O çok beğendiğimiz, hayatımızı onun aracılığıyla aldığımız kararlarla yönettiğimizi sandığımız ‘bilinçli zihnimiz’ var ya, işte asıl işi o yapmıyor.
O çok beğendiğimiz, hayatımızı onun aracılığıyla aldığımız kararlarla yönettiğimizi sandığımız 'bilinçli zihnimiz' var ya, işte asıl işi o yapmıyor.
Olup biteni arka planda yöneten ve kararların ufağından büyüğüne hepsini şekillendiren bir gizli yönetici var: 'bilinçaltı' (ya da 'bilinçdışı').
Bilinçli zihinden 30BİN kat daha güçlü olduğu söyleniyor bu gizli yöneticinin.
Ve bilinçli zihinle aynı zamanda onun yaptığı işlemin 200BİN katı veri işleme kapasitesine sahip.
Şöyle bir düşünsenize...
Bütün bu süreçte beynin çalışma mekaniğine ait birkaç hususa daha dikkat çekmekte yarar olacak diye düşünüyorum:
- beyninizde yaklaşık 100MİLYAR nöronolduğu iddia ediliyor;
- ve bu nöronların her birinin yaklaşık 10BİN farklı nöronla bağlantıiçinde olduğu söyleniyor;
- insan beyninin %50 kadarlık kısmı görsel veriyiişlemeye ayrılıyor;
- son araştırmalara göre insanlar talimat alırken beynin %7 kadarlık kısmı sözcükleri işlemeye %87'lik kısmı ise görsel verileri değerlendirmeye alıyor; geri kalan %6'lık bölüm ise diğer beden dili, ses tonu ve/ya hızı, mimikler vs gibi unsurları inceliyor;
- insan beyni 2 temel referansla çalışma eğilimigösteriyor ve dış dünyayla ilişkisini bu kriterlere göre inşa ediyor: Benzer, 2. Farklı; bu kısım yaşama ait birçok sorunun cevabını da içinde barındırıyor;
- yeni araştırmalara göre insanlarda dahil canlı cansız tüm varlıklar atım altı elektronlar ölçeğinde hem evrenin bilinen hem de henüz bilinmeyen taraflarındaki tüm varlıklarla bağlantı içinde; yani her ne yapıyorsak - bir şekilde, yaşamın kendine ait dinamikleri çerçevesinde - tüm evreni etkiliyoruz;
- insan beyninin kapasitesi henüz tam olarak bilinmiyor; bilinen haliyle en az 300 yıl aralıksız ve HD video kaydını saklayabilecek bir kapasitesi var; sadece bu bile insanın varlık süresinin mevcut yaşam kısıtlarının çok ötesinde olduğuna bir kanıt;
- insanlık, içinde bulunduğu galaksiyle ilgili birçok bileğiyle sahipken, kendi varlığı ve özellikle de beyniyle ilgili yeterli bileğiyle henüz ulaşamadı;
- beyin netice merkezli çalışan ve güvenlik öncelikli işleyen bir mekanizmaya sahip; bu nedenle de kendisine ulaşan her uyaranı bir şekilde analiz edip ön referansların süzgecinden geçirerek, bir güvenlik tehditi olup olmadığına göre değerlendirir;
- insanın en temel ihtiyacı olan güvenlik, beynin en ilkel kısmı olarak anlatılan sürüngen beyintarafından tanımlanan referanslarla sağlanır; bu referans oluşturma süreci bebeğin anne karnında geçirdiği dönem ve 0-7 yaş arasında tamamlanır; bu yüzden o süreci sağlıksız geçiren anne ve bebeklerin yaşamlarında tüm hayatlarına tesir edecek travmalar kalabilir; toplumların nasıl yeniden ve birilerinin arzularına hizmet edecek şekilde tasarlandığını düşünmekte fayda olacaktır;
Bu ve bir önceki yazımızda kısmen değindiğimiz konulara eklemeler yapacağımız ve herbirini inceleyeceğimiz bir sonraki yazımız 'Zihinlerimize Yerleştirilen Truva Atları'nda görüşmek dileğiyle sevgili dostlar.
Selam ve Saygılarımla, Murat Kaplan