SEN NİYE ÖLÜM LİSTESİNDE YOKSUN

Gördük ki terör örgütü FETÖ, 15 Temmuz öncesinde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı öldürmek için çabalamış.

Ankara kulislerinde o dönem anlatıldığına göre Cumhurbaşkanının ciddi bir ameliyat geçireceği süreçte örgüt, onun ameliyattan sağ salim kalkmaması için hesaplar yapmış, tuzaklar kurmuş.

Hesapları tutmayınca bu sefer öfkeyle defalarca sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanı tehdit edildi.

Kendisinin adım adım takip edildiğini; çok yakınında olduklarını yazıp çizdiler.

15 Temmuz gecesine gelindiğinde ise artık kesin bir sonuç alacaklarına inandıkları işi fiiliyata dökmek için harekete geçtiler.

Yirmi-otuz kişilik “seçkin” bir gurup son model silahlarla Cumhurbaşkanının kaldığı otele saldırdı.

15 Temmuz gecesi darbecilerin çantalarında iki liste vardı.

Bir liste, darbe gerçekleştirilip de sıkıyönetim ilan edildiğinde görev alacak kişilerin adlarından oluşuyordu.

İkincisi ise dört, beş senedir, hatta çok daha uzun zamandır FETÖ'yle ciddi uğraşanların ve devletin yanında yer alanların öldürüleceği listeydi.

Şimdi bu ikinci listeye bakmak gerekiyor. Cumhurbaşkanı, FETÖ'ye karşı mücadele verirken onun cumhurbaşkanı olduğu ülkede örgütün öldüreceğim dediği isimler içerisinde bütün valiler, belediye başkanları, emniyet müdürleri, jandarma alay komutanları gibi üst düzey yöneticiler, bürokratlar var mı?

Eğer isimleri yoksa bu durumu nasıl okuyacağız?

İlk olarak meseleye iyi niyetle bakalım ve diyelim ki örgüt bu kişiyi önemsememiştir.

İkinci olarak diyeceğiz ki Cumhurbaşkanını mücadelesinde yalnız bırakmıştır ve çalışmamıştır; bir nevi korkaktır.

Üçüncü olarak ise mecburen bu kişi bir FETÖ militanıdır diyeceğiz.

Bir şehrin valisi, emniyet müdür ölüm listesinde yer alırken belediye başkanının yer almaması çok büyük ihtimalle onun örgüt üyesi olduğunu gösterecektir.

Pensilvanya'da yaşayan bir adam, Türkiye'de en kıyıda köşede yaşayan insanlara bile dava açabilirken mesela bir belediye başkanına dava açmaması normal kabul edilmeyecektir.

O kişiye denilmeyecek midir Gülen senden neden razıdır?

17-25 Aralık öncesi, ortam gereği o gün örgüt olarak adlandırılmayan cemaate kıyıdan köşeden bulaşmayan devlet kurumu ya da belediye yok gibidir. Gülen veya FETÖ, o kurumun başındakilere öncelikle dava açmadığına ve sonrasında da ölüm listesine almadığına göre bu arkadaşların konum ve duruşlarında ciddi sıkıntılar var demektir.

Cumhurbaşkanının canına kastedildi. Çünkü canlarını çok yaktı. Onların kırk senelik sahte yüzlerini ifşa etti. Emellerine ulaşmaya ramak kala oyunlarını bozdu.

Ey ilgili kişi; yaşadığın ülkede senin Cumhurbaşkanının canına kastediliyorsa, sen Cumhurbaşkanının emrini dinlemeyerek onun yaptığı hangi şeyi yapmadın ki senin canın bağışlandı.

Ey ilgili kişi; FETÖ denilen örgüt sana karşı niye havlamıyor? Sen o itin ayağına basmadın mı?

Benim gibi taşrada yaşayan gariban bir adamı PKK tehdit etti.

FETÖ tehdit etti.

17-25 Aralık sonrası FETÖ'nün evlerinde beddua seansları düzenlendiğinde benim adım zikredildi.

Bugün tutuklu olan bir militan “bana eceli gelen öküz kasabın bıçağını yalar” dedi.

Yazdığım yazılara onlarca küfür ve tehdit geliyor.

15 Temmuz gerçekleşseydi öldürülecektim.

Ey İlgili kişi; düşmana saldırılır. Düşman eğer sana saldırmıyorsa sen kimsin?