Son zamanlarda bilhassa Cemaat ve Aydın Doğan grubunun içerisinde
bulunduğu bir kısım medya tarafından AKP’nin artık zayıfladığı ve
bir koalisyonun meydana geleceği korkusu verilmeye çalışılıyor. Bu
korku ile amaç başka alternatif olmadığı için AKP’ye oy veren
seçmeni kararsızlığa itip oyunu bölmeye çalışmaktır. Halbuki fark
edemedikleri şey, verilmeye çalışılan bu koalisyon korkusunun,
geçen seçimde “Nasıl olsa biz kazanacağız.” diyerek sandığa
gitmeyen AKP seçmenini sandığa götüreceğidir. Ve seçime katılım ne
kadar çok olursa da HDP’nin %10’un üzerine çıkışı bir o kadar zor
olacaktır. Benim tahminime göre bu seçim Cumhuriyet tarihinin en
fazla katılım oranı olan seçimi olacağıdır.
Ufak bir hesap yaparsak;
HDP
2011 de 2 mio 800 bin oy
2014 te 2 mio 900 bin oy aldı.
Yani tabanı yaklaşık 3 mio kişi.
2015 seçimlerinde toplamda 56 mio 600 bin seçmen kayıtlı.
Seçime katılım %90 olursa yuvarlak olarak 51 mio oy kullanılır.
Her seçimde 2 mio oy geçersizdir mutlaka. Sonuçta 49 mio oy
kalır.
HDP’nin %10’a ulaşması için 4,9 mio oy alması lazım.
Yani HDP’nin barajı geçebilmesi için en az 2 mio daha oy alması
gerekli.
Son kamuoyu yoklamalarında HDP ve CHP’nin oyları artmış gözüküyor.
Halbuki, hem CHP’nin hem de HDP’nin oyları birbiri arasında
geçirgen. Dolayısıyla ikisinin birden oyunun artması çok da mümkün
olamaz. Dolayısıyla yukarıdaki gibi bir hesapla gelmesi gereken 2
mio oyun CHP tabanından gelmesi gerekiyor ki, bunun da farkında
olan bazı sol kesimler, 330’a ulaşmış bir AKP ile sabah uyanmak
istemedikleri için HDP’ye barajı geçirmek için ellerinden geleni
yapıyorlar. Süreç boyunca oy oranının düştüğünü gören Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın meydanlara geri dönmesi ise bu korkularının gerçekleşme
ihtimalini tekrar artırdı. Erdoğan’ın dönüşü ile AKP tekrar
yükselişe geçti. Buradan anlaşılan o ki bu ülke Erdoğan’ın
liderliğine gerçekten muhtaç durumda.
İşin ortaya çıkan ve aslında herkesin bildiği ama birbirine
söylemekten çekindiği başka bir yönü var ki o da bu milletin önemli
bir kısmının ahlaksız ve omurgasız yapısı.
Dün HDP ve Kürt düşmanı olanlar şimdi, Demirtaş’ı Robin Hood haline
getirdiler. İster kabul edin ister etmeyin, menfaatimiz neyi
gerektiriyorsa onu yapıyoruz. Ve maalesef Cemaat bu noktada önde
gidiyor.
“Gerçekten, insan, ‘bencil ve haris’ olarak yaratıldı. Kendisine
bir şer (kötülük) dokunduğu zaman feryadı basar. Ona bir hayır
dokunduğunda engelleyici olur (veya cimrilik eder).” Mearic
Suresi
Son olarak Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan MİT tırlarının
fotoğrafları hakkında bir kaç kelam edelim;
Bunların anlamadıkları şu “Bu millet vatan hainlerini sevmez ve
affetmez”. Bu konu ile ilgili olarak yazılan her olumsuz yazı,
vatan hainliği ile bir tutulacaktır. Geçen yıla kadar Cemaat’in
akıllıca hareket ettiğini düşünen ben, Cemaat’in ardı ardına
yaptığı aptalca hataları gördükçe şaşkınlığa uğruyorum. Süleyman
Şah Türbesinin bombalanması ile ilgili çıkan dinleme kaydının nasıl
ters teptiğini anlayamamış bir üst akıl, şimdi de MİT tırlarının
fotoğraflarını ortaya çıkardı ki, bu kibir ve gururdan dolayı ders
alınmadığını gösteriyor.
Şunu unutmayın ki, MİT, devlet politikasına uygun olarak istediği
yere istediği operasyonu yapar. Bunun daha ötesi yoktur. CIA
operasyonlarını Amerikan filmlerinde zevkle izleyenler, bizim de
bir istihbarat teşkilatımız olduğunu ve ülke menfaatleri için bir
şeyler yaptığını anlasınlar.