Birleşmiş Milletler Suriye İle İlgili Soruşturma Komitesinin üyesi Hani Meceli, "Ülke delillerle dolu ve adaletin sağlanmasında büyük zorluk yaşamayacağız" dedi.
Esed’in 8 Aralık 2024’teki ani düşüşünün ardından, komite ülkeye girmeyi başardı; o zamana kadar 2011’deki savaşın başından beri işlenen suçları uzaktan incelemeye çalışıyordu. Son olarak Suriye’yi ziyaret eden Meceli, Birleşmiş Milletler’e yaptığı toplantıda, "Komite başından beri ülkeye girmesi yasaklanmıştı, bu yüzden Şam’da olmak harika bir deneyimdi" dedi.
Damascus’taki cezaevlerine yaptığı ziyaretlerden bahsederken, Meceli, "Birçok delil... zarar gördü ya da yok oldu" dedi. Bu kayıplar, Esed’in devrilmesinin ardından cezaevlerine ve gözaltı merkezlerine alınan insanlarla bağlantılıydı.
Meceli, özellikle kötü ünlü Saydnaya Cezaevi'nin, burada infazların ve işkencelerin yapıldığı ve Esed karşıtlarına yönelik vahşetlerin sembolü haline geldiğini belirterek, "Saydnaya Cezaevi neredeyse tüm belgelerden arındırılmış durumda" dedi.
Delillerin Kasıtlı Olarak Yok Edilmesi
Meceli, "kasıtlı delil yok etme" faaliyetlerine dair net deliller olduğunu ve özellikle Esed’e bağlı kişilerin kaçmadan önce, bazı belgeleri yaktıkları iki yerin olduğunu söyledi.
Ancak, Esed yönetimi altında Suriye’nin, "her şeyin başka bir kopyasını saklayan bir sistem" olduğunu ve yok edilen delillerin başka bir yerde bulunabileceğini belirtti. Ayrıca, başka binalarda çok sayıda delil bulunduğuna işaret etti.
Son olarak, Meceli, "Görünüşe göre şu anda güvenli olan bir dizi delil var ve umuyoruz ki bu deliller, gelecekte adaletin sağlanmasında kullanılabilir" diyerek, adaletin sağlanmasını garanti altına almak için umutlu olduklarını belirtti.
