Dünya

Ruanda, ABD’nin Kongo’ya Yönelik Yaptırımlarını Kınadı

ABD’nin, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde (KDC) süregelen şiddet olayları nedeniyle Ruanda'ya yönelik aldığı yaptırım kararları, Kigali yönetimi tarafından "haksız ve temelsiz" olarak nitelendirildi.

Abone Ol

Ruanda Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ABD’nin yaptırımlarının bölgedeki çatışmalara çözüm getirmeyeceği ve bölgesel güvenlik, barış ve istikrarı sağlamayacağı vurgulandı.

Ruanda'nın amacının yalnızca sınır güvenliğini sağlamak olduğu belirtilerek,

"Ruandalılar, KDC'den kaynaklanan sürekli güvensizlik tehdidi olmaksızın barış içinde yaşama hakkına sahiptir." ifadesine yer verildi.

Ruanda’dan Sert Tepki: "Haksız ve Temelsiz"

Ruanda yönetimi, yaptırımların gerilimi tırmandırabileceği ve çözüm odaklı bir yaklaşım yerine taraflı bir tutum sergilendiği görüşünü dile getirdi.

Trump’ın Ticaret Savaşları: ABD, Çin, AB, Kanada ve Meksika Ekonomileri Nasıl Etkilenecek? Trump’ın Ticaret Savaşları: ABD, Çin, AB, Kanada ve Meksika Ekonomileri Nasıl Etkilenecek?

KDC: "Bu Yaptırımlar Sadece Bir Başlangıç"

KDC hükümeti ise ABD’nin kararını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Hükümet Sözcüsü Patrick Muyaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Ruanda’nın askerlerini geri çekmeye ve topraklarındaki yasa dışı faaliyetleri sonlandırmaya zorlanması gerektiğini savundu. Muyaya, ABD’nin yaptırımlarını "doğru yönde atılmış bir adım" olarak değerlendirdiklerini ifade etti.

ABD, Ruandalı Yetkilileri Hedef Aldı

ABD Hazine Bakanlığı, dün yaptığı açıklamada, Ruanda’nın Bölgesel Entegrasyon Bakanı James Kabarebe’nin, M23 isyancı grubuna destek sağladığı gerekçesiyle yaptırıma tabi tutulduğunu duyurdu.

ABD, Orta Doğu'daki gerilimi arttırmaya devam ediyor ABD, Orta Doğu'daki gerilimi arttırmaya devam ediyor

Bakanlık, Kabarebe’nin, KDC'de şiddet olayları ve insan hakları ihlalleriyle bağlantılı olduğunu belirtti. Aynı zamanda, M23 Sözcüsü Lawrence Kanyuka'nın da yaptırımlar listesine alındığı açıklandı.

ABD’nin yaptırım kararları, Kongo’daki istikrarsızlık ve M23 isyanına karşı küresel baskıyı artırma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Ruanda’nın tepkisi ve KDC’nin memnuniyeti ise, bölgedeki diplomatik gerilimi daha da tırmandıracak gibi görünüyor.