Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları gerekçesiyle tutuklama kararı çıkardı. Karar, İsrail’in eski Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas’ın askeri lideri Muhammed Deif’i de kapsıyor. Bu gelişme, İsrail ile Hamas arasında Gazze’de yaşanan savaşın ardından ortaya atılan suçlamalar üzerine alındı.  

Karar, uluslararası arenada geniş yankı uyandırdı. İsrail ve müttefikleri karara sert tepki gösterirken, Türkiye ve bazı insan hakları örgütleri bunu adalet için önemli bir adım olarak nitelendirdi.  

NETANYAHU: "ANTİSEMITİK BİR KARAR"

AFP’nin haberine göre Netanyahu UCM’nin kararı karşısında, 19. yüzyılda Fransa’da Yahudi subay Alfred Dreyfus’un 'haksız yere' vatana ihanetle suçlandığı ve sonrasında aklandığı Dreyfus davasına benzeterek, “Bu antisemitik karar modern bir Dreyfus davasıdır ve aynı şekilde sona erecektir,” ifadelerini kullandı.  

ABD Başkanı Joe Biden ise kararı kınayarak, “UCM’nin ima ettiği hiçbir şey İsrail ve Hamas arasında bir eşitlik kuramaz. İsrail’in güvenliğini tehdit edenlere karşı her zaman İsrail’in yanında olacağız,” dedi.  

Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei de benzer bir açıklama yaparak, “Bu karar, İsrail’in Hamas ve Hizbullah gibi terör örgütlerinin saldırılarına karşı kendini savunma hakkını göz ardı ediyor,” ifadelerini kullandı.  

TÜRKİYE’DEN DESTEK

AFP'de yeralan haberde Türkiye'nin, UCM’nin kararını memnuniyetle karşıladığına yer verildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un, “Bu karar, Filistin’deki kan dökülmesini durdurmak ve soykırımı engellemek adına geç kalınmış ancak önemli bir adım,” söylemi de vurgulandı. 

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da kararı “uluslararası adaletin sağlanması yolunda son derece önemli bir adım” olarak değerlendirdi.  

AVRUPA’DAN FARKLI YAKLAŞIMLAR

İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto, Netanyahu ve Gallant’ın İtalya’ya seyahat etmeleri halinde tutuklanabileceklerini belirtti ancak Netanyahu’nun Hamas’la aynı seviyede değerlendirilmesinin yanlış olduğunu söyledi.  

İspanya, Roma Statüsü ve uluslararası hukuka uyacağını açıklarken, İsveç Dışişleri Bakanı Maria Malmer Stenergard, “UCM’nin bağımsızlığını ve bütünlüğünü desteklemeye devam edeceğiz,” dedi.  

Belçika ise yaptığı açıklamada, “İsrail ve Gazze’de işlenen suçlardan sorumlu olanlar, kim olduklarına bakılmaksızın adalet önüne çıkarılmalıdır,” ifadelerini kullandı.  

İNGİLTERE ŞAŞIRTMADI

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İsrail'in 'meşru müdafaa hakkını' savunmaya devam edeceklerini açıkladı. 

Bir Yahudi ile evli olan Starmer, Uluslararası Ceza Mahkemesinin Benjamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında verdiği tutuklama kararı hakkında hâlâ yorum yapmadı. 

İngiliz Başbakan'ın eşi Victoria Starmer, Jerusalem Post gazetesinin açıkladığı 'En Etkili 50 Yahudi' listesinde bulunuyordu.

İNSAN HAKLARI ÖRGÜTLERİNDEN DESTEK

Amnesty International Genel Sekreteri Agnes Callamard, “Netanyahu artık resmen aranan bir kişi. Uluslararası toplum bu kişilerin yargılanması için hiçbir çabadan kaçınmamalıdır,” dedi.  

Hamas yetkilileri ise UCM’nin kararını “adalet için önemli bir adım” olarak nitelendirerek, “Karar, Filistin halkına yönelik işlenen suçların durdurulması ve kurbanların haklarının teslim edilmesi açısından anlamlı ancak yetersizdir,” açıklamasını yaptı.  


 

Kaynak: Haber Merkezi