Barzani’nin referandum süreci
Güzelliği anlamak için bir defa bakmak yeter, ama bir karar varmak için çok düşünmek gerekir. Emile zola
Arap baharıyla başlayan bölünme ve parçalanma yerini zamanla mezhep kavgalarına bırakmış durumda. Burada Arap baharıyla değişen yönetimleri ve askeri darbelerle başa geçenleri tekrardan yazmak değil. Birbiriyle bağlantılı şekilde ve silsile halinde devam eden süreci kapsamaktadır. Avrupa’nın gerçekleştirmek istediği tam da budur. Özellikle de tüm oyunların oynandığı bölge Ortadoğu coğrafyasıdır. Başta Türkiye’nin içişlerine karışmakla başlayan, ama nafile bir uğraş olduğunu anlayınca, stratejilerini değiştirmek olduk. Çünkü bölgede bulunan devletler üzerinde nüfuzu oldukça kuvvetli olduğu için diğer devletlerle zaman kaybı yaşamak istemediler. Türkiye’yi dize getirdikleri zaman öbür devletler çorap söküğü kendiliğinden gelecekti. Bizatihi uygulamak istedikleri ve özgürlük adına devletleri kabile haline çevirmesi fikri egemendi. Tasavvur edilen düşünce için de bir yerden başlamak gerekirdi. Bunun en iyi yolu da bölgede kuvvetli olan Barzani üzerinde uygulamasını yapmaktı. Savaşın tezahürü olan fikirler adım adım ilerlemeye devam ediyor.
Referandum süreci dış mihraklar tarafından demokrasi örneği olarak anlatılmaya çalışsa da gerçek manada olmadığını başta sınır komşu ülkeleri farkındadır. Daha önce gördüklerimden yola çıkarak Avrupa’nın karşı çıkmasını çok samimi görüyorum. “Hafıza beşer nisyan ile malüldür” sözü bu anlamda çok manidardır. İnsan unutur, ama tarih unutmaz. Türkiye komşu olan ülkelere bakıldığı zaman nerede bir kargaşa ve fitne varsa orada gizliden-açıktan muhakkak Avrupa destekli ülkeler bulunuyor. Birincisi kaza olur, ikincisi hata olur ama üçüncüsünde artık niyetler ortaya çıkmıştır. Bunu basın karşısında referanduma karşı olduğunu idea edenler, unutulmazsın arka tarafında her türlü desteği vermiştir, vermeye de devam edecektir. Altını çizmekte fayda var, söylediklerine çok itibar etmemek, inanmamak ve güvenmemek lazım. Gerekli her türlü tedbiri almaktan durmamalıdır.
Bu referandumun arkasında bulunan güçlerin düşündükleri birtakım hayalleri de mevcuttur. Başta bunun açık bir dille tasvip eden ve destekleyen kim oldu? İsrail. Bir defa çoğu soru işaretlerinin cevabı alınmış olması gerekir. İsrail’in kuruluşu ve siyasi tarihi az çok herkes bilir. Haçlı zihniyeti, İsrail’i maşa olarak kullanıldığı eyan beyan ortadır. Başka bir pencereden bakılırsa genelinde Avrupa, özelinde de ABD orada beslediği YPG-PYD örgütünü bunlar birleştirip Türkiye’ye karşı kullanmak. Bu şekilde ABD yapmak istediğini çok rahat bir şekilde bölgede karar verici konuma gelecektir. Çünkü terör örgütlerini arkasına aldıktan sonra, karşı çıkan olursa bu örgütler üzerinde huzursuzluk ortamı yaratıp, yatırım ve ülkenin kalkınmasına engel olmak. Bu şekilde ekonomik darbeyi indirmiş olacaktır. En önemli unsur olan enerji kaynağına sahip olmayı hedefliyor. Bunun içinde kabile haline döndürüp arka tarafta silah satıp ve enerjine sahip olmak. Tüm bunlar meydana geldiği zaman hedeflerine de ulaşmış olacaktır. Bunun yanında ticari bağlarını da güçlendirmiş oluyor. Bizim de bunlara bakıp sonucunun ne olacağını beklemek değil, aksine asıl unsur olarak var olduğumuzu ve gerekli önlemleri de almamız gerekir.
Vesselam!!!