Birkaç hafta öncesine kadar pek tanınmayan Ahmed el-Mansur, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden sonra memleketi Mısır’da kendine has bir hayran kitlesi edinmeyi başardı.
Beşşarr Esed’a karşı 2013’te Suriye’deki isyancılarla savaşmaya başlayan Mısırlı Mansur, muhaliflerin Şam’ı ele geçirmesinden bu yana videolar yayınlayarak 12 yıldır iktidarda olan Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’ye istifa çağrısında bulunuyor.
2011’de Suriye’de kullanılan “Sıra sende Doktor” sloganından uyarlanan “Sıra sende, Diktatör” etiketiyle Mansur, neredeyse her gün yayınladığı içeriklerde Kuzey Afrika ülkesindeki ağır siyasi ve ekonomik koşullara eleştirel bir yaklaşım sergiliyor.
“Sisi’nin bizi yaşattığı bu korku iklimi, devrimi yeniden canlandırmak için inisiyatif almamızı gerektiriyor,” diye konuştu Mansur, yakın zamanda X’e yüklediği bir videoda.
فيديو جديد للبطل #أحمد_المنصور
— عمرو بالواو 𝕏 (@AmrElSherif0) January 8, 2025
أنا قدرك ياسيسي اللى ربنا نجاني من مجازرك ومجازر غيرك علشان أكون نهايتك بأمر الله
شاركوا الفيديو لو سمحتم #جاك_الدور_يا_ديكتاتور pic.twitter.com/pcXmk83ELm
Son aylarda, 2013’te Mısır’ın ilk demokratik olarak seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye darbe yaparak iktidara gelen eski ordu komutanı Sisi, komşu Gazze’deki katliamın yanı sıra ülkenin zayıf ekonomisi nedeniyle artan halk öfkesiyle karşı karşıya.
Nüfusu 109 milyonu aşan Mısır, Sisi iktidara geldiğinden bu yana rekor seviyedeki enflasyon ve döviz kıtlığıyla boğuşuyor. Ülkenin dış borcu 2023 Aralık itibarıyla dörde katlanarak 164 milyar dolara ulaştı.
Bu huzursuzluk ortamında Sisi, ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılardan kendisini sorumlu tutanları suçlamaları reddediyor ve kendisini Esed’le kıyaslayanları da geri püskürtmeye çalışıyor.
Birçok konuşmasında, ne Mısırlıların kanını döktüğünü ne de ülkenin servetini yağmaladığını iddia etti:
“Cumhurbaşkanınız iyi değilse, ellerinde kan varsa ya da para çaldıysa, ülkeniz için endişelenmeniz gerekir. Allah’a şükür, bunların hiçbiri bizde yok,” dedi Sisi yakın zamanda yaptığı bir konuşmada.
Ancak, Mansur’un etiketiyle paylaşım yapan sosyal medya kullanıcıları, darbe sonrasında Sisi’nin olası insanlık suçu işlediğini ileri sürüyor. Zira darbeden sonraki aylarda, Mursi yanlısı binlerce protestocu vurularak öldürüldü ya da ülkenin modern tarihindeki en kötü polis şiddeti dalgasında gözaltına alındı.
Sisi ayrıca, politikacılar, protestocular, gazeteciler ve sivil toplum aktivistleri dahil tahminen 65 bin muhalifi gözaltına aldığı geniş çaplı bir baskı dalgası başlattı.
Sisi ‘korkuyor’ mu?
Esed’in devrilmesinin ardından, Mısır hükümeti ilk başta bu durumu kınadı, ancak daha sonra Suriye’deki ayaklanmanın başlamasından sonra savaşmaya giden Mısırlıların listesini çıkarmaya başladı.
Suudi devlet medyası, Mısırlı kaynaklara dayandırdığı haberinde, listede yer alan bazı kişilerin Suriye’ye gitmeden önce Mısır’da terör faaliyetlerine karıştığını öne sürdü.
Şam’ı ele geçiren isyancı grup Heyet Tahrir eş-Şam’dan daha sonra ayrılan Mansur ise Mısır hükümetinin bu adımlarıyla alay ederek Sisi’nin “korktuğunu” iddia ediyor.
