“Erdoğan’ı iktidarsız bırakırsak bu mücadeleyi yine kaybedebiliriz”
Sözlerine merhum sultan II. Abdülhamid’i anarak başlayan Albayrak, Trump’ın Gazze açıklamasını II. Abdülhamid-Theodor Herzl mücadelesine benzeterek konu hakkındaki düşüncelerini “ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze için düşündüğü ve dünyaya açıkladığı sürgün ya da daha doğru bir tabirle soykırım planına yabancı değiliz. Bu plan 1897 yılındaki Dünya Yahudi Kongresi sonrasında Kongre Başkanı ve Siyonizm terörünün kurucu Theodor Herzl tarafından devrin Osmanlı Devleti Sultanı II. Abdülhamid’e yapılmıştı. Herzl, o dönem Osmanlı Devleti’nin toprağı olan Filistin bölgesine Yahudilerin yerleşebilmesi için para teklif ederek izin istemiş, II. Abdülhamid bu ahlaksız teklifi “o topraklar şahsıma değil milletime aittir. Milletim o toprakları kanlarını dökerek kazanmışlar ve yine kanlarını dökerek korumuşlardır” diyerek bu teklifi reddetmişti. Trump’ın Gazze planını bu bağlamda görüyorum. Trump’ın temsil ettiği Batı, Yahudi, sermayedar sömürgeci güçler, şuur altlarında İslamsız bir Orta Doğu isteği var. Trump’ın bu planı bu isteğin dışa vurumu. Herzl’in yüzyıl önceki ahlaksız teklifinin el yükseltilmiş halidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin için Malezya’dan dünyaya verdiği mesajlar, Siyonizm-II. Abdülhamid mücadelesinin çağdaşını yaşadığımızı gözler önüne sermektedir. Erdoğan, II. Abdülhamid’in tarihi mirasçısıdır. Trump Herzl ise Erdoğan, Abdülhamid’dir. Sultan II. Abdülhamid, Osmanlı Devleti’nin yıkılmaması, bölünmemesi, Hicaz-Şam bölgelerinin Yahudilerin eline geçmemesi için çok mücadele etmişti. O günlerde II. Abdülhamid’i baskıcı görenler, onun mücadelesini anlayamayanlar belki bilerek belki bilmeyerek onun devrilmesine ve bu mücadelenin kaybedilmesine neden olmuşlardı. Bugün eğer biz bazı haklı veya haksız gerekçelerle Erdoğan’ı iktidarsız bırakırsak bu mücadeleyi yine kaybedebiliriz. Milletimizin bu konuda hassasiyet göstermesi lazımdır.” sözleriyle ifade etti.
“Gazze düşerse Diyarbakır da düşer”
ABD-Türkiye arasındaki Gazze, Filistin meselesi hakkındaki değerlendirmesine Suriye’yi de dahil eden Mustafa Albayrak, iki konunun birbirinden ayrı düşünülemeyeceğinin altını çizerek Suriye başlığı altındaki yorumlarını “Gazze’nin boşaltılması, Filistin’in yok edilmesi ile Suriye’nin bölünmesi birbiriyle alakalıdır. Nasıl ki Yahudiler Filistin’e yerleştirildikten sonra Haganah adlı terör örgütü kurarak Filistinlilerin yerlerini işgal ettiyse PKK-PYD terör örgütü de yine Batı’nın desteğiyle Suriye’nin kuzey ve doğu bölgelerini işgal ederek, tapu belgelerini yakarak demografiyi yeniden düzenlemektedir. İsrail’in Filistin’e yapmak istediklerini Amerika, Suriye’ye yapmak istiyor. Eğer İsrail başarılı olursa Amerika’da Suriye’de başarılı olur. Gazze, Bosna gibi yerler bizim ileri karakollarımızdır. Gazze’deki mücadele dolaylı yoldan Türkiye’yi de korumaktadır. Gazze düşerse Diyarbakır da düşer. Filistin’i yok etmek, Orta Doğu’da PKK terör örgütüne devlet kurdurmak, ikinci bir İsrail var etmek istiyorlar. O yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin ve Suriye konularını sahiplenmesi aslında Türkiye’yi sahiplenmesidir.” cümleleriyle yaptı.
