24 Temmuz 1908 II. Meşrutiyet’in İlanı ve Basın Bayramı
24 Temmuz 1908'de II. Abdülhamid tarafından İkinci Meşrutiyet’in yeniden ilan edildiği tarih aynı zamanda basın özgürlüklerinin de başlangıç tarihidir.
İkinci Meşrutiyet’in ilanı ile başlayan ve toplumun sosyal, siyasi ve basın hayatında büyük değişimlere yol açan gelişmeler ilk olarak 3 Temmuz 1908 tarihinde Resne'de Kolağası Resneli Niyazi Bey'in 400 asker ve sivilden oluşan bir çete ile dağa çıkması ile başladı. II. Abdülhamid'in ihtilale yönelik tedbirleri subayların İttihat ve Terakki Cemiyeti üyesi olmaları nedeniyle işe yaramadı. Cemiyetin Manastır merkezi, padişaha, Kanun-ı Esasî'yi yürürlüğe koymasını ve 26 Temmuz'a kadar Meclis-i Mebusan'ın açılmasına izin vermesini isteyen bir telgraf çekti. Eyüp Sabri kumandasındaki Ohri Taburu ile Niyazi Bey'in komutasındaki Resne Taburu 22 Temmuz gecesi Manastır'da birleşti ve Manastır Fevkalade Kumandanı olarak görevli bulunan Miralay Fevzi Bey'i dağa kaldırdılar. 23 Temmuz günü atılan 21 pare top atışı ile Manastır'da İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından Meşrutiyet yönetimi ilan edildi ve karar telgraflarla Yıldız Sarayı'na bildirildi.
İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önde gelen üyeleri, bu ideali gerçekleştirmek ve İmparatorluğun kaderini değiştirmek üzere tarih sahnesine çıktılar. Genç (Jön) Türkler İhtilali’nin aktörleri Enver ve Talat Paşaların öncelikli hedefleri, İmparatorluğa hürriyet getirmek ve 33 yıllık İstibdat idaresine son vermekti.
Makedonya’daki subayların destekledikleri ayaklanmaları bastıramayacağını anlayan Padişah II. Abdülhamit, 24 Temmuz'da baskılara daha fazla dayanamayıp Kanun-ı Esasî'nin yeniden yürürlüğe konmasına karar verdi ve resmî ilan ertesi sabah gazetelerde yayımlandı. Böylece İkinci Meşrutiyet ilan edilmişti.
24 Temmuz tarihi, Türk basınında sansürün kaldırılmasının yıl dönümü olarak bilinmekte ve “Gazeteciler ve Basın Bayramı” olarak kutlanmaktadır.
Osmanlı İmparatorluğu zamanında çıkan tüm gazeteler, sansür memurları diye adlandırılan memurların kontrol ve denetimleri yapıldıktan sonra yayınlanıyordu. Aslında sansürün ilk uygulandığı tarih, 10 Mayıs 1876’dır. Daha sonra İkinci Meşrutiyet yürürlüğe girdikten sonra yani 24 Temmuz 1908 tarihinde bu uygulamaya son verilmiştir.
10 Haziran 1946 yılında kurulan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bir basın günü oluşturmayı planlayarak, Türkiye’de ilk gazetenin çıkış tarihine göre, “Basın Bayramı” ilan etmeye karar vermişti. Kararın ardından ilk gazete konusunda çeşitli görüşler bulunması nedeniyle bu konuda farklı öneriler gündeme gelmişti. Daha sonra Falih Rıfkı Atay tarafından, Basın Bayramı’nın her yıl 24 Temmuz tarihinde kutlanması fikrini ortaya atılmış ve bu bayramın 24 Temmuz’da kutlanması kabul edilmiştir. 24 Temmuz 1908 tarihinde Türk Basınında sansürün kaldırılması nedeniyle, her yıl 24 Temmuz günü, ‘Gazeteciler ve Basın Bayramı’ olarak kutlanmaktadır.
“24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı”, genelde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti önderliğinde İstanbul’un basın merkezi olarak bilinen Bab-ı Ali’de kutlanmakta ise de, artık bu bayram diğer il ve ilçelerde de ayrı ayrı kutlanmaktadır.
Tarafsız ve özgür bir Türk basınının varlığı ile demokrasinin gelişmesinde önemli bir rol oynayan “24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramını”nı tüm basın çalışanları adına kutluyoruz.