Bir sorar mısınız; ülkenizin paraları nerede?
“Bankalar iflas edecek” MİŞ ve “ülke büyük bir ekonomik krize girecek “ MİŞ!
Şimdi telaffuz edilen bu cümleyi; siyasi değil, daha derin ve daha geniş okumaya çalışalım.
Sen bir baro başkanısın, ekonomist değilsin! Hiç bir ekonomistin böyle bir açıklaması yok iken; sen böyle bir iddiayı söyleme cesaretini nereden buluyorsun? Ve daha önemlisi bu araştırmayı nasıl yaptın da, bu kadar açık bir şekilde söyleyebiliyorsun? Fikir baban kim?
Bankalar özeldir. Devlet bankaları vardır; batar- çıkar! Devlet her şeyin arkasındadır. Gerekirse para basar, bankasını yine kurtarır.
Özel bankaların son 10 yıllık bilançolarına baktınız mı hiç? Bilanço diyor ki; bankaların en çok kâr ettikleri yıl; geçen yıl ve bu yıl... Tablo bu iken; nasıl olur da bankalarda büyük bir ekonomik kriz oluşabilir?
Bankaların çoğu özel ve dışa bağlı… Dolayısıyla birileri ( demek ki) bankalara baskı yapıyor! Demek ki birileri bankalara “Paranı kurtar!” diyor, demek ki birileri bankalara ekonomik kriz yapacak; “Kendini kurtaran banka kurtulmuştur; kurtaramayan da devlet ile birlikte batar!” tehdidinde bulunuyor! Bu tehdit de basına bu şekilde veriliyor!
Hemen 2000 krizine gidelim; bankaların içi boşaltılarak batırıldı. İleriye gittiğimiz zaman bankalar üzerinde bir operasyon var ve bu operasyon yakın bir zamanda başlatılacak! Sermayeli bankaların “sermayelerini çekmeleri, yatırımlarını çekmeleri ve ülkeden çıkmaları” emrediliyor.
Ve eğer bunu yapmazlar ise; “batacakları” söyleniyor. Özel bankaları ve sermayeleri çekersen dövizi de bitirirsin. Dövizi bitirirsen, alım gücünü de bitirirsin. Bunu başardığında ise ülkeyi kendine boyun eğdirirsin.
Yıllardır Afrika’yı sömüren ülkelere karşı neden Afrika’nın bir tane süper gücü çıkmadı?
Çünkü fakir... Fakirlik öyle bir tehdittir ki üzerlerinde... Tehdit olmaktan çıkmaya başladığı an, gelinen nokta; iç çatışma…
Afrika ile hiç bir bağlantısı olmayan Çin; Afrika’ya yatırım yapıyor ve diyor ki; “Fransa’ya karşı benim yaptırımlarım var arkadaş, sen bunu, bu ülkeye yapamazsın!”
Çin ile uğraşmak kolay mı? Fransa kim?
Fransa fakir bir ülkenin yanında ise; biliniz ki o ülke kullanılan ülkedir. Çin, fakir ülkeye sahip çıktığında; Fransa bir adım geri atmak zorunda! Ve masada o fakir ülke için Fransa ile Çin'in anlaşmasını beklersin!
Nasıl ki Suriye için; tüm İslam alemi Rusya ile Amerika’nın anlaşmasını bekliyor, Amerika ile Rusya anlaşırsa “aman ne güzel” savaş bitecek! Ama baktığımızda kavga edenler ne Rusya, ne Amerika! Suriye iç savaşta ve bitmesi Rusya ile Amerika’nın el sıkışmasına bağlı...
İki tarafta çıkarları uğruna anlaşacak veya anlaşamayacak bu durumda kaybeden kim olacak? Fukara kısmı...
Önce göstermelik suni bir savaş çıkartıldı; sonra Libya’nın zenginliği, daha sonra da Mısır’ın zenginliği çalındı.
Trilyon dolarları olan Libya şimdi bir ekmeğe muhtaç! Kim aldı?
Kaddafi’ye karşı halk yürüdüğünde, Libya’yı vuran ilk ülke; İtalya'dır. Hemen ardından Fransa vurdu! Sebep? “Monarşiye karşı savaş!” dediler. Sizin monarşi dediğiniz adam, bir zamanlar en iyi müttefikinizdi. Her birinizde 50 -60 dolar parası vardı!
Burada amaç paraya “çökmek”ti! Kaddafi’yi öldürmekle yetindiler mi? Hayır!
Varislerini de tek tek öldürdüler. Adam her yere yatırım yapmış! Şimdi kim soracak bunların hesabını?
Libya'nın yeni yöneticileri! Savaştınız ya hani monarşiye karşı; şimdi bir sorar mısınız, bizim ülkenin paraları nerede diye? Size her türlü hizmeti bedava veren adamı yok ettiniz, şimdi BM'in yardımına muhtaç olacak duruma düştünüz.
Ne oldu? Kaddafi’yi öldürdünüz, şimdi arkasından ağlıyorsunuz!
Bu kadar ikiyüzlüsünüz!
Size silah veren haçlılar var ya, (Sivillere silahı kim verdi?) hadi şimdi gidin bakalım size ekmek veriyorlar mı?
Kaddafi’yi siz öldürttünüz!
Onlara dediniz ki “Kaddafi’yi öldür!” onlarda dediler ki; “Buyurun silahı, siz öldürün, arkanızda biz varız!”
Kaddafi’yi, siz öldürdünüz!