Kararda, tarafların tutukladıkları kişilere ilişkin uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeleri istenirken, keyfi olarak tutuklananların ve alıkonulan cesetlerin serbest bırakılması talep edildi. Gazze Şeridi'ndeki sivillerin temel hizmetlere ve insani yardıma derhal erişiminin sağlanması gerektiği vurgulandı. Filistinlilerin aç bırakılmasına yönelik her türlü çaba reddedilerek, insani yardımın BM koordinasyonunda tam, hızlı, güvenli ve engelsiz bir şekilde Gazze'ye girişinin ve özellikle kuşatma altındaki kuzey Gazze'de acil yardıma ihtiyaç duyan sivillere ulaştırılmasının önemi belirtildi.
DERHAL ATEŞKES VE ESİRLERİN SERBEST BIRAKILMASI İSTENDİ
Kararda, BM Güvenlik Konseyi'nin 2735 sayılı kararı uyarınca, derhal kalıcı ve kapsamlı ateşkesin sağlanması, esirlerin koşulsuz serbest bırakılması, Filistinli mahkumların takası ve öldürülen esirlerin kalıntılarının iadesi talep edildi. Gazze'nin tüm bölgelerinde, kuzey de dahil olmak üzere, Filistinli sivillerin evlerine ve mahallelerine dönüşünün sağlanması ve İsrail güçlerinin Gazze'den tamamen çekilmesinin "koşulsuz ve gecikmeksizin" uygulanması istendi.
UNRWA'YA DESTEK VE İSRAİL'E ULUSLARARASI YÜKÜMLÜLÜK ÇAĞRISI
BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'nın (UNRWA) Gazze'deki insani müdahalenin temel taşı olduğu vurgulanan kararda, Ajans'ın görev alanını zayıflatmaya yönelik eylemler reddedildi. Genel Sekreter'in ve UNRWA'nın tarafsızlık ilkesine uyum sağlama taahhüdü memnuniyetle karşılanırken, tüm taraflar Ajans'ın görevini tüm faaliyet alanlarında yerine getirmesini desteklemeye ve uluslararası insancıl hukuka uymaya çağırıldı.
Kararda, İsrail Meclisi tarafından 28 Ekim'de kabul edilen yasanın kınandığı belirtilerek, "İsrail hükümetine uluslararası yükümlülüklerine uygun hareket etmesi, UNRWA'nın ayrıcalıklarına ve dokunulmazlıklarına saygı göstermesi ve Gazze Şeridi'ne tam, hızlı, güvenli ve engelsiz insani yardımın sağlanması için sorumluluklarını yerine getirmesi" çağrısında bulunuldu.
Hesap verilebilirliğin önemine işaret edilen kararda, BM Genel Sekreteri'nin İnsan Hakları Yüksek Komiseri ile iş birliği içinde hesap verilebilirliğin uygulanmasına ilişkin yazılı öneriler sunması istendi. Gazze Şeridi'nin Filistin Devleti'nin bir parçası olduğu ve iki devletli çözüm vizyonuna kararlı bağlılık yinelenirken, demografik veya toprak değişikliği girişimleri reddedildi. Gazze'nin Batı Şeria ile Filistin Yönetimi altında birleştirilmesi gerektiğinin altı çizildi.
GENEL SEKRETER'E RAPOR SUNMA GÖREVİ
Kararda, BM Genel Sekreteri'nden kararın uygulanmasına ilişkin yazılı bir değerlendirmeyi, kararın kabulünden itibaren üç hafta içinde sunması talep edildi. Ayrıca, 60 gün içinde Gazze'nin kısa, orta ve uzun vadeli ihtiyaçlarına yönelik bir değerlendirme, çatışmanın Gazze üzerindeki insani, sosyal ve ekonomik sonuçlarının ayrıntıları ve BM sisteminin Gazze'ye ilişkin çalışmalarının genel bir değerlendirmesini içeren kapsamlı bir yazılı rapor sunması istendi.
UNRWA'NIN VAZGEÇİLMEZ ROLÜ
Kararda, UNRWA'nın faaliyetlerinin devam etmesinin zorunluluğu ve hizmetlerinin engelsiz bir şekilde sürdürülmesinin önemi bir kez daha vurgulandı. Ajans'ın çalışmalarının kesilmesinin, milyonlarca Filistinli mülteci için ağır insani sonuçlar doğuracağı ve bölgeyi olumsuz etkileyebileceği uyarısı yapıldı. UNRWA'nın yaşadığı kayıplar ve zararlar için uluslararası hukuka uygun tazminat gerekliliği vurgulanarak, Genel Sekreter'den bu konuda gerekli değerlendirmelerin yapılması istendi.
Kararda, üye ülkeler ve organizasyonlara UNRWA'ya gönüllü katkı sağlama, finansman anlaşmalarını destekleme ve katkılarını artırma çağrısı yapıldı. "UNRWA'nın, 75 yıl boyunca Filistinli mültecilere sunduğu desteğin bölgesel istikrara katkılarının önemine dikkati çeker, Ajans'ın bu süreçteki yerinin doldurulamayacağını vurgularız." ifadesine yer verildi. Ayrıca, UNRWA'nın tüm faaliyet alanlarında etkin bir şekilde görevini yerine getirebilmesi için tüm devletlerin ve BM organlarının iş birliği yapması gerektiği belirtildi.
