Medyaya çıkan isimler neden tekelleşti? 

Bakıyorsun ama bu tarafta ama o tarafta hep aynı yüzler aynı kişiler.

Bu kişiler tuttukları kareleri de kaleleri de bırakmak istemiyorlar.

Çünkü her akşam kanallarda durmak, yüzlerini göstermek onları mutlu mu ediyor yoksa egolarını mı tatmin ediyor bilemiyorum.

 ***

Hiç bir zaman olaylara kişisel bakmadım. Ama siyasette olduğum da ama medyada olduğum da şunu biliyorum bu isimler kendilerinden başka bir isim görmek istemiyor.

Çoğu kanallara çıkan yorumcu, gazeteci arkaşdaşlarım ve büyüklerimizle de görüşmüyor yazışmıyor da değilim.

Ama çoğu layüsel görmekten de kendini alıkoyamadığını da görüyorum. Bir de güç zehirlenmesine kalıplan yorumcular var onlar sağı, solu engellemekte. 

Örnek Cem Küçük bence çok stabil ve doğru tespitler de yapıyor.  Olduğu gibi ama onun gibi her gün kanallara çıkar isimler bencil, egoist. Eğer benim yerime kanala başka biri çıkar ise ben acaba biterim egosu ile ve saldırganlar. 

Bir de referanslı olanlar var. “Bu bizim adam, bunu çıkarın kanala” diyenler var. Genel yayın yönetmelerinin böyle bir tarzı da var.

Acaba ne kadar doğru konuşuyor, tespitleri ne kadar tarafsız, ya da kanala zararı mı var yararı mı var? Bunu arayan. irdeleyen yok “bizim adam olsun” mantığı var.

 ***

Medya bence böyle olmamalı. Gazetecilik de bu olmamalı. Bugün köşeleri tutan yorumcular yarın olmayacaklar. Bunu göremiyorlar. Ego her yerde tavan yapmış durumda. 

Medya patronlarınIN genel yayın yönetmenleri kadar görmesi gereken bu yozlaşmışlığın ve sıkışmışlığın değirmenine su taşımaktan vazgeçesi Türk medyası adına da aydınları olacaktır.

Bir de sağ sol fark etmeden gazeteciliği milletvekili olmak için yada Cumhurbaşkanı uçağına binmek içinde yapanlar var. Onlardan hiç bahsetmek istemem, sonuçta meslektaşız .

Türkiye’nin her alanda yozlaşmaya değil ufku açık geniş “ben” değil “biz” diyen bir yapı ile kazanmaya ihtiyacı var.

 Sağlıcakla kalın….