıyordu.

Sadece cizye denen bir vergi alıyordu.

Onlar buna çoktan razı idiler,

Çünkü, Despotların onlara yaptığı işkence, aşağılama,

Ve zorla mallarını gasp etme yanında o kadar azdı ki?

Üstelik haysiyet, şeref, adalet ve şahsiyetleri de kurtulmuştu.

Böylece 400 yıl refah içinde yaşadılar.

Türklerle kardeş kardeş geçinip gittiler.

***

Ama Rusların, Batılıların özellikle, İngilizlerin kışkırtması ile,

Teşkilatlanan, Rumlar, gizlice silahlandılar.

Bir Cuma günü 90 bin kişilik bir kuvvetle, Tripoliçe şehrini bastılar.

Türkler kaleye kapandı.

Sonra kuşatarak ahaliyi aç bıraktılar.

Şehre girdiklerinde silahsız halka katliam yaptılar.

Katliam 3 gün sürdü.

Yunan komutanın yani çete reisin hatırasına göre 32 bin türkü katlettiler.

Çete başı Kolokotronis'in anlattığına göre,

'Sokaktan kaleye kadar atlarımın ayağı toprağa basmadı' demiştir.

Her taraf insan cesetleri ile doldu.

Komşu Rumlar da yıllardır beraber yaşadıkları kişileri kesmeye başladılar.

Yollar, evler, sokaklar şehit cesetlerinden geçilmiyordu.

Daha sonra Navarin Kasabasına yöneldiler.

Kaleyi kuşattılar, aylarca aç susuz bıraktılar.

Kalede 3000 Türk vardı.

Onlara; 'Teslim olun,

Sizi mısıra göndereceğiz' diye söz verdiler.

Türkler teslim oldu.

Ama kapılar açılınca, katliama başladılar.

Kucağında çocuk olan kadınları öldürdüler,

Çocukları duvara çarparak öldürdüler.

Sağa sola kaçan denize doğru kendisini atanları kurşunladılar.

Çocukları denizde boğdular.

Hiçbir Türk'ü sağ bırakmadılar.

Diğer köylerdeki ve şehirlerdeki Türkleri de yok ettiler.

İşte bu gün o katliamın yıl dönümünü bayram diye kutluyorlar.

Bu gün; Fransa, Rusya ve diğer Batılı devletlerin liderleri,

Kutlama gününe katılıyorlar.

Onun için bu makaleyi yazdım.

Düşmanlarımızın ne kadar barbar ve gaddar olduğunu bilelim, diye…

Hep bu günleri hatırlayıp tedbir almak, bizim milli görevimizdir.