Ben Neden Atanamıyorum?
Bu soruya Türkiye’de yıllardır cevap arayan bir grup var.
Benim gibi sizde, onları aslında çok iyi tanıyorsunuz. Çünkü bu grup, abiniz, ablanız, kardeşiniz, kuzeniniz, arkadaşınız veya sizden oluşmaktadır. Ben bunlardan hiçbirini oluşturmuyorum diyenler için, bu grubun kim olduğunu söyleyelim. Öğretmen adayları…
Öğretmen adayı, 1739 sayılı Türk Milli Eğitim Temel Kanunun 33. Maddesinde yer alan meslek, alan ve genel kültür yeterliliklerine yönelik eğitimlerini tamamlayan Eğitim Fakültesi mezunları ve diğer fakülteleri tamamlayıp Formasyon Eğitimini alanlar oluşturmaktadır.
Bu kavramı biz 90’lı yıllardan sonra üniversite kampüslerinde, öğrenci yurtlarında evlerinde, arkadaş ve aile ortamında çok işitir olduk. Neden mi?
İhtiyaç fazlası açılan eğitim fakülteleri, Fakültelerde açılan kontenjanlar sonucunda mezun sayısında ki artışın oluşturduğu yığılma, Öğrenciden gelen sermayeye göz diken üniversitelerin Pedagojik Formasyon eğitimi yarışına girip, bir yılda verdiği plansız eğitimle bu yığınlara katkı sağlaması ve dahası.
20 bin öğretmen adayının atama sürecine girdiği şu günlerde, bir sosyolojik sorun olabilecek niceliğe ulaşan öğretmen adaylarında ki artış, mesleğe ilişkin bakış açısını da olumsuz yönde etkilemektedir. Peki, çözümü nedir? Diyenlerimiz olabilir.
Çözümü işin mutfağından gelen Milli Eğitim Bakanımıza ve ekibine inanarak bırakıp, önerilerinizi ortaya çıkaracak bazı sorularla sizleri düşünmeye sevk edebiliriz.
- Ekonomisinin temeli vergilere dayanan Türkiye’de, tek çaresi devlete atanmak olan böyle kalabalık bir grubun oluşumuna sebep olmak ne kadar doğru?
- Eğitim Fakültelerinde açılan öğrenci kontenjanlarının atanma sayısına bakılmaksızın açılması bu öğrencilere haksızlık değil midir?
- Eğitim Fakültesi mezunları boşta beklerken daha düşük puanlarla kazandıkları diğer fakülteleri bitiren adaylara Pedagojik Formasyon verip Eğitim Fakültesi mezunlarıyla eş değer tutmanın mantığı nedir?
- Öğretmen ihtiyacının yok denecek kadar az olduğu ülkemizde 30 civarı olan eğitim fakültesi sayısının 94’çıkarılması hangi öngörünün kanıtıdır?
- Emekliliği dolmasına rağmen mesleğine devam eden ebeveyn öğretmenlerimizin, öğretmenlik okuyup mezun olan çocuğunun atanmamasından yakınmasının haklılık düzeyi nedir?
- Eğitim Fakültelerinde yıllardır devam eden doldur boşalt politikasında ki niteliğin ölçütü nedir?
- Eğitim Fakültelerinde yer alan bölüm veya ana bilim dallarıyla alakası olmayan öğretim elemanlarının çalıştırılması sizce niteliğe katkı sağlar mı?
Sayın Cumhurbaşkanımızın, eğitimdeki sıkıntıları günlük çözümlerle gidermeye çalışıp topluma zaman kaybettirenlerin aksine eğitim politikalarına destek verip işin başına mutfaktan yetişenleri ataması, eğitimdeki birçok sorunun yanı sıra öğretmen atmasının da çözüleceğine ilişkin bizleri ümitlendirmiştir.
“Ümitlerimizin gerçekleşmesi dileğiyle”