Unutmayın! Son Kale Türkiye
Kıymetli okurlarım öncelikle sizleri selamların en güzeli olan Allah’ın selamı ile selamlıyorum…
Ülkemizde yaşanan ve sonucunda darbe amaçlanan ancak başarılı olunamayan gezi olayları ile neredeyse aynı dönemde Mısır’da başlayan ve arkasında ABD’nin, İsrail’in olduğu her şekliyle belli karışıklıklar sonucu hükümete karşı darbe yapılmış ve Muhammed Mursi ile birlikte Müslüman Kardeşler ’in birçok üyesi hapsedilmişti. O günden bu güne 6 yıldır hem Türkiye’de hem de Mısır’da çok şey yaşandı…
Gezi Olayları, 17 25 Aralık operasyonları, Mit tırlarının durdurulması, Rus uçağının düşürülmesi, 15 Temmuz hain darbe girişimi ve hükümete karşı girişilen onlarca yıpratma hareketi, Türkiye üzerinde FETÖ terör örgütü eliyle oynanan oyunların sadece bazıları…
Türkiye’de bunlar yaşanırken Mısır’da Sisi ve darbe yönetimi müslümanlar üzerine sahiplerinden aldıkları emirlerle katliama, Müslümanları şehid etmeye devam ediyordu.
Ve inanın bunların hiçbiri tesadüfen olmuyordu…
Birkaç gün önce de darbeci güçlere karşı verdiği mücadele ile tanıdığımız Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, Siyonistlerin ve ABD’nin kuklası olan darbeci Sisi yönetimi tarafından şehid edildi. Rabbim şehadeti kabul eylesin…
Emin olun buda tesadüf değildi!
Bununla da bir mesaj verildi Türkiye’ye ve hatta tüm Dünyaya… Ülkemize verilenmesaj içimizdeki maşalar tarafından dillendirildi çokça sağda solda…
Tıpkı yüzyıllardır yaptıkları gibi…
Mısırda oynadıkları oyunu oynayarak ülkemizi karıştıramayanlar, 15 Temmuzda içimizdeki hainlerle bize silah doğrultup amaçlarına ulaşamayanlar, dış müdahalelerle bizden istediklerini alamayanlar her zamanki oyunlarını yine sahneye koydular...
Oyun mu ne oyunu?
Yahu Cennet Mekân Sultan Abdülhamid Han nasıl tahttan indirildi? Hani ne diyordu o zamanki aydınlar o giderse “her şey güzel olacak” tı…
Osmanlı yıkılırsa, hilafet kaldırılırsa hani “her şey güzel olacak” tı…
Adnan Menderes idam edilirse “her şey güzel olacak” tı…
80 Darbesinden sonra “her şey güzel olacak” tı…
28 Şubattan sonra “her şey güzel olacak” tı…
Ne oldu bunların sonucunda? Müslümanlara karşı uygulanan yasaklar, zulümler, işkenceler… Sonuç hiç değişmedi…
Özellikle son yüzyılda yaşanan gelişmeleri, İslam Dünyası üzerinde oynanan oyunları takip edenler ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaklardır…
Bunların Müslümanlar üzerindeki en büyük silahı yukardaki örneklerde de açıkça anlaşılacağı üzere “Demokrasi Oyunları’dır”… Demokrasi oyunlarını çok severler. Genelde zaten “Demokrasi” götürürler gittikleri yerlere!
Biz tarih ve coğrafya itibarı ile onların bu demokrasi oyunlarının en büyük düşmanıyız… Her ne kadar tarihi coğrafyamızla bağlarımız koparılmaya çalışılsa, tarihimiz 80 -90 yılla sınırlandırılmaya çalışılsa da bu milletin öz evlatları bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu oyunlar karşısında dik duruşunu muhafaza etmek için canla başla çalışmaya devam edecektir…
Bu konuda yıllardır defaten ifade ettiğim en önemli hususlardan birisi de “Türkiye ve Mısır” ilişkisidir. Türkiye ve Mısır’ın birbirine yakınlaşması İslam düşmanlarının korkulu bir rüyasıdır. Osmanlı Devleti yıkıldıktan sonra özellikle Lozan Barış Antlaşmasında Türkiye – Mısır ilişkileri konusunda uzunca durulmasının temel sebebi de budur.
Son yüzyılda ülkemizde ve Mısır’da yaşanan siyasi gelişmeler dikkatle incelendiğinde Türkiye ve Mısır arasındaki güç birliğinin İslam coğrafyasının özünü yansıttığını görürüz. Mısır’ın Osmanlıdan önce hilafet makamını elinde bulundurması, jeopolitik konumu gibi hususlarda dikkate alındığında Mısır konusunun sıradan bir konu olmadığını tam Türkiye ile ilişkilerin en üst düzeyde ilerlediği bir dönemde darbe ile durdurulmasının sıradan bir olay olmadığını görürüz.
Peki, bu coğrafyada bu ateş çemberinin içinde, bu mukaddes topraklarda yaşayan müslümanlar olarak biz ne yapacağız?
Bir ve beraber olacağız… Ne zaman zorda kalsalar bizdenmiş gibi görünüp bizim gibi davranarak bu güne kadar bize zulmedenlerin oynadıkları oyunlara gelmeyeceğiz! Onların münafıklıklarına aldanmayacağız…
İçinden geçtiğimiz bu zorlu süreci, yaşananları iyi okuyup iyi anlayacağız.
Akıllı olup, oyunlarını göreceğiz… Bizden öncekilerin düştükleri hatalara biz düşmeyeceğiz…
Yaşantımızda Kuran’ın emirlerine ve Efendimiz ’in tavsiyelerine uyacağız…
Efendimiz (s.a.v) dediği gibi; “Mü’min, aynı delikten iki defa sokulmaz!”
Müslüman uyanık olur. Kolay kolay aldanmaz, bir defa kandırıldığı kişiye ikinci defa mümkün değil kanmaz… Öyle değil mi?
Son Söz
31 Mart seçimlerinde yaşanan usulsüzlükten dolayı yarın İstanbul olarak bir seçime daha gidiyoruz… Peygamber övgüsüne mazhar olmuş bu kutlu şehir ülkemiz, milletimiz ve tüm İslam alemi için ayrı bir öneme sahip bu yüzden bu seçimlerin sonuçlarının ülkemiz, milletimiz ve tüm İslam coğrafyası için hayırlara vesile olmasını diliyorum…
Selam ve Dua ile
Şeref Yumurtacı