Nokta!

Afrin’de bir savaş veriyoruz!

Kime karşı? PKK'ya karşı!

PKK kim? Tüm dünya...

Amerika, PKK'nın arkasında… Avrupa Birliği, PKK'nın arkasında...

Türkiye aslında tüm dünya ile savaşıyor!

Fakat şu an açtığımız cephe, büyük bir cephe değil! Onlar da bunun farkında!

Ve bu noktada Türkiye'nin haklı davası üzerine oyun oynayamıyorlar!

Ona bakarsak Amerika, her yerde DAEŞ'e karşı savaşıyor…

Hatta üs kurmuş, dünyanın tüm teröristlerine karşı savaşıyor! İran'a karşı, Suudi’ de üs kurmuş, DAEŞ'e veya daha önceki EL KAİDE'ye karşı, Afganistan’da üs kurmuş.

Neymiş? Teröre karşı mücadeleymiş!

Bu da onun haklı nedenidir!

Nasıl haklı neden oluşturursun? Öncelikle kendini tüm dünyaya inandırman lazım!

Gidersin, ülkende terör saldırı yaparsın, sonra da “Bu benim haklı nedenim oldu, teröre karşı savaşacağım, her yere üs kuracağım!” dersin.

Şimdi biz de bunun bir farklısını yapmaya çalışıyoruz! Terör bizim işimiz değil!

Biz masuma kimseyi katlettirmeyiz!

Peki, nasıl yaparız bu işi?

Kurtuluş savaşında da, I. Dünya Savaşında da bize ilk kurşunu sıkan, Bizans kalıntısı olan Yunanlılar oldu!

Geçmişten günümüze baktığımızda, Yunanlılarla aramızda hep bir anlaşmazlık, hep bir sürtüşme yaşanmıştır! Bu da demektir ki; Bizans'ın ve Osmanlı'nın torunları (eylemde olmasa da) hala birbiriyle savaşıyor!

Yunanlılar bizimle asla dost olmazlar, biz de onlarla asla dost olmayız!

Yunanistan, Ortodoks’tur. Ortodoksluğun en büyük destekçisi Rusya'dır. Yunanistan ile savaşırsak, Rusya'yı karşımıza alırız.

Fakat Yunanistan, Rusya’yı satıp ilişkilerini bozduğu için (şimdilik) biraz Katolik, birazda Protestan! Ortodoksluğunu siyasi olarak kaybetti!

Ege'nin hükümdarı olan Yunanistan’ın, karasuları bayaaa bi geniş... Sevgili vatanseverlerimiz, (!) bütün adaları hediye ettikleri için zamanında… Bayaaa bi geniş kara sularına sahip!

Öyle ki; savaş gemileriyle kıyılarımıza 3 mil yaklaşabiliyorlar.

Ne zaman, bir yerlerde bir problem yaşayalım; bize ilk başkaldıran ülke, Yunanistan olur!

Çünkü Yunanistan, kendisini hala İstanbul’un mirasçısı zanneder!

Bizim çok sevgili müttefik dostlarımız (!) Arap liderler, her zaman bizi arkadan vurdukları için, (Bu yüzden hain Arap ifadesini çok kullanırım -ki zaten Arap lideri olabilmen için üzerine önce hainlik hırkanı giymen gerekir!-)

Araplar dindaşımız olmasına rağmen bize zerre hayırları yok! PKK tüm dünyayı sardı! İstanbul'un tekrar fatihi olabilmek için fırsat kollayan bir Yunanistan var! Ve biz dolaylı olarak dünya ile savaşıyoruz!

Peki tüm bunları göz önünde bulundurarak bir değerlendirme yaptığımızda; asıl savaş nerede çıkar?

Bir önceki yazım Mahşerin Dört Atlısı’nda belirtmiştim.

Yuhanna, Yunanistan’dan, Osmanlı topraklarına bakıyor ve adalarda çıkacak savaşı görüyor! Adamlar o zamanlardan, bugünlerin projesini çizmişler! Yunan Adaları ile Anadolu toprakları arasında bir bağlantı kurarsak Anadolu’yu yok etmeye çalışan o zihniyet; “Son bir savaş yapsak, acaba Türkiye’yi yine uşak durumuna düşürebilir miyiz?” in derdine düşmüş!

Biz Doğu’da ne kadar savaşırsak savaşalım, asıl savaş Batı’dadır.

Neden Batıdadır?

Belki de bir oyundur, bilemem ama Yunanlılarla küçük bir çatışmanın sonucu büyük bir savaşa neden olur.

Sebep? Yıllardır bize dişini bilemiş olan Yunanistan, ısırmak için bahane arıyor ama ısıracak bir kemik bulamıyor!

Demek ki ısırması için önüne bir kemik atılmalı! Yunanistan bizimle tek başına baş edemeyeceğine göre birilerinin köpeği olmak zorunda!

Peki, Yunanistan’ın önüne kemiği kim atacak? İşte tüm mesele bu!

Bu sorunun cevabını bulursak, olayların nasıl gelişeceğini de bilmiş oluruz!

Eğer kemiği biz atarsak ve onlar ısırırsa; biz mazlum durumuna düşeriz…

“Sen, bizi ısırdın; karşılığında seni dövmemiz lazım!"

Yani Yunanistan herhangi bir sebepten dolayı, bizim gösterdiğimiz kemiğe diş geçirmeye çalışır ise; karşılığında iyi bir tokatı hak edecektir! Yunanistan bir askerimizi şehit etse karşılığında bin askeri ölecektir!

Yunanistan istediği kadar hoplayıp, zıplasın; istediği kadar özür dilesin… Bunun bir yaptırımı olacaktır! Zira karşısında eski Türkiye yok! Bedel almadan can veren Türkiye yok!

Eskiden can verirdi, bedel almazdı! “Şehitler ölmez, vatan bölünmez!” naralarıyla unutulurdu!

“Şehitler ölmez, vatan bölünmez!” şüphesiz!

Ama bir şehite karşı, bin askerini bedel olarak ya ödersin, ya ödersin!

Sen, bize bir kurşun at, sonra olacakları izle!

Tabii Yunanistan’ı bu süreçte sevgili Haçlı Birliği kardeşleri yalnız bırakmayacaktır, savaş olmaması için her türlü rüşveti teklif edeceklerdir!

Yer miyiz? Yemeyiz! Onlar bir kurşun attıklarında, bence biz, Yunanistan’ı istilaya başlarız! En azından Adalarını istila ederiz.

Çünkü eğer bir kurşunla harekete geçmez isen; o bir kurşunun karşılığında bir kurşun da hediye ederler! Seni sindirmeye çalışırlar, baskılamaya çalışırlar, dört bir yandan ambargo uygulamaya çalışırlar... “Al sana şu kadar tazminat!” derler…

Biz artık susacak bir millet değiliz!

Zira Yunanistan bize bir kurşun atsa şu hani vatanı en çok satanlar var ya, vatansever gibi görünüp, vatanı en çok satanlar… Onlar bile meydana iner!

İşin özeti şu;

Eğer ki Doğu'da savaş bekleyenler; sadece Doğu'ya odaklanırsa… Batı’ da bizi istila etmek için fırsat kollayan Yunanistan’ı unutur!

Nokta!