Artık kabak tadı verse de ben yine televizyonda tartışma programını izlemeye devam ediyorum.
Artık kabak tadı verse de ben yine televizyonda tartışma programını izlemeye devam ediyorum.
Önceki akşam, CHP’yi savunmaya çalışan konuğun sözlerini duyunca hafif bir tebessüm belirdi yüzümde…
Konuk, MHP’nin başkanlık sisteminin kapısını açan politikasını eleştirerek; “MHP’nin, oylarının eriyip yok olmasına neden olacak böyle bir politika izlemesini bir türlü anlayamıyorum” dedi.
Bir yandan tebessüm ederken, bir yandan da içimden, düşüncenizin esiri olup gerçeklere sırtınızı dönerseniz, böyle ayakları yere basmayan sözler etmek zorunda kalırsınız, diye geçirdim…
Bana göre Bahçelinin başkanlık çıkışı; kurultay tartışmalarıyla büyük yara alan, neredeyse ikiye bölünmenin eşiğine gelen MHP’yi, ilk seçimlerde baraj altında kalmaktan kurtaran bir politikaydı.
Çünkü halkın başkanlık sisteminin yolunu açtığı için, MHP’yi cezalandırmak bir yana ödüllendireceğini düşünüyorum…
Bir gün sonra ORC’nin son seçim anketi çıkageldi: Şirketin 10-11 Ocak 2017 tarihinde 36 ilde yaptığı araştırmanın sonuçları hayli ilginçti.
Araştırmaya göre, anayasa değişikliğinin referanduma gitmesi halinde halkın yüzde 62’si “evet”, yüzde 38’i ise “hayır” oyu kullanacağını belirtiyordu.
Araştırmada seçmenlere, “Bazı kesimler, TBMM'den referandum kararı çıkması durumunda ülkede kaos ve iç savaş olabileceği ifade etmektedir. Siz iç savaş korkusu ve endişesi taşıyor musunuz?” şeklindeki bir soru da sorulmuştu.
Bu soruya “hayır” diyenlerin oranı yüzde 83.9’a ulaşıyordu. Yani CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun bu söylemine, bırakınız diğer partilere oy verenleri, CHP’liler dahi inanmamıştı!...
Anketin can alıcı sorusu ve halkın buna verdiği yanıt da ilginçti: “Bu pazar genel seçim yapılacak olsa, oyunuzu hangi partiye verirsiniz?” sorusuna seçmenin yüzde 53'ü AK Parti, yüzde 23.6'sı CHP, yüzde 15.8'i MHP, yüzde 6.5’i de HDP yanıtını veriyordu.
Anlaşılan o ki, daha bundan 14 ay önce, 1 Kasım seçimlerinde aldığı yüzde 12’lik oyun ardından tartışmaların odağına yerleşen ve liderliği sorgulanan MHP lideri Bahçeli, başkanlık sistemine destek veren politikası sayesinde, gemisini batıran kaptan konumundan, gemisini kurtaran kaptana konumuna yükselmeyi bildi…
Liderlik zor iştir; başta halkı tanımak, öngörü sahibi olmak, güçlü bir sezgi ve cesaret gerektirir.
Halk ise öyle lafa değil icraata bakar; boş söylemlere, politika üretemeyenlere, korku siyaseti izleyenlere pabuç bırakmaz, atı binene, kılıcı ise kuşanana verir.