Amerikan gazetesi New York Times, Kahire muhabiri Vivian Yee tarafından hazırlanan bir haber yayınladı. Haberde, Mısır’ın "Suriye devriminden yayılan etkilerden korktuğu" ifade ediliyor.
Habere göre, "Suriye muhalefeti Beşşar Esed’i devirip kısa bir süre sonra, Mısır’da sosyal medyada 'Dön artık, diktatör!' etiketi büyük bir ivme kazandı."
Haberin devamında, "Mısır’daki mesaj, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’ye yönelikti ve oldukça açıktı, ancak Sisi için herhangi bir uyarıya gerek yoktu. Esed’in 8 Aralık’ta devrilmesinin ardından, Mısır liderleri Şam’daki gelişmeleri dikkatle izledi ve devrim ateşinin yayılabileceğini biliyorlardı" denildi.
Haberde, "Her iki ülke de 2010 yılında Tunus’ta patlak veren Arap Baharı ile birlikte zor dönemler geçirdi. Suriye devrimi, Esed’in 14 yıllık iktidarını sona erdirdi, Mısır’daki devrim ise 30 yıl boyunca iktidarda olan Hüsnü Mübarek’i devirdi ve ilk demokratik Cumhurbaşkanı olarak Muhammed Mursi’yi getirdi" ifadelerine yer verildi.
Haberde, Sisi’nin "askeri bir darbe gerçekleştirdiği ve Körfez ülkeleriyle birlikte, bölgedeki İslamcı grupların iktidara gelme şansını ortadan kaldırdığı" belirtiliyor.
Esed’in devrilmesinin hemen ardından birkaç gün içinde, Mısır güvenlik güçleri, Kahire’deki 30 Suriyeli mülteciyi tutukladı, çünkü Esed rejiminin devrilmesini kutladıkları bildirildi.
Haberde, "Esed’in devrilmesinin ardından, Suriyelilerin Mısır’a seyahat etmesi zorlaştı, her kişinin önce güvenlik izni alması gerektiği ifade ediliyor. Sisi, 'Hiçbir zaman birinin kanına bulaşmadım ve kimseye ait bir şey almadım' diyerek, Esed ile arasındaki farkı vurgulamaya çalıştı" denildi. Bununla birlikte, "Sisi’nin kendi insan hakları sicilini görmezden geldiği, özellikle 2013’teki 'Rabia Katliamı' sırasında 817’den fazla kişinin öldürülmesi" eleştirildi.
Haberde, "Suriye muhalefetinin iktidarı ele geçirmesinin ardından, Mısır’ın, siyasi muhalif olarak gördüğü birçok kişiyi tutukladığı ya da yargıladığı, bunlar arasında önemli bir insan hakları örgütü yöneticisi, tutuklu bir karikatüristin eşi ve Sisi’yi eleştiren TikTok videoları yayınlayan bir kullanıcı da vardı" ifade edildi.
Raporda, "Mısır yönetimi, on binlerce siyasi tutukluyu, çoğu İslamcı olmak üzere hapiste tutuyor. Washington’daki Ortadoğu Enstitüsü’nden Mısır uzmanı Meret Mabruk, '2011 yılı bizden sadece 14 yıl uzaklıkta' diyerek, 'Şeyler hızla kötüleşiyor' dedi" bilgisi verildi.
Haberde, Sisi’nin "zayıf" bir pozisyonda olduğu ve Suriye devriminden ilham alan bir halk hareketinin Mısır için tehlike oluşturabileceği vurgulandı. Mısırlıların silahlı bir devrim istemediğini belirten Mabruk, "Ama herhangi bir protesto bile halkın öfkesini tetikleyebilir" şeklinde yorum yaptı.
Haberde, "Suriye devriminden faydalanmaya çalışanların başında, Sisi’ye karşı çevrimiçi saldırılar gerçekleştiren Ahmed Mansour’un yer aldığı, Mansour’un Esed’in devrilmesinin ardından Sisi’yi internet üzerinden eleştirmeyi sürdürdüğü" bilgisi de yer aldı. Mansour, sosyal medyada yayınladığı bir videoda, "Sen sadece bir kurşun değersin" diyerek büyük tepki topladı.
"Ocak ayının ortasında Mısır’da yapılan saldırılardan sonra, yeni Suriye yönetimi, Mansour’u ve arkadaşlarını tutukladı. Mansour, Suriye Savunma Bakanı ile görüşmeye giderken tutuklandı" ifadesi de haberde yer aldı.
Haberde ayrıca, "Mansour’un hareketinin, Mısır halkının Sisi’yi eleştirme hakkını savunduğu ve Suriyelilerin Esed’e karşı yaptıkları gibi, Mısırlıların da Sisi’ye karşı aynı hakkı kullanmaları gerektiğini belirttiği" ifade edildi.
Haberde son olarak, "Mısır, Suriye’nin içişlerine dikkatle yaklaşmış ve diğer Arap ülkelerinden farklı olarak, henüz Suriye ile yüksek düzeyde bir görüşme yapmamıştır. Kahire’deki diplomatlar, Mısır’ın diğer hükümetlere Suriye’deki yeni yönetimle ilgili temkinli olmalarını ve Suriye’ye uygulanan yaptırımların hızla kaldırılmaması gerektiğini gizlice tavsiye ettiğini belirtti" denildi.