Yolsuzlukla mücadelede en önemli kurumlardan biri hiç şüphesiz yargıdır. Hâkimlerin görevi vatandaşların hak ve özgürlüklerini korumak, yetkili ve tarafsız bir mahkemede adil bir şekilde yargılanmalarını güvence altına almaktır.
Yolsuzlukla mücadelede en önemli kurumlardan biri hiç şüphesiz yargıdır. Hakimlerin görevi vatandaşların hak ve özgürlüklerini korumak, yetkili ve tarafsız bir mahkemede adil bir şekilde yargılanmalarını güvence altına almaktır. Yolsuzluğun yaygın olduğu bir yargı sisteminde, vatandaşlar demokratik hakları olan adalete ne eşit bir şekilde erişebilirler, ne de mahkemede eşit muamele görebilirler.
Böyle bir sistemde yargı kararları, kimin haklı olduğuna göre değil, tarafların siyasi ve ekonomik gücüne göre şekillenir. Bağımsız olmayan bir yargı, yolsuzlukları ortaya çıkaramaz. Yolsuzluğa bulaşmış kamu görevlileri veya çeşitli çıkar grupları, yargılanmayacaklarını ya da cezalandırılmayacaklarını bildiklerinden kanuna aykırı davranışlarını rahatlıkla sürdürebilirler. Yargıda yolsuzlukların önüne geçmek için, mahkemelere yeterli bütçe ayrılmalı, hakimlere ve diğer yargı mensuplarına iş yüklerine oranla tatmin edici maaşlar verilmeli, yargı kurumunun yasama ve yürütme erklerinden bağımsızlığı güvence altına alınmalı ve yargının işleyişinde şeffaf, dürüst ve hesap verebilir bir yapı sağlanmalıdır.
YARGIDA KAPASİTE
Yargıda yolsuzluğun ortaya çıkmasında hakim ve diğer adliye personelinin çalışma koşulları belirleyici niteliktedir. Hakimlerine düşük maaş veren, iyi bir eğitim sunmayan ve hakimlik teminatından yoksun bırakan bir ülkede, yargı mensuplarının mesleki kalitesinin yüksek olması da beklenemez. Hakimler, bir toplumda adaleti sağlamakla yükümlü kişilerdir. Bireylerin yasalar ile belirlenen hak ve özgürlüklerini korumak, bireyler arasında çıkan menfaat çatışmalarını çözmek ve adaleti tesis etmek, mahkemeler eli ile bağımsız yargının görevidir.
Yargıçlar, ellerinde bulundurdukları bu gücü maddi menfaat sağlamak için kullanabilirler. Davalarda, taraflardan birinin lehine karar alması için teklif ettiği rüşveti kabul edebilir veya dezavantajlı gördüğü kişilerden rüşvet ister hale gelebilirler. Yargıda bu tür yolsuzlukları ortadan kaldırmak için, hakimlerin bu tür menfaatlere tenezzül etmeyecekleri bir gelir seviyesine sahip olmaları gerekir.
Anayasa mahkemesine bireysel başvuru sayısı arttı
Anayasa Mahkemesine 30 Eylül 2022 'e kadar yapılan bireysel başvuru sayısı 450 bin 173 olurken, bunlardan 328 bin 196'sı sonuçlandırıldı. Yüksek Mahkeme, bireysel başvuru hakkının tanındığı 23 Eylül 2012'den 30 Eylül 2022'ye kadar yapılan bireysel başvurulara ilişkin istatistikleri, internet sitesinde yayımladı.
Sonuçlandırılan başvurulardan 283 bin 783'ünde kabul edilemezlik, yüksek Mahkemenin verdiği ihlal kararlarından yüzde 60,2'sine tekabül eden 17 bin 690'ını makul sürede yargılanma hakkı oluşturdu. Bunu yüzde 10,6 ile mülkiyet hakkının ihlali, yüzde 9,9 ile adil yargılanma hakkının ihlali, yüzde 8,9 ile ifade özgürlüğünün ihlali kararları izledi.
Yargı mensuplarının çalışma koşulları düzeltilmeli
Yargı mensuplarının düzgün çalışma koşullarına sahip olmasını sağlamak devletin görevidir. Yargıda maaşlar bunun önemli bir parçası olmakla birlikte, adliye saraylarının fiziksel durumu, adliyede görev alan destek personeli, yargıya sunulan bilişim imkanları ve hukuki dokümanlara ulaşım ve araştırma imkanları da yargıda yolsuzlukla mücadelenin önemli bileşenlerinden olduğu düşünülmektedir. Hakimlerin düzenli meslek-içi eğitim almamaları ya da aldıkları eğitimin kalitesinin düşük olması, mesleki yetkinlik seviyelerinde düşüşe ve bir kurum olarak yargıya duyulan güvenin azalmasına sebep olur. Eğitim hakimlere, mesleklerinde daha yetkin olmanın yanı sıra daha geniş bir etik anlayışı sağlar.
Yargı mensuplarının özlük hakları düzeltilmeli
Bu bağlamda hakim maaşları ve özlük hakları yargıda yolsuzluğun önüne geçmek için kilit öneme sahiptir. Hakim maaşları, kamuda hizmet eden diğer personelle orantılı olmalı, hakimleri ek bir gelir arama ihtiyacı içine sokmayacak seviyede olmalı ve emekli olduktan sonra dahi iyi bir yaşam standardı sunacak özlük hakları ile donatılmalıdır. Yargıya ayrılan bütçenin az olması, hakimlerin çalışma koşullarını doğrudan etkilemektedir. Her ne kadar yolsuzluk ile çalışma koşulları arasında doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi kurmak zor gözükse de, kötü çalışma koşulları yargı mensuplarını ihtiyaçlarını farklı kaynaklardan temin etmeye itebilir.
Sevgilerimle