“Sisi, Suriye’de savaşan Mısırlıları listelemeye başlamış. Ona diyeceğim şu: Aptalsın. Korkuyorsun,” dedi meydan okurcasına Mansur pazartesi günü paylaştığı bir videoda.
“(Sisi, Suriye’de savaşan Mısırlıları listeye almış. Ona diyeceğim şu: Aptalsın. Korkuyorsun.)”
– Ahmed el-Mansur
Bu videonun ardından Mısır makamlarının Mansur’un babası ve amcası da dahil olmak üzere ailesinden birkaç kişiyi gözaltına aldığını bildirdi.
Birkaç gün sonra Mansur, X’te yayınladığı bir başka videoda dört temel talebini sıraladı: Cumhurbaşkanı Sisi’nin istifası, ordunun siyasetten çekilmesi, tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması ve 25 Ocak 2011 devriminin ilkelerine geri dönülmesi.
Mansur, sosyal medyada bu kampanyayı başlattığından bu yana Mısırlı yetkililerin o kadar endişelendiği iddia ediliyor ki; içişleri bakanının üst düzey güvenlik yetkilileriyle bir toplantı yaptığı ve ülkede güvenlik alarm seviyesini en üst düzeye çıkardığı söyleniyor.
Artan huzursuzluk karşısında, Sisi yanlısı ünlü isimlerden Ahmed Musa, X hesabında Mansur’a, “Hişam Aşmavi’nin akıbeti”yle tehdit etti. Eski bir subay olan Aşmavi, vatana ihanet ve terör suçlamalarıyla idam edilmişti.
يرتجف السيسي خوفًا عندما يسمع احد المصريين يتكلمون مثل أحمد المنصور.#جاك_الدور_يا_ديكتاتور pic.twitter.com/A7C9dJLZ7z
— تركي الشلهوب (@TurkiShalhoub) January 7, 2025
Benzer şekilde bir diğer Sisi yanlısı, Neşat ed-Dayhi de televizyon programında Mansur’u, 2012’de Mısır’dan kaçan ve Suriye’deki gibi silahlı bir devrim çağrısında bulunan hain bir terörist olarak niteledi.
Mansur’a yakın bir kaynak yaptığı açıklamada, Mısır hükümetinin Mansur’u terörist olarak damgalama girişimlerine rağmen, onun gerçekten silaha sarılma kararının Sisi’nin darbesi ve akabindeki şiddetli baskılar olduğunu söyledi.
Kaynak, İskenderiye vilayetinde dünyaya gelen ve El-Ezher’de eğitim gören Mansur’un, ayrıca Deniz Harp Okulu’nda lojistik alanında uzmanlaştığını aktardı.
2010’da polis tarafından işkence edilerek öldürülen Halid Said vakasından sonra Mansur’un görüşlerinde değişiklik yaşadığını söyleyen kaynak, Mansur’un Hüsnü Mübarek’in devrilmesinden sonra ne Müslüman Kardeşler ne de başka bir partiyle ilişkisi olduğunu aktardı ve Rabia el-Adeviyye katliamının onun için bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
“Mansur, Rabia oturma eylemine katıldı ve askeri rejimin sayısız katliamına tanık oldu,” diyen kaynak, iki ay içinde Mısır’ı terk ederek Esed hükümetine karşı savaşa katılmak için Suriye’ye gittiğini ekledi.
Suriye’deki gelişmeler etrafında artan kaygı, Mısır makamlarının çoğu mülteci olan Suriyelilere karşı aldığı güvenlik önlemlerini de artırmasına neden oldu.
Kahire’de, Esed’ın düşüşünü kutlamak için sokağa çıkan bazı Suriyeli topluluk üyeleri, izinsiz gösteri yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alındı.
Öte yandan, Mısır makamlarının ülkede faaliyet gösteren seyahat ve havayolu şirketlerine, geçici oturma izni sahibi olanlar haricinde Suriye uyruklu kimseyi dünyanın herhangi bir yerinden Mısır’a sokmamaları talimatı verdiği bildirildi.